Dünyada ve Türkiye’de yıldan yıla büyük bir artış gösteren özellikle gençler arasındaki uyuşturucu kullanımı maalesef şehrimizde de yaygınlaşmıştır. Her yerde aynı senaryolarla uyuşturucu ağları körpe beyinlerimizi hedef alarak bir neslin yok olmasına zemin hazırlamaktadır. Kadim Mardin’imizin şehirleşme adına yeni yerleşim yeri olan Yenişehir’e taşınması ile bu problemi de doğurmuştur. Kadim şehrimizde bulunan mahalle kültürü yerini apartman kültürü almış ve insanlar arasındaki komşuluk bağları kopmuştur. Artık kimin ne yaptığından kimse müspet manada haberdar olamamaktadır. Yenişehir büyüdükçe aileler çocuklarına daha az sahip çıkabilmektedirler.  Bu nedenle okulların açılmasına az bir zaman kala idari ve mülki tedbirlerin en üst düzeyde alınması gerekir. Uzmanlar uyuşturucu trafiğinin okul kantinlerinden başladığına dikkat çekerek, ihale ile verilen okul kantin işletmecileri hakkında çok detaylı bilgi sahibi olunmadan kantini işletmelerine engel olmalıdırlar. Çünkü maalesef bazı okul kantinleri uyuşturucu dağıtım merkezi gibi faaliyet göstermektedirler. Yanlış anlaşılmasın işini dürüst yapan kantincileri tenzih ederiz. Bu işi yapanlar sadece kantincilerle sınırlı değil bazen işletmelerde bu pis işe bulaşabilmektedirler.     Uyuşturucu bağımlılarının tespitinde ailelere büyük görevler düşmektedir. Okula giden çocuğunun arkadaş çevresini iyi seçmesinde yardımcı olmaları gerekir. Çünkü uyuşturucu kitlesi genelde yakın arkadaş çevresinde yayılmaktadır. Aileler ayrıca ergenlik çağına gelen çocuklarının hal ve hareketlerinde gördükleri büyük değişimleri fark ederek tedbir alma cihetine gitmelidirler. Eğer çocuklarının; Sık sık banyoda eskiden böyle bir alışkanlığı yoksa ve uzun süre kalıyorsa Banyodan çıkınca aşırı kızarıyorsa ve gözlerinde ve bakışlarında değişim varsa Hemen sızıp yatıyorsa Sesi boğuk çıkıyorsa Sıklıkla kusuyorsa İştahsızlık veya aşırı yeme ihtiyacı gösteriyorsa Aşırı tatlı tüketiyorsa Maalesef uyuşturucuya yeni başlamış demektir. Ardından evden değerli eşyalar bir bir kaybolursa işin boyutu ilerlemiş demektir. Çünkü o genç artık bir bağımlıdır. Eline geçen her şeyi satıp kendisine uyuşturucu bulmaya çalışacaktır. Aileler problemi sezer sezmez hemen çevre ne der baskısına aldırış etmeden çocuklarının gerekli tedavilerini başlatarak en yakın bir rehabilitasyon merkezine müracaat etmelidirler. Bağımlılığı da bir hastalık kabul ederek saklayıp gizlemeden tedavi sürecine başlamalıdırlar. Gençlerimizin uyuşturucu kullanımının önüne geçilebilmesi için tüm ilgili kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının hassasiyetle bu probleme kafa yormaları elzemdir. Aile içi iletişimi açık tutmak, manevi değerlere sahip çıkmak gerekir.