Mardin Bab-ı Sur Mahallesinin alt tarafında bulunan İmhellit il-Déríyé’de dünyaya gözlerini açan Mahmut Mardinli abimiz çocuk yaşta mahallesinin Mezopotamya ovasına bakan yaz gecelerinde dinlediği Arap şarkılarının etkisiyle de arkadaşlarına resital tadında şarkılar söyleyerek duygularını ifade etmiş ve ilk ses sanatçılığına da böyle başlamıştı.
İlkokul öğretmenine bu durum anlatılınca müzik derslerinin dahisi statüsüne gelen Mahmut Mardinli abimiz, arkadaşları ondan hem şarkı türkü dinleyerek hem de öğrenerek onun bu yolculuğundan istifade etmişler.
1970’lerin ortalarında Mardin göçün ve işsizliğin arttığı, ekonomik sıkıntıların da tavan yaptığı yıllardı.
Mahmut Mardinli abimizin babası Hacı Ali amca o dönemde otobüs işletmeciliği yapan babam (Baba Sadık Beytil Paşavat) ile seyahat eder, istanbul dan eşya alır getirir, Mardinde satar geçimini öyle sağlardı. Bunun uzun süreçli devam edemeyeceği anlaşılınca gelen bir iş teklifi ile birlikte Mahmut Mardinli abimiz aile fertleri ve babasıyla birlikte İstanbul’a göç ederler.
İstanbul’da Topkapı’da Tüfekçioğlu otobüs işletmeciliği işine başlarlar. Her gün Mardin’e gidip gelen otobüslerle Mardin hasretini dindirmeye çalışır. Fakat Mardin sevdası yüreğini o kadar daraltır ki kendini müziğe verir ve Unkapanı yolunu tutar.
Müziğe başlayınca adının yanına sevdasını belirtmek için Mardinli soy ismini kullandırtırlar ona.
1981 yılında vatani görevini ifa eder. Askerlik dönüşü sanat hayatına daha çok bir ivme kazandırır.
1984 yılında Tepebaşı’ında 350’ye yakın ses sanatçısı ile bir ses yarışmasına katılır ve bu yarışmada birinci seçilir.
Sinema sanatçılığı kimliği ile altıya yakın filmde baş rol oyuncusu olarak oynar.
1988 yılında ilk film çalışması yapar. “Nini Bebek”, “Yitik Hayatlar”, “Yıllardan Sonra” gibi filmler bunlardan bazıları. Bu ara gazino ve sahne çalışmaları da devam eder Mahmut Mardinli abimizin.
İstanbul’da yaşasada Mardin’le gönül bağını hiç bir zaman kesmez.
Ona göre İmhellit il-Déríyé, sevgi bağının en güçlü olduğu mahalledir. Herkes birbirini tanır, sever, sayar, kimse kimseden bir şey gizlemez. Mahallede kim kiminle evlenecek, kim kiminle iş yapacak hemen duyulur ve bunun tebriği, kutlaması yapılır. Aidiyet duygusu güçlü bir mahalle. Sabah yapılan ağız dalaşı akşam tekrar sona erer ve insanlar bir araya gelir iş tatlıya bağlanır. Mahallede küslük olmaz.
Böyle bir mahalle atmosferinde yetişen Mahmut Mardinli abimiz mahallenin bu özelliklerini hem kendi bünyesinde, ruh dünyasında ve hem de sanat yaşantısına pozitif yönde bir katkı sağlar.
Mahmut Mardinli abimizin yedi adet kaset çalışması var. Kendi yazdığı şarkılar yanında Mardinli diğer büyük ses sanatçımız Orhan Akdeniz abimizin de şarkılarını kasetinde okur. Her kasette 12’ye yakın şarkı türkü okumuş.
Mardini ve Bab- Sur/İmhellit il-Déríyé’yi Türkiye’ye tanıtma arzusundan dolayı şarkılarında hep Mardin ve Arap Şarkıları ön planda. Ama bunun yanında Kürtçe ve Türkçe şarkılar ile de zengin kültürümüzü tanıtma yolunda da çalışmalarda bulunur.
Mahmut Mardinli Abimiz 1984 yılında Arapça şarkı olarak Ürdün’lü ses sanatçısı Semire Tevfik’ten aldığı “Âyñ-îk ãle cârıtñá/hârıtñâ” (Gözün bizim çeşmede, mahallede olsun) şarkısını okur.
Bu şarkıyı daha sonra İbrahim Tatlıses’te bunu Mahmut Mardinli abimizden aşırarak “Deryalım” Türkçe şarkı şekline dönüştürerek okuduğuda kayıtlardan anlaşılmaktadır.
Bu şarkıdan sonra “Dalall” şarkısını icra eder. Tabi bu şarkıları icra ettiği zaman telif hakları yasası olmadığı için kısa sürede bunlar anonimleşerek başka sanatçıların tarafından da kasetlerinde okunur.
Mardin mahalli ses sanatçılarını yakından takip ediyor Mahmut Mardinli abimiz. Çok iyi ses sanatçılarımızın olduğunu ve bunların desteklenmesi gerektiğini ifade ediyor. Kendisi bu yola çıktığında çok çaba gösterdiğini ve tek başına mücadele ettiğini söylüyor. Bu nedenle yeni yetişen ses sanatçılarımıza destek olmamız gerektiğini vurguluyor.
Yeni dört eser çalışması var ve bu eserler için Mardinde klip çalışması yapıldığı ve bunların kısa sürede yayınlanacağını ifade etti.
Mahmut Mardinli abimiz şarkılarını icra ederken çok samimi ve içten okuduğu görülmektedir. Bunun en büyük karekteristik özelliği İmhellit il-Déríyé’de yaşamış olduğu samimi günlerin, yılların hatıra ve etkileri olmasından kaynaklı olduğu açıktır. Mahalle ona bir samimiyet ve aidiyet duygusu katmış ve bu şarkılarına da yansımıştır. Tabi mahallede sesine güvenen ve şarkı söyleyen bir çok insan vardır. Bunlarda Mahmut Mardinli abimizin ses sanatçılığına etki etmiştir.
İmhellit il-Déríyé’deki ses sanatçılığı ile ilgili temel felsefe şöyle ifade edilir; “Ikbârna mistimîîñ û lžgârñâ aşkîñ iññê" yani “ses sanatçılığı noktasında büyüklerimiz dinleyici küçüklerimiz aşıktır.” Bu temel felsefe ile müzik icra edilir mahallede.
Mahmut Mardinli abimiz rahmetli H.Veysi Ağabeyim ile ilkokulu birlikte okumuşlar. Yani ilkokul arkadaşı. Birlikte acı ve tatlı anıları olmuş. İlkokul öğretmenleri Seniha Oğuz hanımefendiymiş. Hayırla güzellikle yad ediyoruz ve sıhhat afiyet diliyoruz kendisine.
Mahmut Mardinli abimizin, rahmetli abim ile ilkokul arkadaşlığı bizim duygu yüklü gönül dünyamıza daha anlamlı bir katkı sağlamıştır.
Kendisi ile böyle güzel bir söyleşi imkanı verdiği için Mahmut Mardinli abimize teşekkür eder, sanat yaşantısında üstün muvaffakiyetler dilerim.