Yol tek gidiş ve tek dönüş olmasına rağmen önündeki bütün arabaları sollaya sollaya gidiyordu genç kaptan.
Taki şarkıcı takımı
"Belki gelmezsin bu ile
Yolcu güle güle
yolcu güle güle
Sakın ha düşmeden dile
Yolcu güle, yolcu güle
Veren alacaktır canı
Toprakta kalırdın hanı
Sakın ha unutma beni
Yolcu güle, yolcu güle."
Kahtalı Mıçı'nın şarkısı ile final yapıncaya kadar.
Bu şarkı ile Antep'e giriyordu genç kaptan bu ara genç çalgıcı takımı otobüsteki yolculardan bahşişlerini toplayıp iniyorlardı.
Antep şehir içinde bulunan oto-gardan yolcu aldıktan sonra bu sefer Toros serinliğinin vurduğu Gavurdağına (Nurdağı) doğru yol alıyordu genç kaptan.
Dışardan esen hafif rüzgar esintisi bunaltıcı urfa sıcağından sonra bütün yolcuları rahatlatmıştı.
Gavurdağ çıkışında genç kaptan yine şoförlük hünerini gösteriyordu. Önünde bulunan Urfa Cesur ve Öz Diyarbakır firmalarına ait Otobüsleri solluyor ve onları geçiyordu.
Genç kaptanın her sollayışında yolcular bir daha heyecanlanıyor ve diğer otobüsleri geçmenin mutluluğunu yaşıyorlardı.
Gavurdağı bitirildikten sonra Osmaniye'ye doğru yol alınıyordu.
Otobüs yolcuları genç kaptan ile rahat ve huzurlu yolculuk yapmanın keyfini sürüyorlardı.
Vakit geçiyor ve gün bitiyordu. Güneş batmış ve gece ilk yüzünü göstermeye başlamıştı. Genç kaptan otobüs farlarını açmıştı.
Akşam haberlerini yine radyodan dinletiyordu yolcularına.
Adana girişinde yolcularda bir ağırlık çökmeye başlıyordu. Adana oto-garına girilip kapılar açıldığından, bu ağırlığın sıcak yaz mevsiminin Adana'nın nemli havasından kaynaklandığını anlayacaklardı bütün yolcular.
Adana oto-garında yolcu indirme bindirme işi bitikten sonra bu sefer direksiyonun başına yaşlı kaptan geçmişti. Bütün yolcular genç kaptanın sürüşüne alışmışken bu sefer yaşlı kaptan nasıl kullanır merakı ile debelenmeye başlamışlardı.
Yaşlı kaptan, yılların verdiği tecrübe ile Adana oto-garında yavaş yavaş çıkarak Tarsus'a doğru gidiyordu.
Tarsus'tan sonra eski Toroslara doğru yokuş yukarı tırmanmaya başlamıştı yaşlı kaptan. Genç kaptandan farklı olarak içtiği ve elinden düşürmediği Samsun sigarası, yılların tecrübesi ve deneyimi ile daracık yollar ve dar sapaklara rağmen önündeki araçları sollaya sollaya Torosları tırmanıyordu. DEVAM EDECEK