ELEKTİRK
Abdulkadir Ayanoğlu
Köşe Yazarı
Abdulkadir Ayanoğlu
 

Yaşamın Gizemi-26 (Son)

Her yüzyılda toplumda değişiklikler gerçekleşmektedir. Bu değişimler sanayi devriminden başlayan daha sonrasında cep telefonu ile uğradıkları radyasyondan kendilerini alıkoymadıkları gibi; GDO’lu gıdalardan muhafaza olunamadıkları gibi; kentsel yaşamın hava kirliliği ile beraber doğal olmayan park ve bahçeler ile kurulan göletler ile sera etkisi ve iklim değişikliği ile toplum tamamen farklı bir çehreye bürünmüştür. Her yüzyılda meydana gelen değişiklikler birbirine çok yakın iken 21. yüzyıldaki daha önceki asırlardan tamamen farklı bir hale bürünmüştür. Acaba bu toplumu bu hale ne getirdi ki ve nasıl oldu ki sorularına cevap bulsak da bu büyük farklılığı ortadan kaldırmaya yetmemektedir. Artık bu şekle bürünmüş dünyanın içindeyiz. Elbette toplumda yozlaşma olur ama bu kadar mı dense yukarı da ki doğal olmayan hayat bir gerekçe olamaz mı… Elbette iyilik ve kötülük arasında ki denge bu kadar aralanmamıştı, geçmişte ki iyiliğin fazlalığının azalması yönünde… Gözünü yumup ağzını açan insanların dile getirdiklerinin sayısı çok fazla… Hatta kötü durumda olup da bu durumda olanların çıkma çabasında olanların sayısı pekte göz ardı edilecek değildir… Bu durum toplumda giderek arttığından dolayı, toplum tanımlamaları şu şekli aldı: Psikologlar,“toplum agresif (saldırgan)” derler. Sosyologlar,“toplum kültür değişiminde” derler. Doktorlar,“toplum hastalıklarla sarılmış” derler. Bu kadar doğal olmayan bir yaşamda acaba insanlardan ver yansın yapmak ne kadar doğru ki… Peki, insan sağlığı için çaresizliklerin başlayıp 2050 yılında iki kişiden birinin kanser olacağı hakkında haberlerin ortaya çıkması… Teknolojinin hızla gelişmesi var iken hastalıkların birçoğuna karşı, daha modern tıbbın çaresiz kalması nedendir ki… Kendisi doktor olup da kronik hastalığı olanların sayısı bir hayli fazla zaten… Kendisi kanser doktoru olup da kendisi kanser hastalığına yakalanan doktorların çözümü nedir acaba… Hz. İsa’ya (AS) havarileri sorar: “Bizi kurtarır mısın?” Hz. İsa (AS) cevap verir: “Siz temizlenmedikçe sizleri kurtaramam…” Son söz olarak insan vücudunu temizlemedikçe bu ahlaki yozlaşmanın önüne geçemeyecek… Kirlenme hem duygularını hem de ruhunu ve kalbini ve de vicdanını örtecek…
Ekleme Tarihi: 31 Mayıs 2024 - Cuma

Yaşamın Gizemi-26 (Son)

Her yüzyılda toplumda değişiklikler gerçekleşmektedir. Bu değişimler sanayi devriminden başlayan daha sonrasında cep telefonu ile uğradıkları radyasyondan kendilerini alıkoymadıkları gibi; GDO’lu gıdalardan muhafaza olunamadıkları gibi; kentsel yaşamın hava kirliliği ile beraber doğal olmayan park ve bahçeler ile kurulan göletler ile sera etkisi ve iklim değişikliği ile toplum tamamen farklı bir çehreye bürünmüştür.

Her yüzyılda meydana gelen değişiklikler birbirine çok yakın iken 21. yüzyıldaki daha önceki asırlardan tamamen farklı bir hale bürünmüştür. Acaba bu toplumu bu hale ne getirdi ki ve nasıl oldu ki sorularına cevap bulsak da bu büyük farklılığı ortadan kaldırmaya yetmemektedir. Artık bu şekle bürünmüş dünyanın içindeyiz. Elbette toplumda yozlaşma olur ama bu kadar mı dense yukarı da ki doğal olmayan hayat bir gerekçe olamaz mı… Elbette iyilik ve kötülük arasında ki denge bu kadar aralanmamıştı, geçmişte ki iyiliğin fazlalığının azalması yönünde… Gözünü yumup ağzını açan insanların dile getirdiklerinin sayısı çok fazla… Hatta kötü durumda olup da bu durumda olanların çıkma çabasında olanların sayısı pekte göz ardı edilecek değildir…

Bu durum toplumda giderek arttığından dolayı, toplum tanımlamaları şu şekli aldı:

  • Psikologlar,“toplum agresif (saldırgan)” derler.
  • Sosyologlar,“toplum kültür değişiminde” derler.
  • Doktorlar,“toplum hastalıklarla sarılmış” derler.

Bu kadar doğal olmayan bir yaşamda acaba insanlardan ver yansın yapmak ne kadar doğru ki… Peki, insan sağlığı için çaresizliklerin başlayıp 2050 yılında iki kişiden birinin kanser olacağı hakkında haberlerin ortaya çıkması… Teknolojinin hızla gelişmesi var iken hastalıkların birçoğuna karşı, daha modern tıbbın çaresiz kalması nedendir ki… Kendisi doktor olup da kronik hastalığı olanların sayısı bir hayli fazla zaten… Kendisi kanser doktoru olup da kendisi kanser hastalığına yakalanan doktorların çözümü nedir acaba…

Hz. İsa’ya (AS) havarileri sorar: “Bizi kurtarır mısın?”

Hz. İsa (AS) cevap verir: “Siz temizlenmedikçe sizleri kurtaramam…”

Son söz olarak insan vücudunu temizlemedikçe bu ahlaki yozlaşmanın önüne geçemeyecek… Kirlenme hem duygularını hem de ruhunu ve kalbini ve de vicdanını örtecek…

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.