İnsanlar arası ilişkiler, çeşitli tarihlerde ve yüzyıllarda araştırmaya değer konular olmuştur. Bu nedenle bu konuda makaleler yazılmış, çeşitli tahkikler yapılmış ve bu alanda, sosyologlar, psikologlar çok önemli tespitlerde bulunmuştur.
Alex Carrel, batılı bilim adamı olarak bu konuda yoğunlaşmış ve bununla ilgili “İnsan Denilen Meçhul" adlı eserini yayınlamıştır. Engin Gençtan da; psikolojik tahlilleri kapsayacak önemli insan
davranışlarını konu edinen eserler yayınlamıştır. Çeşitli Fakültelerde ve Üniversitelerde insan davranışı, insanın toplumsal yönü ile ilgili araştırmalar devam etmekte ve bu konuda her yıl yüzlerce eser yayımlanmaktadır. İnsan davranışı, kültürden kültüre farklılık göstermekle birlikte, bazı temel kavrayış ve anlamlandırmalarda benzerlikler gösterdiği de açıktır. Bu davranış modelinden birisi de kuşkusuz; ihtirastır. İhtiras; insana müthiş derecede ön planda olma arzusu, istediğinin gerçekleşmesi için diğer yaşayan canlılara zarar verme, yok etme, sindirme güdüsünü veren bir davranış modelidir. Bu nedenle ihtiras, bireyi ideallerini gerçekleştirme arzusu için, her yol mübah anlayışına götürmektedir.
İhtiraslı insanlara toplumumuz; muhteris demektedir.
İhtiras, bireyin olaylara at gözlüğü ile bakmasına neden olmakta, tabiri caiz ise; ideolojik körlüğe neden olmaktadır. Muhteris insana; iyiyi, güzeli, doğruyu, hakkaniyeti, adaleti anlatmak mümkün değildir. Çünkü onun vicdanı kararmıştır. Vicdan; iyiyi, doğruyu, güzeli, çirkini birbirinden ayırt etme özelliğidir.
Bu sebeple toplumun; hikmetli, akil insanları, muhteris insanlardan sakınmayı sürekli sürekli salık verirler. Bu konuda çeşitli tavsiyelerde bulunurlar. Muhteris insan amacına ulaşmak için her yolu mübah görür. Harcanması gereken insan varsa onu harcar. İftira atılması gereken insan varsa, ona da iftira eder. Hasıl kelam her şeyi kendi arzusu istikametinde gelişmesi için, yapılması gerekenleri yapar.
Eğer, ihtirası uğruna mücadele etmesi gereken insanlar varsa ve bu insanların açığını da yakalayamıyorsa, o zaman bunlara çamur atar. Çamur at izi kalsın mantalitesi ile hareket eder. Nasıl olsa o çamur temizleninceye kadar, muhteris arzuladığı hedefine ulaşacaktır. Fakat attığı çamur ile o insana haksızlık ettiğini hiçbir zaman düşünmez. Düşünme ihtiyacı da görmez. Az önce de ifade ettiğimiz gibi onun için her şey mübahtır.
Yaşadığımız coğrafya, tabiatı gereği ve feodal yapısı nedeniyle, kendine has bir takım politik, siyasi davranış modellerini de beraberinde geliştirmiştir. Bu modeller de muhterisler tarafından kullanılmaktadır. Böylesine bir davranış modelinin en karekteristik özelliği; Şark kurnazlığı denilen davranış metodudur. Bunun en önemli hususiyeti; kendisinin yaptığı bir eylemi -gizli bir şekilde yaparak- sanki başkası yapmış gibi hareket etmesi veya kendisinin yapmadığı davranış veya eylemi sanki o yapmış gibi göstererek, bundan rant ve kazanç elde etmeye çalışması, argo tabirle, kendi kendisini pohpohlattırmasıdır. Mesela sizin yapmadığınız bir işi, siz yapmış gibi size hamleder fakat bu iftirayı kendisinin uydurmadığından emin şekilde size şirin görünür. Veya kendisi sizi sevmemesine rağmen, sizi istememesine rağmen, sizinle ilgili olan önemli bir gelişmeyi sanki kendisi gerçekleştirmiş, yapmış gibi başkalarına göstermeye çalışır. Maalesef yaşadığımız bu coğrafyada insanların vazgeçemediği davranış modelinden biri de; şark kurnazlığıdır. Muhterislerin, şark kurnazlığıyla, yaptıkları bir sürü eylemle, çoğu insanın haysiyetini, gururunu, şerefini rencide etmektedir. Diğer yandan arzuladıklarını, gerçekleştirmek için bunu yapmak, bunlar için büyük bir zevktir. İhtiras; iflah olmaz bir davranış bozukluğudur. "Çamur at izi kalsın" mantığı ile toplumu da kendilerini de kirlettiklerinin farkında değildirler. Çünkü onların basireti bağlanmıştır. Birey sosyal bir varlıktır. Bu sebeple bireyler, şahıslar birbirinden etkilenmektedir. Bu etkilenme pozitif yönde olabileceği gibi, negatif yönde de olabilir. Bu sebeple ihtiras bir hastalık gibi bireyden bireye bulaşabilir. Bundan korunmak için muhterislerden uzak durmak elzemdir. Hele hele çamur atan müfterilerden, mümkün mertebe kaçınmak gerekir. Sağlıklı toplum, ancak ihtiraslardan arındırılmış veya bu ihtiras duyguları en asgariye düşürülmüş bireylerin bir araya gelmesi ile mümkündür. Çamura batmak istemiyorsanız, çamur atmayınız. Sözümüzü Hz. Muhammed'in bir tavsiyesi ile bitirelim. "Size yapılmasını istemediğiniz bir şeyi, sizde başkasına yapmayınız."