Sözlükte “büyüklük” anlamına gelen kibir (kibr), tevazuun karşıtı olarak “kişinin kendini üstün görmesi ve bu duyguyla başkalarını aşağılayıcı davranışlarda bulunması” demektir; ancak kelimenin daha çok birinci anlamda kullanıldığı, büyüklenme ve böbürlenme şeklindeki davranışların ise bu huyların dışa yansımasından ibaret olduğu belirtilir. Türk Dil Kurumu tarafından Türkçe’ye özsever olarak çevrilen narsist kelimesi ise abartılı bir öz-önem duygusuna sahip, son derece benmerkezci olan kişileri tanımlamak için kullanılır. Narsist kelimesinin bir diğer anlamı ise fiziksel görünümüyle aşırı ilgilenen kişidir.
Narsist kişilik bozukluğu ise özellikle abartılı bir kendini beğenmişlik duygusu, kendisine sürekli hayranlık duyulması ihtiyacı, başkaları için empati eksikliği, başarılardan aşırı gurur duyma ve küçümseyen veya tepeden bakan tutumlarla karakterize bir kişilik bozukluğudur. Kibrin bir başka yönü ise kişinin başkasını küçümseyici bir bakışla başkalarıyla arasına bir mesafe koyarak ulaşılmazlık zırhına bürünmesidir. Kişi burda Her zaman onaylanan , eleştiri ve çıkarlarına ise dokunulmasından haz duymayandır. Kibir burada tanımlanan haliyle bir narsistlik olgusudur. Büyüklük gösterme yada küçümse yönüyle kibir , kişide farklı tepkiler almasıyla ortaya çıkar.
Örneğin kişinin yaptığı davranış onaylandığında büyüklük taslarken, eleştiri aldığında yada onaylanmadığında küçümseyici tavır takınılır. Sen benim seviyemde değilsin benim muhatabım değilsin gibi sözler sarf edilerek karşı taraf değersizleştirilmek istenilir. Kişi bunu yaparken kendine saygınlığının artacağı yada bu saygınlığı korumak için yapmaktadır. Her ne şekilde olursa olsun ister bu yönüyle Narsizim deyin, ister Kibir, İslam'da haram sayılan, birçok ayet ve hadiste de yerilen ahlaki bir zaafiyettir. (Cehennem, kibirliler için ne çirkin ve ne kötü bir yerdir.) [Nahl 29]
(Allah, kibredenleri sevmez.) [Nahl 23]
(Kalbinde zerre kadar kibir olan Cennete giremez.) [Müslim]. Kısacası kibir Ahlaksızların ahlakıdır. Selam ve dua ile.