ORTADOĞU'DA CİDDİ KRİZ ve ABD SÖMÜRGECİLİĞİ

KIR'ATIM GÜNCEL HABERLER (KIRATIM HABER) - KIR'ATIM GAZETESİ | 21.10.2024 - 19:45, Güncelleme: 21.10.2024 - 19:48
 

ORTADOĞU'DA CİDDİ KRİZ ve ABD SÖMÜRGECİLİĞİ

İran ile İsrail arasındaki gerginlik devam ederken, İsrail de GAZZE ve LÜBNAN'da aralıksız operasyonlar yürütüyor. Daha az evvel İsrail'in Gazze'deki CEBÂLİYÂ Mülteci Kampı/مخيم جباليا’nda yerinden edilmiş Filistinlilerle dolu bir okula düzenlediği baskınlarda 19'dan fazla kişi ŞEHİT edildi. Yüzün üstünde de YARALI var.
Aslında bu durum; Dünyanın sesli ve görüntülü olarak tanıklık ettiği gibi, çocuk, kadın ve masum insanlara karşı İSRAİL ve WASHİNGTON yönetimi tarafından önceden tasarlanmış ve izlenen birinci derece savaş suçlarındandır.    Ve yine az önce İsrail ordusu, güney Lübnan'daki Tayr Debbâ/طير دبا bölgesi sakinlerine de tahliye emri çıkardı. Bunun ne anlama geldiğini ise hemen herkes bilir.    Hamâs'ın GAZZE'deki Lideri YAHYÂ SİNVÂR'ın ŞEHİT Edildiği HABERLERİ de şu anda ortalıkta dolaşıyor.    İsrail ordusu ayrıca geçenlerde LÜBNAN'daki BM barışı koruma gücünü de hedef aldı. Barış gücünde görev yapan yabancı askerler de önemsenmedi.    ABD, LÜBNAn'da görev yapan uluslararası barışı koruma güçlerinde yer alan Endonezya, İtalya, Fransa ve İspanya'nın da aralarında bulunduğu ülkeler İsrail saldırısını şiddetle KINADI (!), ABD ise ENDİŞELERİNİ (!) dile getirdi.    İran ile İsrail arasındaki gerilim artık yeni bir boyuta ulaştı. İsrail, İran'ın petrol tesislerini hedef almak istiyor.    Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Ürdün, ABD'den İsrail'in İran'ın petrol tesislerini bombalamasını durdurmasını talep etti. Bu ülkeler, İsrail'in İran'a misilleme yapması amacıyla bu ülkelerin hava sahasını kullanmalarına izin verilmeyeceğini de ABD'ye bildirdi.    İRAN Dışişleri Bakanı ABBAS ARAKÇİ, ülkesinin İSRAİL'in herhangi bir eylemine, eylemin yapıldığı aynı güçle karşılık vereceğini söyledi.    Dışişleri Bakanı ABBAS ARAKÇİ, bir İtalyan kanalına verdiği röportajda Avrupa ülkelerini ateşkes konusunda rol oynamaya çağırarak, “İran'ın savaştan korkmadığını ancak biz savaş istemiyoruz” dedi. İran dışişleri bakanı, Avrupa'nın bölgedeki savaşı durdurmak için daha aktif bir rol oynayabileceği yönündeki umudunu dile getirdi ancak Avrupa'nın fazla bir güce sahip olmadığını da sözlerine ekledi.    Dışişleri Bakanı ABBAS ARAKÇİ, ‘Avrupa ülkelerinin Gazze'de ateşkes yetkisine sahip olmama bahanesini doğru bulmuyorum’ dedi.    İSRAİL'in, İRAN'ın petrol ve elektrik tesisleri de dahil olmak üzere nükleer tesislerine saldırma niyeti üzerine İran, diplomatik düzeyde ilişkilerini artırdı.    RUSYA Dışişleri Bakanı SERGEY LAVROV, İSRAİL'in ismini vermeden, İRAN'ın nükleer tesislerine yapılacak herhangi bir saldırının tehlikeli bir provokasyon olacağı konusunda uyardı.    