Urfa'dan Bireciğe doğru yol almaya devam ederken genç kaptan, yolun dar ve Irak'a malzeme taşıyan kamyonların kalabalığından, sollama yapamayacak duruma bile geliyordu.
Genç kaptanın otobüs kullanımı dillere destandı. Kendisi ile yolculuk yapanlar; hissetmeden, sıkıntı çekmeden yolculuk yaptığını anlatırlardı. Otobüsçülük namını tüm Mardinliler bilirdi.
Genç yaşta başladığı Mercedes tamircilik mesleğinde otobüsün teknik kısmına ve tamirine iyice vakıf olduktan sonra yaşlı kaptan babası ile şoförlüğe başlamıştı .
Bu nedenle arabanın bütün bakım onarım işinden de anlıyordu. Otobüste ki en küçük bir ses bile onun ne olduğunu anlayabilecek teknik bilgiye sahipti.
Bu sebeple otobüsçülüğün hem teknik hemde sürüşü manasında kendini iyi yetiştirmişti ve Mardinde hatırı sayılır insan grubu onu bekler onunla seyahat ederdi.
Genç kaptan Urfa'dan Birecik'e yol alırken özellikle mazot yüklü tankerlerin tehlikesinden korunmak için daha dikkatli ve ihtiyatlı bir şekilde otobüsü kullanırdı.
Ve böylesi kalabalık yolda Sait Kore adlı Mardinli hemşerimizin işlettiği Birecik Mirkelam tesislerine gelinir ve ilk yol molası burada verilirdi.
Genç kaptan tesislerde durur durmaz Tesis hoparlörlerinden
-Sayın Öz Mar-Tur yolcuları otobüsünüz yarın saat yemek ve çay molası vermiştir! anonsu yapılırdı.
Yolcular otobüsten iner; kimileri lavaboya, kimileri mescitte namaz kılmaya giderdi.
Genç kaptanda direksiyon başından iner ihtiyaçlarından sonra yaşlı kaptan ile birlikte tesis işletmecisi Sait Kore eşliğinde kaptanlara özgü ayrılan yere giderdi.
Genç ve yaşlı kaptanların her seferlerinde tanıdıkları olduğundan mutlaka beraberlerinde yemeğe davet ettikleri otobüs yolcuları da vardı.
Yaşlı kaptan muavine hitaben,
-şeydavit lenne fil bir iki seyhin teyeklün
( bir ikide olanları çağır bizimle yesinler) talimatı ile muavin 1-2 deki yolcuları yemeğe davet ederdi. Tabi 1-2 deki yolcularda beraberindeki ırokları da getirirlerdi bu sefer bu ıroklardan yaşlı kaptana ve tesis işletmecisi Sait Kore'ye de ikram ederlerdi.
Kaptanlara has yapılan "batıcanlı kebap" ve yanındaki zengin salata,ayran ve menü ile yaşlı kaptan Sait Kore'yle derin sohbete koyulurlardı.
Genç kaptan yemeği bitirir bitirmez masadan kalkar ve otobüsün arkasına geçer, motor kaputunu açar motorun yağ ve suyunu kontrol ederdi.
-Şeydavit cib hartum tenkemmil may il motor ( su hortumunu getir motor suyunu tamamlayalım) derdi.
Bu ara genç kaptan bir Maltepe sigara daha yakar ve motorun suyunu tamamlardı.
Yemek ve ihtiyaç molası bitikten sonra tesislerden yine tanıdık ve alışık anons yapılırdı; DEVAM EDECEK