Bu yazıma bir soru ile başlamak istiyorum.
Bir insanın en kıymetli değeri nedir?
Bana bu soru yöneltilecek olsa hiç düşünmeden, hiç sağıma soluma bakmadan bir Müslüman olarak vereceğim cevap: "Bir insanın en kıymetli değeri imanıdır." Şeklinde olacaktır.
Şöyle bir durup düşündüğümüzde hakiki bir iman elde etmeyen insan dünyaları elde etse ona ne fayda? Hiçbir faydası yok. Ölüm gelip çattığında, bir ömür didinip kazandıklarımızı ardımızda bırakıp gideceğiz. Elimizde kalan sadece imanımız ve amelimiz olacak.
Söz gelimi Doğu ve Güneydoğuda çocuklarımızın, gençlerimizin imanını elinden almak isteyen Hristiyan misyonerler sinsi bir şekilde faaliyetlerini hiç durmadan yapıyorlar.
Mardin’de de bu yönde çalışmalar olduğunu görüyor, biliyor ve duyuyoruz.
İman dersini tam almamış,imanı zayıf kişileri ya da maddi zorluklar içinde yaşamını sürdürmeye çalışan genç kardeşlerimizi ve ilkokul çağındaki küçük çocuklarımızı hedef alarak misyonerlik faaliyetlerini sürdürüyorlar.
Maddi imkânlar vererek yardımsever görünüp, yapılan maddi yardım ile kişiyi minnet altında bırakarak o kardeşimizi Hıristiyan olamaya ikna edebiliyorlar. İmanı sağlam kişiler bu tuzağa düşmüyor, bu göz boyamasına aldanmıyorlar çok şükür. Lakin aldanan imanı zayıf kardeşlerimiz de yok değil.
Çeşitli kılıklara, şekillere ve fikirlere girerek misyonerlik faaliyetlerini yapabiliyorlar. Girdikleri kılıklardan biri de görünürde çocukları eğlendiren, mutlu eden sivil toplum kuruluşu ya da dernek kılığıdır. Görünürde, çocuk yaştaki evlatlarımızı eğlendiriyor, güzel vakit geçiriyormuş izlenimi veriyorlar. Çocukları da bununla kendilerine çekiyorlar. Aileler de altta yatan misyonerlik faaliyetlerini bilmedikleri için çocuğum eğlensin, sosyalleşsin, güzel vakit geçirsin, düşüncesi ile bu yerlere çocuklarını hiç düşünmeden teslim ediyorlar. Burada yapılan etkinliklerden sonra o çocuk yaştaki evlatlarımıza Hristiyan inancı öğretiliyor. Anlayacağınız geleceğin Hristiyanları yetiştirilmeye çalışılıyor bu şirkhanede.
Bir başka misyonerlik faaliyeti de Suryoyo TV kanalında Türkçe, Arapça ve Kürtçe olarak “Tevrat’ın Müjdelediği Mesih” programı ile açıktan misyonerlik faaliyetleri yapılıyor.
Cami avlusunda da Kürtçe İncil dağıtılması da gelen başka bir misyonerlik faaliyeti haberi.
Ve aldığım yeni haberlere göre daha önce güneşe tapanların (Şemsiler) mabedi olan ve daha sonra Ermeniler tarafından gasp edilen manastır şimdilerde kilise olarak açılacağı…
Bu sinsi misyonerlik faaliyetlerini engellemenin, çocuklarımızı ve gençlerimizi bu tehlikeden muhafaza etmenin çarelerini aramalı ve bu çareleri hiç ihmal etmeden tatbik etmeliyiz. Hususen ebeveynler bu hususta çok dikkatli, bilinçli, ferasetli ve basiretli davranmalı; çocuklarını bu tehlikeye karşı bilinçlendirmeli ve hakiki iman dersini vererek muhafaza etmelidir.
Selam ve dua ile.