Evet yine bir ramazanı geride bıraktık. Rabbim nice ramazanlara bizleri ulaştırsın (amin) Ramazan ayına girerken, yemek sistemimiz, uyku sistemimiz, çay kahve v.s. sistemimiz tümden değişti. Vücut neye uğradığını şaşırdı. Bir kaç gün kendine gelemedi. Fiziksel olarak, metabolizması bir devrim (değişiklik) yaşadı. Psikolojik olarak ise, şuursuzca yaşayan bir ruh, havalarda gezen bir ruh, ben benim diyen bir ruh, yeryüzüne indi. Miskinlerin, yoksulların sofrasına ortak oldu. Oruç esnasında ruhların ekonomik sınıfsal yapıları eşitlendi. Bir miskin ile bir zenginin ruhlarını yaşadığı gelgitler aynı kategoriye indirgendi. Burada önemli olan zengin ruhların miskinlerin ruh seviyelerine inmeleridir. Bu tekabur (büyüklenme) içinde ki ruhlar için bir devrimdir. bir depremdir. bir inkilaptır. Bu ruh halinin gelecek ramazana kadar devam etmesi ideal oruç tutma katsayısına ulaşmaktır. Yoksa ramazandan sonra eğer ruh halimizde bir değişiklik yoksa O zaman biz bu ramazanda bir ruhsal devrim yapamamışız demektir. İslam her zaman insanın tekâmülü (mükemmele doğru ilerlemesi) noktasında devamlı müminleri ilerletmek için çeşitli müeyyideler sunmaktadır. İnsan-i kâmil noktasına yaklaştığı sürece başarılı olmuş sayılmaktadır. Bu da onun dünya hayatının başarısı katsayısına çarpılacaktır. Oruç'da mümin'in dünya hayatında yapacağı devrimlerin en önemlilerindendir. Oruç esnasında insanların tümü yaşadıkları bir sınav da öfkelerini yenmektir. Bu sınavda, orucun ilk haftasında aile içi, iş yerindeki ve çevremizdeki insanlarla yapılan diyaloglar neticesinde yaşadık. Orucun sonlarına doğru bu konuda iyi bir başarı sağladığımıza inanıyorum. Nice insanlar varki 10. saniyelik bir öfke yüzünden uzun yıllar demir parmaklıkların arasında yatmaktadır. Nice insanlar 10 saniyelik bir öfke yüzünden onarılamayacak büyük bir kalp kırma yarışına girmişlerdir. Yani 10 saniye çok önemlidir. İnsanın hayatının tümünü değiştirecek bir olaya gebe olabilir. İşte oruç müminin bu 10 saniyesinde de başarılı olabilmesi akıl irade işbirliğinde kişisel mükemmellik seviyesine ulaşabilmesini sağlamaktadır. Ne kadar sabır o kadar puan (sevap) bakarsınız averajla cennete gireriz. Hiç belli olmaz. Bunu bize ahiret gösterecek. Onun için en küçük sevabı bile küçümsemeyelim, "Müminin vereceği sadaka yoksa, mümin kardeşine gülümsesin" Yani bir gülümsemeyi bile küçük görmeyin ki; zamanı gelir bir hayat kurtarır. Bir hayat değiştirir. Evet ramazanda iftara çağırma, infak etme, zekat verme, fitre verme gibi ekonomik ibadetlerle de zengin ile fakir arasındaki uçurumun kapanması için ideal bir fırsattır. Zaten zengin oruçlu, miskinlerin duygularını daha iyi anlıyor. Böylece bu aylarda ekonomik ibadetler gerçekten büyük bir ivme kazanıyor. Buda zenginlerin kendi elleri ile kendilerini tehlikeye atmalarını engelliyor. Ne mutlu o zenginlere ki kendi elleri ile mallarını Allah yolunda infak ediyorlarsa. Tabiri caizse Allah bizi bir aylık kampa alıyor. Burda fiziki, ruhi eğitime tabi tutuyor. Sonra bayram gibi güzel bir jübile ile bizi takrar normal hayatımıza yolluyor. İnşallah bu oruç kampı Allah'ın istediği şekilde olmuştur. İnşallah ramazan ayı sonrası bu güzel duygularımız yok olmaz. Bunları sindire sindire yaşarız. Bu vesile ile hepinizin ramazan ayını en güzel duygularla kutlarken. Bu ramazanın tüm insanlara barış, huzur getirmesini, dünyadaki tüm müslümanların zülum altından kurtulmasına, ruhumuzdaki bu inkilabı düşüncelerin sosyal ve siyasal hayatımızada yansımasını dilerim.