1990'lı yıllarda Ajne ve MacKinnon hücrenin içine vücut sıvısının taşınım yapılabilmesi için belli proteinlerden oluşan zarları yani aquaporin kanallarını hem insanlarda (hayvanlarda) hem de bitkilerde keşfetmişler. 2003 yılında bu keşiflerinden dolayı Nobel ödülü almışlar.
Hücre için hayati önem taşıyan oksijen hücre zarından direk geçebildiği gibi; karbondioksit gibi zehirli gazlar da direk atılırlar ve bazı küçük moleküllerde direkt alınabilirler ve atılabilir. Fakat büyük molekül yapıları hücre zarında bulunan hücre reseptörlerini kullanarak geçebildiği halde bu olayın nasıl gerçekleştiği tam bilinmiyordu.
Peki, bu olay nasıl oluyor. Sodyum-potasyum pompasının keşfinden sonra bu zarın tam çalışma yapısı anlaşılmıştır. Bu çalışma sistemine osmoz denilmiştir. Osmoz, hücre içerisinde yoğun olan potasyum iyonları ile hücre dışında ki sodyum iyonları yer değiştirmek prensibiyle kanalların açılmasını sağlayarak hem sıvı değişimini hem de madde taşınımını sağlar. Bir nevi hücre içi ile hücre dışı arasında sodyum-potasyum elementleri birbirine hücum ederek yer değiştirip dengeye gelirler. Yani sodyum-potasyum yoğunlukları arasında ki farktan dolayı madde taşınımı sağlar. Bir yandan da vücuda gerekli enerjiyani ATP (elektrik enerjisi) üretimini sağlanır. Zaten canlı, enerjinin maddeye bürünmüş halidir yani yaşam demek enerji demektir. Yaşamın gizemi işte bu enerjidir.
Osmoz`un gerçekleşmesinde sodyum-potasyum pompasının çalışmasını sağlayan ve madde alışverişini sağlayan Sodyum-Potasyumdur ki bu elementlerde tuzda bulunmaktadır. Çünkü vücudun ihtiyaç duyduğu sodyum-potasyum elementleri doğal kristal tuzundan karşılanabilmektedir.
Zaten hücre suyu yani sitoplazma öz sıvısı da ve vücut sıvısı da tuzlu sudur. Bu nedenle osmoz olayında yani vücut suyu ile hücre suyu arasındaki alışverişte gerçekleşen olaylardan biri de hücreden toksinler atılarak vücudun pH dengesi düzenlenir. Bu toksinler ancak ve ancak su ile atılabilir. Ayrıca, tuz ve su ikilisinin hücre zarını koruma görevleri de vardır.
Osmoz olayında anlaşıldığı üzere tuz ve su olmayan yerde enerji baskı altına alınmış olur. Bu durumda hücre ölüme mahkûm edilmiş olur…