Verebilen sevebilendir ve sevebilmenin mutluluğunu tatmak, verebilmekle elde edilir. Yaratıcı'ya imanla dolu gönüller, O'na güvenmenin doyumsuz mutluluğu içinde coşar ve sahip olduklarını, O'nun yarattıkları hayrına bol bol dağıtırlar. Paylaşmak, onlar için Yaratıcı Kudret'e güvenmenin en güzel belirtisidir.
Kur'an, bu dağıtma ve kaynaşmaya infak diyor ve ekliyor: "Sevdiğiniz şeylerden bol bol vermedikçe, sonsuzluk ve mutluluğa eremezsiniz." Verebilmek ölümsüzleşmenin, sonsuzlaşmanın en emin yoludur. Aşk bir verebilme sanatı olduğu içindir ki, onun defterine yazılabilen bütün adlar ölümsüzdür.
Verebilme buysa, hapsetme, yığma, başkalarını mahrum bırakmak, ölüme, hiçliğe, iğretiye, sefilliğe, mutsuzluğa mahkum olmaktır.
Nimet ve imânları paylaşabilmek veya hapsetmek... İnsan mutluluğunun kaderini belirleme noktası, burada.
Adları bilinenleri ve bilinmeyenleriyle iyi ve güzel adına bütün mirasımızın babaları olan nebiler, uğraşlarını bu kader noktasında yoğunlaştırdılar. Biliyorlardı ki, paylaşabilmek, güzel bir dünyanın hem anahtarı, hem da metodudur.
İmkanları hapsetmekse, hayatı cehenneme ve mutluluk iksirini zehire çevirir. İmkanlar ve onların paylaşımının sembol ismi ekonomik değer olarak bilindiği için, üzerinde olduğumuz konuda başlık daima mal ve daha sonra para olmuştur. Buna, kısaca kapital diyorlar.
Kur'an, tevhit gerçeğinin insan hayatına getirdiği birlik ve paylaşım ahengini parçalayan sebebin bağy olduğunu söylüyor. Bozulma, parçalanma, didişme, ezme, sömürme... Kısaca mutluluğu hançerleme, bağy yüzünden başlamıştır ve sürmektedir. Etimolojik gelişimi içinde kıskançlık, ezme, saldırı, horlama, zulüm, bozgunculuk anlamlarını kazanan bağyin kök manas 'başkası aleyhine sınırı aşmak'tır. Kur'an ve hadislerin tetkiki gösteriyor ki bağyin esasını, insanın, kendi hakkı olanla yetinmemesi, başkalarının hakkına tecavüzü oluşturuyor. Bağyin, Kur'an terminolojisinde psikolojik bazı hırs, yani doymazlık, sosyoekonomik görünümü zulüm, saldırı, sömürü, ezme ve bozgunculuktur. İlahi kelam, bağyin psikolojik zeminini insan ruhundan silmeyi hedeflerken, onun sosyoekonomik belirişlerini hayatın dışına çıkarmak için tedbirler alır. Bu tedbirler içinde yaptırımın hem de ileri derecede yer alması ise, Kur'an'ı hayatımızda diğer dinsel özelliklerin en önemlilerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.