İnsan biyolojik daha sonra psikolojik sonra da toplumsal bir varlıktır. Bu dünyada yaşamak için ilk önce beden sağlığı bilmek lazım. Çünkü biz biyolojik bir varlığız. Biyolojik olarak madde alışverişi yaparak enerji üretir ve tüketiriz. En başta vücudumuzun nasıl çalıştığını incelememiz lazım kısaca... Ben kimim diyebilmek için, ruhumuzun belli bir süre yaşadığı vücudumuzu ele almak lazım gelir ilk başta…
Bu vücut nedir? Vücutta 78 organ olup dış kısmında derimiz en büyük organ ve iç kısımda ise yaklaşık 2 kg olan karaciğer en büyük organımızdır. Deri yani cilt insan sağlığının ve insan ruhunun aynasıdır. Peki, hayatımızı en azami düzeyde sürdürebilmek için hangi organlara ihtiyaç duyulur: Beyin, kalp, karaciğer ile en az bir böbrek ve bir akciğer lobu (bölümü)...
Bütün vücuttan sorumlu olan organ beyindir. Beyin enerji ihtiyacının %20'sini gıdadan sağlar iken arda kalanını vücut kullanır ve fazlalıkları ise yağ olarak depolayarak obezite oluşumuna bir yol bulur. Beyin %80 gıda ihtiyacını hücre sıvısından karşılar ve beynin de %85'i sudur. Eğer beyin ihtiyacı olan suyu karşılamazsa her bir damla suyu kazanmak için bağırsaklardan suyu alarak kabızlığa sebebiyet verir. Beyin, eğer tekrar suya ihtiyaç duyarsa bu sefer mide suyundan ve böbreklerden su teminini sağlamak zorunda kalır.
Beynin diğer bir özelliği ise vücudun hareket edebilecek yeterli enerjiyi elde edememişse, beyin hem kendini hem de vücudu koruma altına almak amacıyla vücuttaki hareketi kısıtlar. Bu durumda biyolojik bir dengesizlik ile psikolojik problemlere yol açmaya başlar.
Peki, vücudumuzdaki kan ve su miktarı ne kadardır? Mesela, yaklaşık 70 kilo olan bir kişinin vücudunda yaklaşık 5-6 litre kan olup kanın %94'ü sudan oluşmaktadır. Bununla beraber hücre içi 14 litre ve hücre dışı (vücut sıvısı) 28 litre olup toplamda 42 litre sıvı bulunmaktadır. Bu hücre içi ve dışı sıvısı deniz suyuna eş değerdir yani tuzlu sudur. Ve yaklaşık olarak 70 kilo olan bir insan vücudunda yaklaşık 50 litre su bulunmaktadır. Ağırlıkça insanın yaklaşık olarak %75'i sudur. Peki, bu beden neden ne zaman ölür veya iflas eder? Eğer bu su %55 ve daha aşağısına düşerse ölüm gerçekleşir. Maalesef, vücudun büyük kısmını su oluştururken vücudu ölçebilecek su cihazı yoktur. Geriye kalan ise vücudu oluşturan organlar gelir ağırlıkça. Peki, bu organların temeli nedir ve neden oluşur.
Tarihte Schüβler denilen bilim adamı vücudu merak ederek, ölüleri yakmış. Ölülerin küllerinden yaklaşık olarak 70 ila 80 mineral (element) elde etmiş. Buna istinaden doğada araştırmalar yaparak en fazla mineral yüzdesi hangi gıdada var diye… Doğal kristal kaya tuzunda olduğunu tespit etmiştir. Bu nedenle dünya genelinde Schüβler tuzları meşhur olmuştur.
Tahmin edersiniz ki artık; vücudun %75'i su ise geri kalanı %25'i tuzdur. Peki, protein, amino asitler, vitaminler ve karmakarışık formüller nedir denilirse vücutta bulunan 92 elementten başka bir şey değildir ki bunların 84'ü doğal kristal kaya tuzunda bulunmaktadır.
Zaten tarihte tuz için binlerce yıl savaşlar olması anlaşılmıştır artık… Veya Gandi’nin İngiltere’ye karşı asıl mücadelesi tuz değil miydi acaba…