ELEKTİRK
Mustafa ERKAR
Köşe Yazarı
Mustafa ERKAR
 

BİR ZAMANLAR MARDİN'DE DERTLİ AZİZ İLE KARAGÖZLÜ AŞKI

Her aşk unutulmazdır, onu yaşayanlar bilir. Kimileri vardır ki yaşadıkları aşklar birer efsane olur ve bir ömür boyu başkalarına merak konusu oluşturur. Şu ana kadar efsane olarak anlatılan aşklar, okuyanların ve dinleyenlerin gönlünde büyük yer edinmiş, nesilden nesile birer destan olarak aktarılmıştır. Her yiğidin gönlünde bir güzel, her güzelin gönlünde bir yiğit yatar derlerdi büyüklerimiz. Geriye dönüp baktığımızda tarihimizin her sayfasında sırra kadem basmış birçok aşk hikâyesi vardır. Bu efsane aşklar belki çoğumuzun hayalini süslemiş, beklide gerçek sevgi yolunda bize birer örnek olmuşlardır. Leyla ile Mecnun,  Kerem ile Aslı, Mem-u Zin, Ferhat ile Şirin gibi isimlerini duyduğumuz efsanevi aşklar bunlardan bazılarıdır. Bunlardan söz ederken, Mardin'in milli değerlerinden biri olan ve bir zamanlar dilden dile dolaşan Dertli Aziz (Aziz Işıkhan)ile Karagözlüsünün aşkından bahsetmeye çalışacağım. Yaptığım araştırmalar sonucunda edindiğim bilgilere göre 1929 yılının Temmuz ayında Şehmus ve Fatma çiftinden dünyaya gelen Dertli Aziz; gençliğin ilk yıllarında temiz gönlüne yenik düşerek, ismini herkesten sakındığı canından çok sevdiği Karagözlüsüne gönlünü kaptırır. Böylece kendinden habersiz efsanevi bir aşkın kucağında kendini bulur. Kısa sürede aşkları Mardin'in her tarafına yayılır.  Babadan kalma mirasın bir kısmını da bu uğurda harcayan Dertli Aziz, sonunda her şeyini Karagözlüsüne feda eder. Birkaç kez aşkına olan sadakatini ve samimiyetini göstermek için Karagözlüsünü isteme girişimlerinde bulunduysa da maalesef bu girişimleri sonuçsuz kalır. O günden sonra büyük aşkını kalbine gömen Dertli Aziz, iki âşık birbirlerini görmek, küçük bir bakış yakalamak adına o zamanki şartlarda en küçük fırsatı bile değerlendiriyorlardı.  Biricik aşkı olan Karagözlüsünün ismini en yakın çevresine bile söylemeyen ve ömrünün son nefesine kadar Karagözlüm diye andığı aşkı uğruna hiç evlenmeyen Dertli Aziz (Aziz Işıkhan) Karagözlüsüne kavuşamayınca yaşadığı çevreyi terk ederek, Nusaybin'de bulunan kız kardeşinin yanına yerleşir. Uzun süre burada yaşamını sürdüren Dertli Aziz, daha sonra bazı nedenlerden dolayı burada bulunan kız kardeşini de yanına alarak tekrar Mardin'de ikamet eden kız kardeşi Beşire hanımın yanına yerleşir.  Burada bulunan kız kardeşinin yanında tek odalı bir evde yaşamını sürdüren Dertli Aziz, bu süreçte kavun çekirdeği ve akrep zehrini satarak, bakmakla yükümlü olduğu iki kız kardeşinin geçimini sağlamaya çalışmış ve kimseye hiçbir zaman muhtaç olmadan, boyun eğmeden hayatına devam etmiştir.  Çocukluk yıllarımda yakinen gördüğüm ve tanıdığım Dertli Aziz, her zaman güler yüzlü ve cana yakınlığıyla, yardım severliğiyle bilinen bir kişiliğe sahipti. O yıllarda mobilyacı çırağı olarak çalıştığım işyerimize yakın yerde ikamet eden Dertli Aziz, boş kaldıkça mutlaka Hasip ustamın yanına gelip giderdi. Yaşım gereği olacak ki her zaman onun uzun saçı ve uzun sakalı bana merak konusu olmuştu. Herkesin saçı, sakalı normal de, neden onun saçı, sakalı uzundur diye kendi kendime dert edinmiştim.  Bir zamanlar Mardinlilerin sevgisini kazanmış ve gönüllerinde taht kurmuş olan Dertli Aziz, Karagözlüsüne olan aşkından dolayı çoğu zaman gecenin bir vaktinde o yanık sesiyle özellikle Mardin'e has olan Arapça şarkılar söyleyerek, dinleyenlerin yüreğini dağlardı. 1987 yılından önce Mardin kalesinin kuzeye bakan tarafı Mardin halkı tarafından piknik ve mesire yeri olarak kullanılırdı. Buraya gelenler Kalenin sarp kayalıklarından mutlaka Dertli Aziz'in o yanık sesini duyardı. Kale arkası denince hemen Dertli Aziz'in o yanık sesi akla gelirdi. 1987 yılından sonra kale arkası bazı nedenlerden dolayı yasak bölge olarak kapatılınca, o günden sora kültürümüzün bir parçası olan kale arkası pikniklerine ve Dertli Aziz'in yanık sesine kilit vurulmuş oldu. Kız kardeşi Beşire hanımın yanında bir süre hayatına devam eden Dertli Aziz, 1999 yılında yakalandığı elim hastalığa yenik düşerek, onun uğruna evlenmediği ve ömrünün sonuna kadar sevdiği Karagözlüsüne kavuşmadan hayata veda etti. Allah rahmet eylesin.   Bir sonraki yazıda görüşmek umuduyla.
Ekleme Tarihi: 06 Ağustos 2022 - Cumartesi

BİR ZAMANLAR MARDİN'DE DERTLİ AZİZ İLE KARAGÖZLÜ AŞKI

Her aşk unutulmazdır, onu yaşayanlar bilir. Kimileri vardır ki yaşadıkları aşklar birer efsane olur ve bir ömür boyu başkalarına merak konusu oluşturur. Şu ana kadar efsane olarak anlatılan aşklar, okuyanların ve dinleyenlerin gönlünde büyük yer edinmiş, nesilden nesile birer destan olarak aktarılmıştır.

