Dinde Olmayan Detaylar ile Dinin Zorlaştırılması. Deizm gibi ideolojileri ve inançları besleyen ve etkileyen faktörlerden biri de dinde olmayan birçok meselenin dinden imiş gibi gösterilerek insanlara dayatılmasıdır. İnsan aklına ve tabiatına son derecede uygun olan bir inancın anlaşılmaz, yaşanılmaz ve içinden çıkılmaz bir hale getirilmesi durumunda, ister istemez insanlar “Ben ne yapsam da bu dinin gereklerini yerine getiremem. İyisi mi ben hayatımı yaşamaya bakayım.” Diyebilir. Doğası ile Oynanmış Bir Dinin Faturası Yine Dine Kesilir. Allahın hakkında kesin hüküm indirmeyerek insanın özgür iradesine bıraktığı konuların dini bir konu haline dönüştürülmesi ve dinde olmayan helal ve haramlar üretilmesi durumunda insanlar dini zor ve yaşanılmaz bulabilir. Durum böyle olunca da üretilen bu yeni din anlayışı, insanları yıldırıp yorabilir. Doğası ile oynanmış dinin faturası yine dine kesilir. İnsanlar böyle bir dine inanmaktansa inanmamayı tercih edebilir. Bir Şeyi Haram Kılma Yetkisi Sadece Allah’ındır İslam alimlerinin kabul ettiği bir kaide vardır, yeri gelmişken hatırlatmakta fayda vardır: “Eşyada asl olan  ibahattır.”  Yani bir şeyin haram olduğuna dair delil bulunmadıkça o şey mubahtır. Doğrusu da bu değil mi? Eğer yaratıcı olan Allah bir şeyi yüce kitabında haram kılmamış ise,  yâda hakkında bir hüküm indirmemişse,  o şeyi haram kılmak kimin haddine olabilir. Bu yetki peygamberler başta olmak üzere hiç kimseye verilmemiştir. Özellikle de etleri yenen veya yenmeyen hayvanlarla ilgili olarak mezhepler arasında ihtilaflar oldukça fazla. Halbu ki, Allah yüce kitabında sadece domuz etinin yenmeyeceğini, yenilmesinin haram olduğunu açıkça beyan eder. Diğer hayvanlar ile ilgili açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bakınız yüce Rabbimiz bu konuda net bir şekilde hüküm indirmiş ve haramları bildirmiştir. Yazımı bu ayet meali ile bitirmek isterim. Enam Suresi 145. Ayet: De ki: "Bana vahyolunanlar içinde, yiyen bir kimsenin yiyeceği (şeyler) için, ölü eti, dökülen kan, domuz eti -ki bu gerçekten murdardır- ya da Allah'tan başkası adına kesilmiş bir fısk dışında, haram kılınmış bir şey bulmuyorum. Kim kaçınılmaz bir ihtiyaçla karşı karşıya kalırsa, -saldırmamak ve haddi aşmamak şartıyla- (bu sayılanlardan ölmeyecek kadar yiyebilir). Şüphesiz senin Rabbin bağışlayandır, esirgeyendir. (Ali Bulaç Meali) Sonuç: Kâinatın yaratısı yüce Allah haramları net bir şekilde belirlemiş, geri kalan şeylerin mubah olduğunu beyan etmiştir. Bu konuda açık beyan olmasına rağmen yine de Müslümanlar hayvanlara göre helal-haram hükmünü ortaya koymuşlardır. Bu durum dini zora sokmaktadır. Dinin açıklamadığı bir hükmü, dinden imiş gibi ortaya koymanın faturası çok ağır olmuştur. Bu dine bu şekilde   zarar vermeye kimsenin hakkı olamaz.