Arap medyasında yer alan haberlere göre Rusya Dışişleri Bakanı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın değerlendirmeleri yakından takip ettiğini ancak İRAN'ın barışçıl nükleer programını askeri kanala aktarmaya çalıştığına dair herhangi bir belirti bulunmadığını da sözlerine ekledi.    Dışişleri Bakanı SERGEY LAVROV, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın bu tür raporları düzenli olarak yönetim kuruluna sunduğunu söyledi.    Rusya Dışişleri Bakanı, İRAN'ın Barışçıl NÜKLEER TESİSLERİNE SALDIRILMASI DURUMUNDA BUNUN ÇOK TEHLİKELİ BİR HAMLE ve PROVOKASYON OLACAĞI konusunda uyardı. Bakan'ın bu açıklaması, İSRAİL'in İRAN'ın nükleer tesislerini hedef alacağını belirttiği bir dönemde geldi.    Orta Amerika ülkesi NİKARAGUA, “İSRAİL'i Faşist Bir Devlet İlan Ederek Diplomatik İlişkilerin Sonlandırıldığını” duyurdu. Nikaragua hükûmeti tarafından yapılan açıklamada, “İSRAİL Faşist Hükûmetinin FİLİSTİN'de Soykırım Yaptığı Söyleniyor. İSRAİL'in FİLİSTİNTopraklarına Yönelik Saldırıları Nedeniyle İsrail İle Diplomatik İlişkilerin Kesildiğini” duyurdu.    NİKARAGUA hükûmeti İSRAİL'in FİLİSTİN ve LÜBNAN'a yönelik saldırılarını şiddetle kınadı. Daha önce NİKARAGUA Kongresi de GAZZE'de bir yıldır devam eden İSRAİL saldırganlığına karşı harekete geçilmesi yönünde bir kararı onaylamıştı. Kararda İSRAİL'in saldırgan eylemlerinin LÜBNAN'a ulaştığı belirtiliyor. Ayrıca SURİYE, YEMEN ve İRAN'a yönelik tehditler de arttı.    KOLOMBİYA da İSRAİL'le diplomatik ilişkilerini kesti.    PAKİSTAN'da hükûmetin himayesinde Tüm Taraflar Konferansı düzenlendi. Bu konferansın ortak deklarasyonunda, bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve KUDÜS'ün başkent yapılması çağrısında bulunulurken, GAZZE'de derhal koşulsuz ateşkes sağlanması,FİLİSTİN halkına yönelik zulme son verilmesi ve İSRAİL'in savaş suçlarından sorumlu tutulması çağrısında bulunuldu.    İSRAİL, dünyada aleyhine en çok kararın BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'e sunulduğu ve en çok kararın onaylandığı tek ülke olmasına rağmen GÜVENLİK KONSEYİ'nin onayladığı KARARLAR bugüne kadar UYGULANMADI.    Bunun nedeni ABD ve müttefiklerinin İSRAİL'in yanında olmasıdır. Şu anda durum şu ki, İsrail GAZZE'de Hamâs'la savaşıyor, bir yandan da LÜBNAN'da Hizbullah'a yönelik saldırgan operasyonlar yürütüyor, bir yandan da İRAN'la gerilimi sürekli artırıyor.    İsrailli bakan, FRANSA'nın başkenti PARİS'te yaptığı konuşmada BÜYÜK İSRAİL HARİTASINı da sundu. BU, ULUSLARARASI YASALARIN TAMAMEN İHLALİDİR, ANCAK İSRAİL DURDURULMUYOR. İSRAİL saldırganlığı nedeniyle tüm Ortadoğu savaşın pençesinde.    ORTADOĞU'da hızla değişen durumu tahmin etmek imkansız ama göstergeler İSRAİL hükûmetinin niyetinin İYİ OLMADIĞINI gösteriyor.    