Her yiğidin gönlünde bir güzel, her güzelin gönlünde bir yiğit yatar derlerdi büyüklerimiz. Geriye dönüp baktığımızda tarihimizin her sayfasında sırra kadem basmış birçok aşk hikâyesi vardır. Bu efsane aşklar belki çoğumuzun hayalini süslemiş, beklide gerçek sevgi yolunda bize birer örnek olmuşlardır.

Leyla ile Mecnun,  Kerem ile Aslı, Mem-u Zin, Ferhat ile Şirin gibi isimlerini duyduğumuz efsanevi aşklar bunlardan bazılarıdır. Bunlardan söz ederken, Mardin'in milli değerlerinden biri olan ve bir zamanlar dilden dile dolaşan Dertli Aziz (Aziz Işıkhan)ile Karagözlüsünün aşkından bahsetmeye çalışacağım.

Yaptığım araştırmalar sonucunda edindiğim bilgilere göre 1929 yılının Temmuz ayında Şehmus ve Fatma çiftinden dünyaya gelen Dertli Aziz; gençliğin ilk yıllarında temiz gönlüne yenik düşerek, ismini herkesten sakındığı canından çok sevdiği Karagözlüsüne gönlünü kaptırır. Böylece kendinden habersiz efsanevi bir aşkın kucağında kendini bulur. Kısa sürede aşkları Mardin'in her tarafına yayılır. 

Babadan kalma mirasın bir kısmını da bu uğurda harcayan Dertli Aziz, sonunda her şeyini Karagözlüsüne feda eder. Birkaç kez aşkına olan sadakatini ve samimiyetini göstermek için Karagözlüsünü isteme girişimlerinde bulunduysa da maalesef bu girişimleri sonuçsuz kalır. O günden sonra büyük aşkını kalbine gömen Dertli Aziz, iki âşık birbirlerini görmek, küçük bir bakış yakalamak adına o zamanki şartlarda en küçük fırsatı bile değerlendiriyorlardı. 

Biricik aşkı olan Karagözlüsünün ismini en yakın çevresine bile söylemeyen ve ömrünün son nefesine kadar Karagözlüm diye andığı aşkı uğruna hiç evlenmeyen Dertli Aziz (Aziz Işıkhan) Karagözlüsüne kavuşamayınca yaşadığı çevreyi terk ederek, Nusaybin'de bulunan kız kardeşinin yanına yerleşir. Uzun süre burada yaşamını sürdüren Dertli Aziz, daha sonra bazı nedenlerden dolayı burada bulunan kız kardeşini de yanına alarak tekrar Mardin'de ikamet eden kız kardeşi Beşire hanımın yanına yerleşir. 

Burada bulunan kız kardeşinin yanında tek odalı bir evde yaşamını sürdüren Dertli Aziz, bu süreçte kavun çekirdeği ve akrep zehrini satarak, bakmakla yükümlü olduğu iki kız kardeşinin geçimini sağlamaya çalışmış ve kimseye hiçbir zaman muhtaç olmadan, boyun eğmeden hayatına devam etmiştir. 

Çocukluk yıllarımda yakinen gördüğüm ve tanıdığım Dertli Aziz, her zaman güler yüzlü ve cana yakınlığıyla, yardım severliğiyle bilinen bir kişiliğe sahipti. O yıllarda mobilyacı çırağı olarak çalıştığım işyerimize yakın yerde ikamet eden Dertli Aziz, boş kaldıkça mutlaka Hasip ustamın yanına gelip giderdi. Yaşım gereği olacak ki her zaman onun uzun saçı ve uzun sakalı bana merak konusu olmuştu. Herkesin saçı, sakalı normal de, neden onun saçı, sakalı uzundur diye kendi kendime dert edinmiştim. 

Bir zamanlar Mardinlilerin sevgisini kazanmış ve gönüllerinde taht kurmuş olan Dertli Aziz, Karagözlüsüne olan aşkından dolayı çoğu zaman gecenin bir vaktinde o yanık sesiyle özellikle Mardin'e has olan Arapça şarkılar söyleyerek, dinleyenlerin yüreğini dağlardı. 1987 yılından önce Mardin kalesinin kuzeye bakan tarafı Mardin halkı tarafından piknik ve mesire yeri olarak kullanılırdı. Buraya gelenler Kalenin sarp kayalıklarından mutlaka Dertli Aziz'in o yanık sesini duyardı. Kale arkası denince hemen Dertli Aziz'in o yanık sesi akla gelirdi. 1987 yılından sonra kale arkası bazı nedenlerden dolayı yasak bölge olarak kapatılınca, o günden sora kültürümüzün bir parçası olan kale arkası pikniklerine ve Dertli Aziz'in yanık sesine kilit vurulmuş oldu.

Kız kardeşi Beşire hanımın yanında bir süre hayatına devam eden Dertli Aziz, 1999 yılında yakalandığı elim hastalığa yenik düşerek, onun uğruna evlenmediği ve ömrünün sonuna kadar sevdiği Karagözlüsüne kavuşmadan hayata veda etti. Allah rahmet eylesin. 

 Bir sonraki yazıda görüşmek umuduyla.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.