Mescid-i Aksa'nın Kundaklanması Tel'in Edildi
55.ci yıl dönümünde düzenlen basın açıklamasını Mardin STK Platformu Dönem Sözcüsü Necmettin Başboğa tarafından okunurken duayı ise emekli İmam Hatip Hasan Yenigün yaptı.
Yapılan açıklamada;
"Bundan tam 55 yıl önce, 21 Ağustos 1969 günü, Mescid-i Aksa’nın güney kısmında bulunan Kıble Mescidi, Avustralya asıllı fanatik bir siyonist yahudi tarafından ateşe verildi.
Çıkan yangında, başta Selahaddin Eyyubi’nin yaptırdığı tarihi minber olmak üzere içindeki bütün eşyalar yanarak kül oldu.
Müslümanların moral ve inanç değerleri ile kutsal mekanlarına yönelik bu hadsiz ve barbar saldırı, İslam aleminde büyük protestolara ve toplumsal infiallere neden oldu.
Durumun aciliyeti ve önemine binaen, önemli islam ülkeleri ilk defa bir araya gelerek konuyu beraber tartıştılar ve İslam Konferansı Teşkilatı teşekkül edildi.
Bugün adı İslam İşbirliği Teşkilatı olarak değiştirilen bu uluslararası teşkilat, maalesef işgal ve katliamları kınamaktan öte bir eylem ortaya koyamamaktadır.
Onurunu ve inancını canları pahasına savunarak bir direniş destanı yazan Gazze’deki mücahitlerin bütün müslümanlara ve dünyanın dört yanında bulunan adalet ve vicdan savunucularına şöyle bir çağrısı var:
“Selahaddin Eyyubinin hatırası olan minberin tahrip edilmesi başta olmak üzere Mescidi Aksayı ateşe vererek yangın çıkaran siyonistlerin bu menfur eyleminin 55. Yılı vesilesiyle herkesin meydanlara çıkarak isiyonizmi ve İsrailin haksız işgal ve cinayetlerini protesto ediniz.
Bugün burada, Mardin olarak bu amaçla toplandık,
Filistinliler bugün hep bir arada ve meydanlardadır,
İslam dünyasının bütün merkezlerinde ve cuma namazı kılınan cami önlerinde müslümanlar ayaktadır.
Dünyanın farklı merkezlerinde adalet ve vicdanı savunanlar da meydanlarda olup siyonist İsrail ve vahşi saldırılarını protesto etmektedir.
Değerli̇ Basin Mensupları,
Bütün dünya kamuoyunun doğruları bilmesi ve hakikatı görmesi gerekiyor.
Çünkü siyonistler ve küresel işbirlikçileri medya ve sosyal mecralar üzerinden yanlış ve kara propaganda ile insanları aldatmaya çalışıyor.
Siyonist İsrail, güya Süleyman mabedi diye muhayyel bir amaca ulaşmak için Mescidi Aksa’nın altında kazı yapmaktadırlar.
Aslında sinsice ve küstahça Mescidi Aksayı tahrip etmeye çalışıyorlar.
Bir yandan Filistinlileri öldürerek ve sürgün ederek, öbür yandan illegal ve vahşi yöntemlerle Filistinlilerin topraklarına Yahudi yerleşimcileri iskan ediyorlar.
Yahudi yerleşimci demek: kendi evinde ve mülkünde oturan filistinlileri zorla, tehditle ve devlet baskısıyla evinden sürüp yerine dünyanın farklı ülkelerinden getirilen yahudileri yerleştirmek demektir.
İsrail kuruluşundan bugüne kadar milyonlarca filistinlinin evini yıkarak veya gasp ederek devlet destekli çetelere peşkeş çekmiştir.
Yahudi yerleşimler demek hırsızlık gasp ve işgal ile filistinlilerin mülküne çökmek demektir.
Yerleşimciler ise siyonist israilin şımarttığı çeteler ve barbarlar demektir.
Birleşmiş Milletlerin, Arap Liginin, Avrupa Birliğinin ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşların engelleyemediği siyonist işgal ve cinayetleri Filistinli, Gazzeli mücahitler kendi imkanlarıyla durdurmaya çalışıyorlar.
Bugün Gazzede yaşananlar bir İsrail-Filistin, Yahudi-müslüman savaşından çok daha ileri bir Zalim ile Mazlumların savaşıdır.
Siyonist katliam ve işgale karşı bir özgürlük ve hukuk direnişidir.
Bu nedenle Mardin olarak bu kutlu ve onurlu direnişte mazlumlardan, hukuktan ve özgürlükten yana taraf olduğumuzu taraihe not düşmek için bugün buradan haykırıyoruz.
Gazze direnişi, bütün mazlumların zalim güçlere teslim olmayıp sonuna kadar direnmenin sembolu olmuştur.
Tarih, işgalci ve soykırımcı İsrail ve işbirlikçilerini laanetle kayda geçirecek, kahraman yiğit Gazzelilerin onurlu direnişlerini de şeref ve gururla anacaktır.
Bu vesileyle Mardin STK Platformu olarak, Mescid-i Aksanın barbarca yakılmasının 55. Yılında, siyonist terör odağı İsrailin işgal ve cinayetlerini şiddetle lanetliyor ve kınıyoruz.
İsrailin barbarlığının durdurulması için bütün güçlerin dayanışma içinde olmalarını bekliyoruz.
Siyonizme desteek veren bütün firmaların ürünlerini daha etkin şekilde boykot etmelerine devam etmeleri için çağrımızı yeniliyoruz.
İsrailin katliacı ve işgalci olduğunun uluslararası Adalet divanda tescil edilmesi ve hak ettiği cezanın infazı için bütün yöneticilere, sivil toplum kuruluşlarına, medya kuruluşlarına ve insan hakları savunucularına katkıda bulunmaya çağırıyoruz." denildi.