Bilinçli her Müslüman, günün her saniyesinde haramlara ve helallere dikkat eder ve etmelidir. Yediğinden içtiğine; giydiğinden, söylediğine kadar her durum ve halde Müslüman kişi yaptığının Allah katında karşılığının ne olduğunu düşünür ve düşünmeli ve ona göre hareket eder ve etmelidir.
Sosyal paylaşım sitelerindeki profil ve paylaşımlarımızın bir Müslüman’a yakışır şekilde, yani Allah’ın razı olacağı şekilde olmalıdır. Bu konuda biz Müslümanlar olarak gevşek ve dikkatsiz olduğumuzu düşünüyorum. Sosyal paylaşım sitelerini kullanış şeklimiz ile ilgili, dilimin döndüğü kadar bir bölümüne değinmeye çalışacağım şöyle ki:
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (asm) bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyuruyor: “Hayra delalet eden o hayrı işlemiş gibidir. Şerre delalet eden de o şerri bizzat işlemiş gibidir.” Yani; sevaplı bir işe sebep veya vesile olan bir kişiye, o sevaplı işi yapmadığı halde o sevabı yapmış gibi sevap yazılır. Haram bir işe sebep veya vesile olan kişiye de, o haram işi yapmamasına rağmen, bizzat yapmış gibi günah yazılır.
Bu hadis-i şerife dayanarak şunu söyleyebiliriz; biz sosyal medya hesaplarımızda haram içerikli bir fotoğraf, video, yazı; yani haram olan herhangi bir şeyi paylaştığımız zaman, günaha gireriz. Günaha girmekle beraber bir günaha girilmesine sebep olduğumuz için, haram paylaşımımızı gören kişi sayısınca günah, günah defterimize yazılır. İşlenen bir günah, birden gören kişi sayısınca artar. Bu haram içerikli paylaşımlarımız sayfamızda durduğu ve insanlar gördüğü sürece günah defterimize günah yazılmaya devam edilir.
Bu, sevaplı işler için de aynıdır. Mesela Peygamber Efendimizin bir hadis-i şeriflerini paylaştığımız zaman, bu hadis-i şerifi görüp faydalanan kişi sayısınca da sevap yazılır. Sosyal paylaşım siteleri olan Facebook ve Twitter vb. siteleri günahlarımız arttırmak için değil de sevaplarımızı arttırmak için bir vesile yapmalıyız.
Haram içerikleri hesaplarında bulunduran kişileri takip etmekte de bu yönden tehlike olduğunu düşünüyorum; zira bu tür kişilerin paylaşımları da bu yönde olacağı için, sizin günaha girmenize sebep olabilirler. Bu tür kişileri takip etmemeliyiz, takibe aldığımız kişileri bu yönden de mutlaka değerlendirmeliyiz.
Diğer bir başka hususta, kişilerin birbirlerine karşı hakaret ve küfürlü ifadelerin kullanmalarıdır. Hakaret eden kişi, hakaret ettiği kişinin hakkına girmiş olur; yani kul hakkına girmiş olur. Bu günahtan, ancak hakarete uğrayanın hakaret edene hakkını helal etmesi ile temizlenilebilinir. Müslüman kişinin ağzına bu tür sözlerin yakışmadığını zaten sizler de biliyorsunuz. Bizler Müslüman’a yakışır, yani Allah’ın razı olacağı şekilde yazmalı, konuşmalı ve paylaşımlarda bulunmalıyız.
Diğer bir başka husus ise şu ki; Dünyada yaklaşık olarak 1 Milyar insan açlıktan kıvranırken, sağlık su içme imkanı bulamayan yaklaşık olarak 1.2 milyar insan varken, dışarıda insanlar bir lokma ekmek için dilenirken. Bizler yaptığımız enfes yemeklerin, dumanı tüten ızgaraların ve üzerinde kaymağı akan tatlıların önünde mutlu mutlu pozlar verip, bunları dışarıdaki ve dünyadaki aç insanları düşünmeden paylaşmamızı cidden yadırgıyor, garipsiyor ve ümmet anlayışımıza ve de insani değerlerimize oturtamıyorum.
Sosyal paylaşım sitelerini kullanış şeklimiz ile ilgili söylenecek daha çok şey var ama şimdilik bu kadar yazalım. Rabbim nasip ederse devam ederiz. Sosyal paylaşım hesaplarımızın Allah’ın rızasına uygun, haramlardan uzak ve arınmış bir şekilde olması duası ile.