Her insanın temennisidir baki dostluklar. İnsan, güvenebileceği iyi bir arkadaşın, samimi bir dostun varlığına en az anne-babası, kardeşi ya da eşi kadar ihtiyaç duyar. İyi gününde sevincini, kötü gününde üzüntüsünü ve kederini, ihtiyacı anında derdini ve tasasını yakınları kadar dostuyla da paylaşmak ister. Hatta yeri gelir ailesiyle, yakınlarıyla paylaşamadığı şeyleri onunla paylaşır.
Lakin kolay değildir iyi bir dost edinmek ve aynı şekilde iyi dost olabilmek. Etkileri ve sonuçları itibariyle hem dünyadaki hem de ahiretteki hayatımızı etkileyen bu zor tercih dikkatli olmayı gerektirir.
Allah Rasûlü (sav) arkadaş seçiminin önemine binaen şöyle bir benzetmede bulunur: “İyi arkadaşla kötü arkadaş misk taşıyan kimse ile körük üfüren kimse gibidir. Misk taşıyan ya sana onu ikram eder yahut sen ondan (miski) satın alırsın ya da ondan güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren kimse ise ya elbiseni yakar ya da ondan kötü bir koku duyarsın!”
Bu bağlamda Peygamber Efendimizin Sadık dostlarından, Hz. Ebu Bekir es-Sıddık R.A buyuror:
Şüphesiz ki; iblis senin önünde, nefis sağında, heva solunda, dünya arkanda, uzuvların etrafında, cebbar olan Allah C.C da kudretiyle üstündedir.
İblis seni dinini terk etmeye, nefis isyana, heva şehvete, dünya ahirete karşı kendini beğenmeye, zaların günahlara, cebbar olan Allah ise, cennete ve mağfirete çağırıyor. Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Onlar cehenneme çağırıyorlar, Allah ise izni ilahi ile cennete ve mağfirete davet ediyor.”
İblisin çağrısına icabet edenin dini gider, nefsin çağrısına icabet edenin ruhu gider, hevanın çağrısına icabet edenin aklı gider, dünyanın çağrısına icabet edenin ahireti gider, azalarının çağrısına icabet edenin cenneti gider, Allah’ın çağrısına icabet edenin ise kötülükleri gider ve bütün hayırlara nail olur.
Bazı abidlerden,
Allah’a münacatta bulunurken şöyle demişler; "İlahi uzun emel beni mağrur etti, dünya sevgisi beni helâk etti, şeytan beni dalalete sevk etti, nefsi emmare beni haktan alıkoydu ve kötü arkadaş günah işlemekte bana yardım etti. Ey yardım isteyenlerin yardımcısı bana yardım et. Eğer bana yardım etmezsen senden başka bana kim merhamet eder.”
Bu Güzel Sözden Anlaşılan:
Yüce ALLAH C.C bizi, bu sözü söyleyen zatın şefaâtına nail eylesin, böylesi Allah dostlarının bilinç, şuûr ve takvasına erdirsin. Bu Allah dostu, ne kadar da kısa, güzel ve kapsamlı ifade etmiş söylemek değil mi ? Aynen öyledir kardeşlerim.
Hakikaten uzun âmel, dünya ve dünyalık sevgisi, şeytanın ve şeytanların telkinleri, kişinin kendisine uyulan azgın nefsi ve kötü arkadaş ile bozuk çevresi, İnsan'a ençok zarar veren ve verdiren, ferdi, ailevi ve toplumsal, maddi ve mâ'nevi, dünyevi ve ührevi hayatını ve geleceğini karartır ve mahveder.
Bu nedenle duyarlı Mü'min; uzun emel taşımamalı, dünya ve dünyalığa kendini kaptırmamalı, şeytan'ın telkinine, nefsinin kötü isteklerine uymamalı, kötü arkadaş ve bozuk çevrenin ortamından uzak olmalıdır.
Selam ve Duâ ile....
Anasayfa
Yazarlar
Faris Erkar
Yazı Detayı
Bu yazı 150+ kez okundu.