İSRAİL SALDIRGANLIĞI BÖLGESEL GÜÇ DİNAMİKLERİNDE DEĞİŞİKLİKLERE YOL AÇIYOR. Lübnan, Suriye ve Ürdün İsrail için bir tehdit değil, Hamâs da değil.    YEMEN de İSRAİL'le rekabet edebilecek durumda değil. Sonuçta İRAN, İSRAİL'in korktuğu bir güç olmaya devam ediyor. Her ne kadar ABD'li yetkililer İsrail'e Orta Doğu'da tırmanan çatışmayı azaltma çağrısında bulunsa da NETANYAHU hükûmeti hırslarını sürdürmeye ve bölgedeki saldırganlığını sürdürmeye devam ediyor.    Artık yeni gelişmelere göre İRAN'ın petrol ve nükleer tesisleri İsrail saldırganlığının tehdidi altındadır. İSRAİL BU NOKTADA HER ŞEYİ YAPABİLİR. ABD'de başkanlık seçimleri yapılmak üzere olduğundan, Başkan JOE BİDEN yönetiminin kontrolü sadece nominal düzeydedir ve BİDEN yönetiminin STATÜSÜ DENETLEYİCİ BİR HÜKÛMETTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.    İSRAİLLİ Yetkililer BU AÇIĞI, KENDİ EMELLERİNİ GERÇEKLEŞTİRMENİN İYİ BİR YOLU OLARAK GÖRÜYOR.    İSRAİL'İN SALDIRGAN EYLEMLER GERÇEKLEŞTİREREK HAMÂS ve HİZBULLAH'IN LİDERLİĞİNİ ORTADAN KALDIRMAYA DEVAM ETMESİNİN NEDENİ İşte BUDUR.    ABD genel seçimleri yapılıp yeni başkan göreve geldiğinde, İSRAİL Başbakanı NETANYAHU ve arkadaşları ORTADOĞU'daki hedeflerine ulaşmak için ellerinden geleni yapıyorlar.    Bu bağlamda İRAN, İSRAİL saldırganlığının saldırısı altındadır. Arap Birliği ve diğer Müslüman ülkelerin hükûmetlerinin önünde çok çeşitli zorluklar var. Filistin Yönetimi Başkanı MAHMUD ABBAS'ın da başı dertte. Böyle bir durumda İSRAİL Ortadoğu'da büyük bir hamle yapabilir.
İran ile İsrail arasındaki gerginlik devam ederken, İsrail de GAZZE ve LÜBNAN'da aralıksız operasyonlar yürütüyor. Daha az evvel İsrail'in Gazze'deki CEBÂLİYÂ Mülteci Kampı/مخيم جباليا’nda yerinden edilmiş Filistinlilerle dolu bir okula düzenlediği baskınlarda 19'dan fazla kişi ŞEHİT edildi. Yüzün üstünde de YARALI var.

Aslında bu durum; Dünyanın sesli ve görüntülü olarak tanıklık ettiği gibi, çocuk, kadın ve masum insanlara karşı İSRAİL ve WASHİNGTON yönetimi tarafından önceden tasarlanmış ve izlenen birinci derece savaş suçlarındandır.
   Ve yine az önce İsrail ordusu, güney Lübnan'daki Tayr Debbâ/طير دبا bölgesi sakinlerine de tahliye emri çıkardı. Bunun ne anlama geldiğini ise hemen herkes bilir.
   Hamâs'ın GAZZE'deki Lideri YAHYÂ SİNVÂR'ın ŞEHİT Edildiği HABERLERİ de şu anda ortalıkta dolaşıyor.

   İsrail ordusu ayrıca geçenlerde LÜBNAN'daki BM barışı koruma gücünü de hedef aldı. Barış gücünde görev yapan yabancı askerler de önemsenmedi.
   ABD, LÜBNAn'da görev yapan uluslararası barışı koruma güçlerinde yer alan Endonezya, İtalya, Fransa ve İspanya'nın da aralarında bulunduğu ülkeler İsrail saldırısını şiddetle KINADI (!), ABD ise ENDİŞELERİNİ (!) dile getirdi.
   İran ile İsrail arasındaki gerilim artık yeni bir boyuta ulaştı. İsrail, İran'ın petrol tesislerini hedef almak istiyor.
   Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Ürdün, ABD'den İsrail'in İran'ın petrol tesislerini bombalamasını durdurmasını talep etti. Bu ülkeler, İsrail'in İran'a misilleme yapması amacıyla bu ülkelerin hava sahasını kullanmalarına izin verilmeyeceğini de ABD'ye bildirdi.
   İRAN Dışişleri Bakanı ABBAS ARAKÇİ, ülkesinin İSRAİL'in herhangi bir eylemine, eylemin yapıldığı aynı güçle karşılık vereceğini söyledi.
   Dışişleri Bakanı ABBAS ARAKÇİ, bir İtalyan kanalına verdiği röportajda Avrupa ülkelerini ateşkes konusunda rol oynamaya çağırarak, “İran'ın savaştan korkmadığını ancak biz savaş istemiyoruz” dedi. İran dışişleri bakanı, Avrupa'nın bölgedeki savaşı durdurmak için daha aktif bir rol oynayabileceği yönündeki umudunu dile getirdi ancak Avrupa'nın fazla bir güce sahip olmadığını da sözlerine ekledi.
   Dışişleri Bakanı ABBAS ARAKÇİ, ‘Avrupa ülkelerinin Gazze'de ateşkes yetkisine sahip olmama bahanesini doğru bulmuyorum’ dedi.

   İSRAİL'in, İRAN'ın petrol ve elektrik tesisleri de dahil olmak üzere nükleer tesislerine saldırma niyeti üzerine İran, diplomatik düzeyde ilişkilerini artırdı.
   RUSYA Dışişleri Bakanı SERGEY LAVROV, İSRAİL'in ismini vermeden, İRAN'ın nükleer tesislerine yapılacak herhangi bir saldırının tehlikeli bir provokasyon olacağı konusunda uyardı.
   Arap medyasında yer alan haberlere göre Rusya Dışişleri Bakanı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın değerlendirmeleri yakından takip ettiğini ancak İRAN'ın barışçıl nükleer programını askeri kanala aktarmaya çalıştığına dair herhangi bir belirti bulunmadığını da sözlerine ekledi.
   Dışişleri Bakanı SERGEY LAVROV, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın bu tür raporları düzenli olarak yönetim kuruluna sunduğunu söyledi.
   Rusya Dışişleri Bakanı, İRAN'ın Barışçıl NÜKLEER TESİSLERİNE SALDIRILMASI DURUMUNDA BUNUN ÇOK TEHLİKELİ BİR HAMLE ve PROVOKASYON OLACAĞI konusunda uyardı. Bakan'ın bu açıklaması, İSRAİL'in İRAN'ın nükleer tesislerini hedef alacağını belirttiği bir dönemde geldi.
   Orta Amerika ülkesi NİKARAGUA, “İSRAİL'i Faşist Bir Devlet İlan Ederek Diplomatik İlişkilerin Sonlandırıldığını” duyurdu. Nikaragua hükûmeti tarafından yapılan açıklamada, “İSRAİL Faşist Hükûmetinin FİLİSTİN'de Soykırım Yaptığı Söyleniyor. İSRAİL'in FİLİSTİNTopraklarına Yönelik Saldırıları Nedeniyle İsrail İle Diplomatik İlişkilerin Kesildiğini” duyurdu.
   NİKARAGUA hükûmeti İSRAİL'in FİLİSTİN ve LÜBNAN'a yönelik saldırılarını şiddetle kınadı. Daha önce NİKARAGUA Kongresi de GAZZE'de bir yıldır devam eden İSRAİL saldırganlığına karşı harekete geçilmesi yönünde bir kararı onaylamıştı. Kararda İSRAİL'in saldırgan eylemlerinin LÜBNAN'a ulaştığı belirtiliyor. Ayrıca SURİYE, YEMEN ve İRAN'a yönelik tehditler de arttı.
   KOLOMBİYA da İSRAİL'le diplomatik ilişkilerini kesti.
