Mardin Artuklu’da ne oluyor? Ne yapılmaya çalışılıyor? Geçenlerde Mardin’in tarihi fotoğraflarını, tarihi şahsiyet ve olaylarını paylaşan bir Facebook grubunda “Mardin Müzesi taşınıyor. Eskiden Süryani Patrikliği olan Mardin Müze binası, tekrar Süryani Patrikliğin olacak.” Şeklinde bir paylaşım gördüm.  Bunun üzerine bu konuda bilgi sahibi kişilere bunun aslını astarını, tarihsel geçmişini sordum.  Aldığım cevaplar üzerine şok oldum.  Halihazırda Mardin Müzesi olarak faaliyet gösteren Mardin Müze binası eskiden Süryani Patrikhanesiymiş. Avrupalı Misyonerler, Süryani cemaati faaliyetleri neticesinde Katolik yapmış.  Süryani cemaat içerisindeki Ermenileri de Katolik yapmışlar. O dönem bu misyonerlik faaliyetlerinde bulunan Avrupalı Misyonerler, hususen İngilizler, Patrik ve cemaatleri ile beraber Ermeni isyanına içten içe, gizlice destek vermişler. Patrik 1919’da Mardin’i işgal etmeye gelen Fransızları davul ve zurna ile karşılamış. Patriğin desteği ve yol göstermesiyle Belediye binasına girip Türk bayrağını gönderden indirip yerine Fransız bayrağı çekmişler.  Mardin halkının cesur evlatlarından bazı gençler buna karşı gelip, göndere çekilen Fransız bayrağını indirip yerine Türk bayrağını tekrar göndere çekmişler. Daha sonra bu cesaretli ve vatanperver aile Atatürk tarafından “BAYRAKTAR” soyadı verilerek onurlandırılmış.  Mardin halkının topyekûn ortaya koyduğu cesaret, sebat ve azimle büyük bir direnç göstererek düşman Fransız askerleri şehri terk etmek zorunda kalmış. Patriğin bütün bu yaptıklarını bilen Atatürk hem ilgili Patriği Mardin’den sürülmüş hem de Mardin’deki Patrikliği kapatılmıştır.  Kapatılan patrikhane Mardin’den Suriye’nin Humus şehrine, ardından da Şam’a taşınmış. Mardin Artuklu meydanında yer alan Atatürk heykelinde Atatürk’ü sağ eli havada üç parmağı küçük bir avuç şeklinde göstererek tasvir edilmesi de bu hadiseye ithafen olduğu söylenmektedir. Adeta eli ile işaret ederek “Siz Mardin’de şu kadarsınız. Patrikliğe gerek yok.” İfadesinin tasviri yapıldığı söylenmektedir.  Patriklik Atatürk’ün emri ile kapatıldıktan ve Patrik Mardin’den sürüldükten sonra bina Tugay Komutanlığına devredilmiş. Bir ara sağlık ocağı ve polis karakolu olarak kullanılmış en nihayetinde de Kültür Bakanlığı tarafından Süryani Katolik Vakfı’ndan satın alınarak kamulaştırılmış ve Müze olarak kullanılmaya başlanmış.  Şimdi ise yukarıda belirttiğim hadiseler neticesinde Atatürk’ün o dönem almış olduğu bu karara rağmen Mardin Müze binamızın Süryani Patrikliğine devredileceği ve böylelikle Patrikliğin tekrar Mardin’de kurularak Mardin’in Süryani merkezi haline getirilmeye çalışıldığı görülmektedir.  Bu, hatalı bir iştir. Tarihten ders almak gerektir. Ders alınmayan tarih tekerrür eder. Bu bilinen mühim bir kaidedir. Bütün bu tarihi bilgilere istinaden, saygıdeğer ve çok kıymetli idarecilerimizin bu karardan vazgeçmelerini istirham ediyor. Bu minvaldeki temennilerim ve duam ile yazıma son verirken tüm Mardin halkını en kalbi duygularımla selamlıyorum.