Öyle bir noktaya geldi ki çocuklarımız artık nasıl davranacaklarını dahi bilemez oldular. Bir misafire hoş geldin demekten aciz, telefona çıktığında kendisini tanıtmaktan çekinen ve neyi nasıl yapacağını sürekli başkalarının hatırlatması gereken bir duruma geldiler. Zira hep bir şüphe ve hep bir güvensizlik içinde onlara ne yapmaları gerektiğini sürekli bildiren ebeveynler çoğaldı. Âdeta helikopter gibi çocukların üzerinde dolaşan anne babalar... Şüphesiz bütün bu davranışları yaptıran, onları en iyi şekilde koruyoruz ve iyi niyetle yapıyoruz duygusu. Ancak dikkatimizden kaçan bu tarz bir koruma, çocuklara verilen en büyük zarardır. Zira bu aşırı korumacılık ile çocuklarımızın hayata nasıl hazırlanabilecekleri gözümüzden kaçmaktadır.
Daha düşmeden tutulan, kavga etmeden hep barışık bir hayat yaşaması beklenilen, oynasın diye oyuncağı elde hazır bekletilen, ağlamasına dahi fırsat verilmeyen çocuklar; bu çok sıradan olan olaylar ile aslında daha sağlıklı, psikolojik ve fizyolojik açıdan güçlü ve hayata karşı güvenli yetişebilirler.
Muhakkak ki hızla değişen dünyada tehlikeler de büyümektedir.
Çocuklarımızın eskiye nazaran daha çok korunmaya ihtiyaçları vardır. Bu korumayı, onları güçlü şahsiyetler olarak yetiştirmek olarak tanımlasak; aslında hem anne babaların yükü hafifleyecek hem de çocuklarımız kendi kendilerine yetebilecek, ayakları üzerinde durabilecek, sorunlarını çözebilecek beceriler kazanabilecek, zaman içinde doğru ile eğriyi ayırt edebilecek noktaya gelebileceklerdir. Değilse, yetiştiğinde kendinden emin olmayan, ailesini dahi idare edemeyen, kararlar alamayan, sürekli endişe içinde ve hayatın içinde hırpalanmaya mahkûm, acımasız dış dünyada yutulmaya hazır bir nesil ile karşı karşıya kalacağız.
Zira hiçbir ebeveyn çocuklarını ebediyen koruyamaz. Kelebek dahi kozasından kendi gayretiyle çıkmaktadır ki, uçabilsin. Şayet kozadan çıkmasına dışarıdan yardım için müdahale edilirse, değil uçması, hayatta kalması bile mümkün değildir.
Bunun için çocuklarımızı yarınlara hazırlamalıyız. Ne ilgisini ve desteğini üzerinden çekmiş, “Saldım çayıra Mevla’m kayıra” davranışı sergileyen velilerden, ne de âdeta bir helikopter gibi onları sürekli gözetim altında tutan, her şeyini kontrol eden ve ne hissedeceklerine varana kadar çocuklarının ellerinden tüm sorumluluğu alan velilerden olmalıyız.
Her şey kararında güzeldir.
Güvenli ortamlar sunmak,
çevresine güven duyan ebeveyn modelini sergileyip güven vermek, güven içinde yetişen güvenli nesilleri ortaya çıkaracaktır.