   PAKİSTAN'da hükûmetin himayesinde Tüm Taraflar Konferansı düzenlendi. Bu konferansın ortak deklarasyonunda, bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve KUDÜS'ün başkent yapılması çağrısında bulunulurken, GAZZE'de derhal koşulsuz ateşkes sağlanması,FİLİSTİN halkına yönelik zulme son verilmesi ve İSRAİL'in savaş suçlarından sorumlu tutulması çağrısında bulunuldu.
   İSRAİL, dünyada aleyhine en çok kararın BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'e sunulduğu ve en çok kararın onaylandığı tek ülke olmasına rağmen GÜVENLİK KONSEYİ'nin onayladığı KARARLAR bugüne kadar UYGULANMADI.
   Bunun nedeni ABD ve müttefiklerinin İSRAİL'in yanında olmasıdır. Şu anda durum şu ki, İsrail GAZZE'de Hamâs'la savaşıyor, bir yandan da LÜBNAN'da Hizbullah'a yönelik saldırgan operasyonlar yürütüyor, bir yandan da İRAN'la gerilimi sürekli artırıyor.
   İsrailli bakan, FRANSA'nın başkenti PARİS'te yaptığı konuşmada BÜYÜK İSRAİL HARİTASINı da sundu. BU, ULUSLARARASI YASALARIN TAMAMEN İHLALİDİR, ANCAK İSRAİL DURDURULMUYOR. İSRAİL saldırganlığı nedeniyle tüm Ortadoğu savaşın pençesinde.
   ORTADOĞU'da hızla değişen durumu tahmin etmek imkansız ama göstergeler İSRAİL hükûmetinin niyetinin İYİ OLMADIĞINI gösteriyor.
   İSRAİL SALDIRGANLIĞI BÖLGESEL GÜÇ DİNAMİKLERİNDE DEĞİŞİKLİKLERE YOL AÇIYOR. Lübnan, Suriye ve Ürdün İsrail için bir tehdit değil, Hamâs da değil.
   YEMEN de İSRAİL'le rekabet edebilecek durumda değil. Sonuçta İRAN, İSRAİL'in korktuğu bir güç olmaya devam ediyor. Her ne kadar ABD'li yetkililer İsrail'e Orta Doğu'da tırmanan çatışmayı azaltma çağrısında bulunsa da NETANYAHU hükûmeti hırslarını sürdürmeye ve bölgedeki saldırganlığını sürdürmeye devam ediyor.
   Artık yeni gelişmelere göre İRAN'ın petrol ve nükleer tesisleri İsrail saldırganlığının tehdidi altındadır.
İSRAİL BU NOKTADA HER ŞEYİ YAPABİLİR. ABD'de başkanlık seçimleri yapılmak üzere olduğundan, Başkan JOE BİDEN yönetiminin kontrolü sadece nominal düzeydedir ve BİDEN yönetiminin STATÜSÜ DENETLEYİCİ BİR HÜKÛMETTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİLDİR.
   İSRAİLLİ Yetkililer BU AÇIĞI, KENDİ EMELLERİNİ GERÇEKLEŞTİRMENİN İYİ BİR YOLU OLARAK GÖRÜYOR.
   İSRAİL'İN SALDIRGAN EYLEMLER GERÇEKLEŞTİREREK HAMÂS ve HİZBULLAH'IN LİDERLİĞİNİ ORTADAN KALDIRMAYA DEVAM ETMESİNİN NEDENİ İşte BUDUR.

   ABD genel seçimleri yapılıp yeni başkan göreve geldiğinde, İSRAİL Başbakanı NETANYAHU ve arkadaşları ORTADOĞU'daki hedeflerine ulaşmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
   Bu bağlamda İRAN, İSRAİL saldırganlığının saldırısı altındadır. Arap Birliği ve diğer Müslüman ülkelerin hükûmetlerinin önünde çok çeşitli zorluklar var. Filistin Yönetimi Başkanı MAHMUD ABBAS'ın da başı dertte. Böyle bir durumda İSRAİL Ortadoğu'da büyük bir hamle yapabilir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.