Misk Kokan Dostlar Seçmeli
Her insanın temennisidir baki dostluklar. İnsan, güvenebileceği iyi bir arkadaşın, samimi bir dostun varlığına en az anne-babası, kardeşi ya da eşi kadar ihtiyaç duyar. İyi gününde sevincini, kötü gününde üzüntüsünü ve kederini, ihtiyacı anında derdini ve tasasını yakınları kadar dostuyla da paylaşmak ister. Hatta yeri gelir ailesiyle, yakınlarıyla paylaşamadığı şeyleri onunla paylaşır.
Lakin kolay değildir iyi bir dost edinmek ve aynı şekilde iyi dost olabilmek. Etkileri ve sonuçları itibariyle hem dünyadaki hem de ahiretteki hayatımızı etkileyen bu zor tercih dikkatli olmayı gerektirir.
Allah Rasûlü (sav) arkadaş seçiminin önemine binaen şöyle bir benzetmede bulunur: “İyi arkadaşla kötü arkadaş misk taşıyan kimse ile körük üfüren kimse gibidir. Misk taşıyan ya sana onu ikram eder yahut sen ondan (miski) satın alırsın ya da ondan güzel bir koku duyarsın. Körük üfüren kimse ise ya elbiseni yakar ya da ondan kötü bir koku duyarsın!”
Bu bağlamda Peygamber Efendimizin Sadık dostlarından, Hz. Ebu Bekir es-Sıddık R.A buyuror:
Şüphesiz ki; iblis senin önünde, nefis sağında, heva solunda, dünya arkanda, uzuvların etrafında, cebbar olan Allah C.C da kudretiyle üstündedir.
İblis seni dinini terk etmeye, nefis isyana, heva şehvete, dünya ahirete karşı kendini beğenmeye, zaların günahlara, cebbar olan Allah ise, cennete ve mağfirete çağırıyor. Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Onlar cehenneme çağırıyorlar, Allah ise izni ilahi ile cennete ve mağfirete davet ediyor.”
İblisin çağrısına icabet edenin dini gider, nefsin çağrısına icabet edenin ruhu gider, hevanın çağrısına icabet edenin aklı gider, dünyanın çağrısına icabet edenin ahireti gider, azalarının çağrısına icabet edenin cenneti gider, Allah’ın çağrısına icabet edenin ise kötülükleri gider ve bütün hayırlara nail olur.
Bazı abidlerden,
Allah’a münacatta bulunurken şöyle demişler; "İlahi uzun emel beni mağrur etti, dünya sevgisi beni helâk etti, şeytan beni dalalete sevk etti, nefsi emmare beni haktan alıkoydu ve kötü arkadaş günah işlemekte bana yardım etti. Ey yardım isteyenlerin yardımcısı bana yardım et. Eğer bana yardım etmezsen senden başka bana kim merhamet eder.”
Bu Güzel Sözden Anlaşılan:
Yüce ALLAH C.C bizi, bu sözü söyleyen zatın şefaâtına nail eylesin, böylesi Allah dostlarının bilinç, şuûr ve takvasına erdirsin. Bu Allah dostu, ne kadar da kısa, güzel ve kapsamlı ifade etmiş söylemek değil mi ? Aynen öyledir kardeşlerim.
Hakikaten uzun âmel, dünya ve dünyalık sevgisi, şeytanın ve şeytanların telkinleri, kişinin kendisine uyulan azgın nefsi ve kötü arkadaş ile bozuk çevresi, İnsan'a ençok zarar veren ve verdiren, ferdi, ailevi ve toplumsal, maddi ve mâ'nevi, dünyevi ve ührevi hayatını ve geleceğini karartır ve mahveder.
Bu nedenle duyarlı Mü'min; uzun emel taşımamalı, dünya ve dünyalığa kendini kaptırmamalı, şeytan'ın telkinine, nefsinin kötü isteklerine uymamalı, kötü arkadaş ve bozuk çevrenin ortamından uzak olmalıdır.
Selam ve Duâ ile....
Ekleme
Tarihi: 30 Ağustos 2022 - Salı
Misk Kokan Dostlar Seçmeli
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.