İSRÂİL ORDUSU FELAKETİN EŞİĞİNDE
Konunun, savaş teorisi ve araçlarıyla ilgili olduğu, sahada test edildiğinde açıkça görülüyor. İstihlas/ekstraksiyon derslerinin ilk kurbanları arasında, yirmi yılı aşkın süredir İsrâil ordusunda güç oluşturma sürecini yönlendiren "KÜÇÜK VE AKILLI ORDU" teorisi vardı. Hava kuvvetleri ve istihbaratın önemine rağmen, yetenekli bir kara ordusu olmadan savaşın hedeflerine ulaşılamayacağı veya çözülemeyeceği kanıtlanmıştır.
Maariv gazetesinde yazılanlara göre SAVAŞ, “Her Savunma ve Taarruzda Asker ve Tankın Belirleyici Faktör Olması” nedeniyle, savaş alanında kara kuvvetlerinin yerini alacak hiçbir şeyin kesinlikle olmadığını gösterdi. Bu aynı zamanda ordunun düzenli yedek kuvvetlere olan ihtiyacını da ortaya koydu. Zira İsrâil, yedek kuvvetleri olmadan güvenlik açısından varlığını sürdüremez.
Açıkçası bu, 7 Ekim sonrasında “KÜÇÜK, AKILLI ORDU” teorisinin İsrâil sahnesinden silinmesi anlamına geliyor.
Dolayısıyla Maariv, İsrâil ordusunun şu anda zamana karşı yarış içinde olduğunu gördü. Kara kuvvetlerini yeniden inşa etmek için bu, bir dizi kara sektörünün boyutunun önemli ölçüde arttırılmasını içeriyor. Bunlardan ilki zırhlı birliktir.
Zırhlı silahlardan bahsederken İsrâil'de üretilen ve birçok bileşeni Amerika, Almanya, İngiltere ve diğerlerinden ithal edilen yüzlerce Merkava "Siman 4" tankının üretimine odaklanılıyor. Ukrayna savaşı sonucunda dünya silah endüstrisinin karşılaştığı zorluklar ve diğer bölgelerde artan çatışmalar nedeniyle bunun hızlı bir şekilde başarılmasının imkansız olması, Terörist İsrâil'in Merkava "Siman 3" tanklarını hizmetten çıkarma kararını uygulamamasına neden oldu.
Bu, ‘Restorasyondan Sonra Fakir Ülkelere Hibe Edilecek, Hurda Olarak Satılacak veya Yedek Parça Olarak, Kullanılacak Tankların Onarılması’ anlamına geliyor. Buna rağmen İsrâil'in, bu onarım işlemi ve savaşta aşırı kullanım nedeniyle yıpranan veya hasar gören yüzlerce tank ve zırhlı aracın onarılması işlemi için gerekli olan bol miktarda yedek parçaya ihtiyacı var.
Savaştan evvel İsrâil ordusu, zırhlı birliklerini modernize etme planının bir parçası olarak yılda birkaç düzine modern tankla donatılıyordu. Ancak savaşın, özellikle de zırhlılardaki ağır kayıplar göz önüne alındığında, ihtiyaçları arttı. Fon eksikliği ordunun bu zırhlı araçlara olan ihtiyacını karşılama kabiliyetini zayıflatıyor.
Ordunun artık bir yandan uzun, diğer yandan ise birden fazla cephenin yer aldığı bir savaşa hazırlanması gerekiyor. Geçtiğimiz Temmuz ayında ordu, savaşa hazır zırhlı araç sıkıntısının olduğunu itiraf etti. Bu da hasarın çok büyük olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla ordu daha önce ayda birkaç tank almakla yetinirken şu anda çok daha hızlı bir tempoya ihtiyacı var.
Savaşta zırhlı silahların yanı sıra topçu silahlarının da yenilenip arttırılması ihtiyacı ortaya çıktı. Ordunun silahlarının kapsamlı modernizasyonuna rağmen, top üretiminin çoğu 1960'lı yıllara dayanıyor.
İsrâil, modern topları küçük ölçekte üretiyor ama yetersiz kalıyor. Mevcut şartlarda üretimi hızlandırmak daha da zorlaştı. Maruz kaldığı boykot kampanyaları nedeniyle temel bileşenlerin yurt dışından gelmesi engelleniyor.
Aynı durum mühimmat üretimi için de geçerli. Zira ordu, akıllı mermiler hatta ham patlayıcı maddeler olmak üzere yurt dışından ithal edilen mühimmat sıkıntısı çekiyor. Savaş esnasında birçok İsrâil şirketine baskı yapıldı.
