İnsan hakları, özgür düşünce, demokrasi olmazsa bilim ve teknoloji gelişmez. Her sorunumuzun temeli, insan haklarının, demokrasinin yokluğunu, sistemin çarpık işlediğini sebep gösterir olmuşuz. Bu işin kolayına kaçmak değil midir? Her defasında aynı engel karşımıza çıkıyorsa ve hâlâ biz bu engele takılıyorsak, kendimizi ve engelide yeniden gözden geçirmemiz gerekmez mi?  ..........Bilim ve teknolojinin gelişmesi için yeterli kaynağın sağlanmadığı, araştırma ve geliştirme faaliyetleri için bütçeden ayrılan payların az olduğu doğrudur. Peki sorarım sizlere, bir matematikçinin yeni bir teori üretmesi için kaç paraya ihtiyacı vardır? Bir tarihçi yada ilahiyatçının dünyada yankı uyandıracak yeni bir tez ortaya koyması için çok pahalı laboratuara mı ihtiyaç var? ......... Bana göre sorun bambaşka bir yerde. Bizim sorunumuz teşhisi doğru koyamamaktır. Bize lazım olan nitelikli beyinleri bulup, nitelikli bir eğitimden geçirerek iş  başına getirmektir. Sorunlarımıza doğru teşhis koyarak, uygun zeminlerde tartışarak çözebiliriz. Gelişmiş, ilerlemiş ülkelerin başarısını, demokrasi, insan haklarında ilerlemeyle açıklamak kolaycılık olur. Tarihde ve günümüzde, demokrasi, insan haklarında ilerlemeden bilim ve teknolojide başarılı olmuş çok sayıda örnek var. Başarı için birçok sebep sayılabileceği gibi başarısızlık içinde birçok neden sıralanabilir. Başarı yada başarısızlığın sebeplerini bilmek şu ana kadar bize ne sağladı. Artık bu konu üzerinde kafa yorup, zaman kaybetmenin anlamı yok. Kökten bazı şeylerin değişmesi lazım. İstediğimiz kadar ifade özgürlüğünü kısıtlayalım, özgün düşünceye kim gem vurabilir. Bize lazım olan özgün düşünceleri bulup çıkarmaktır. Yoksa, özgür düşünceyi, insan haklarını politik malzeme, hak arayışı olarak kullanmaya kalkmak bize ne sağladı? Devamlı surette ifade özgürlüğünden bahsedenlerin hangi özgün fikirleri var? Şu ana kadar dünyada bilmediğimiz, duymadığımız, görmediğimiz yönetim tarzı kaldı mı? Asıl önemlisi bizlerin, şimdiye kadar, bilinmedik, duyulmadık, dünyanın çehresini değiştirecek özgün fikirlere ihtiyacımız olduğudur. Bu fikre sahip olanı kim susturabilir. Şayet, bilindik şeyleri söyleyip, mazeretler uyduracaksak, saymakla bitmez.