Maariv, geçen ayın sonunda İsrâil'in ateşkes anlaşmasını kabul etmesinin nedenleri arasında Hava Kuvvetleri'nin içinde bulunduğu zor durumun da yer aldığını yazdı. Netanyahu da anlaşmayı kabul etme gerekçesinde "Silah ve Teçhizat Stoğunun Yenilenmesi İhtiyacından" bahsetti.
Yapılacak ATEŞKESİN ertesi günü İsrâil'in karşı karşıya olduğu en büyük zorluk; Lübnan değil, ABD ve Almanya olduğudur. Büyük silah sistemleri, savaş uçakları, helikopterler, tanklar, toplar, füzeler ve çeşitli silah türlerinin satın alınmasında IDF'nin yeteneklerini kullanması gerekiyor.
Hava Kuvvetlerinin tüm savaş uçakları savaşta binlerce uçuş gerçekleştirdi ve yıpranmaları büyük! Savaş sırasında ABD, İsrâil Hava Kuvvetlerine bazı kullanılmış uçaklar sağladı. Ancak geç sipariş edilen uçakların teslimi konusunda acilen ilerlemeye ihtiyaç var.
Öte yandan ekonomi gazetesi “Globes” da, helikopter sistemi başta olmak üzere Hava Kuvvetlerinin bazı sorunlarını yayınladı. Ordudaki ilk incelemeler, 7 Ekim sabahı yalnızca iki savaş helikopterinin hazırda bulunduğunu ortaya çıkardı. Son on yılda ordu, savaş helikopteri sisteminin boyutunu küçülttü. Artık elinde yalnızca iki Apache filosu var.
Yapılan incelemelerde, "Savaş helikopteri eksikliğinin yanı sıra, Hellfire füzeleri gibi mühimmat, savaş uçağı ve nakliye helikopteri filolarında da eksiklik olduğu” ortaya çıktı. Sebebi ise Hava Kuvvetlerinin bütçesinin gerekenden yüzde 20 daha az olması..
İsrail sözde toprak koruma sisteminin boyutunu büyütmeyi, şimdiye kadar yedek kuvvetlerden oluşan taburları düzenli taburlara dönüştürmeyi planlıyor. Özellikle kuzeyde bölgesel askeri tümenlere bağlı yedek bölgesel koruma taburlarının kurulup güçlendirilmesi de buna dâhil.
Ordu, sınır istihbaratı toplama sistemlerinin güçlendirilmesi sadedinde kadın istihbaratçı sayısının artırılması gerektiğini söylüyor. İsrail medyasına göre savaşta öğrenilen derslerden biri, savaş mühendisliği birliklerinin zayıflığıdır.
Her halükarda İsrail ordusu, ihtiyaçlarını karşılamak için zaten yoğunlaştırılmış bir tedarik sürecine girmiş durumda. İsrâilli iktisatçılara göre savaşın yük ve maliyetinin yüz milyarlarca şekel (en az 100 milyar dolar) olduğu tahmin ediliyor. Bu, terör devletini Ekim 1973 savaşını takip eden "kayıp on yıl" zamanına döndürebilir.
Ordunun bütçesinin 30 milyar doların üzerinde olduğu ve bunun, teçhizat kayıplarının telafisi, mühimmat depolarının yeniden doldurulmasına yönelik ihtiyaçlarla destekleneceği biliniyor. Burada Amerika'nın, İsrâil'e, belirli silah geliştirme ve üretim projelerini desteklemek için 500 milyon dolara ek olarak yıllık 3,3 milyar dolar ödediği belirtiliyor.
Çizdiğimiz tablo, İsrail ordusunun yalnızca ekipman ve mühimmat alımıyla ilgili değil, aynı zamanda maaşlar, tazminatlar ve çok sayıda artırılması gereken insan gücü maliyetleriyle ilgili olarak da büyük finansman zorluklarıyla karşı karşıya olduğunu gösterir.
Örneğin Maliye Bakanlığı muvazzaf askerlerin maaşlarının düşürülmesine yönelik bir program hazırladığını duyurdu.
İsrâil Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) ordudan kovulan sabık tümgenerali Yiftah Ron-Tal’in ileri sürdüğü; “Savaşların Havadan Kazanılabileceğini” sanıyorlardı.
BU TEORİ ÇÖKTÜ.
Özetin Özeti: İsrâil Çökeleği YUTACAK!