Carol Coletta CEO ABD li:
20 yıl sonra ne olacak sorusu bizim politikalarımızı oluşturacak bir soru.
20 yılda entegrasyon sağlamak gerekir.
Refahı iyi dağıtmak gerekir. 20 yıl sonra bilgiye dayalı şehirler olacak. Konut, yemek, güvenlik gibi konular daha önem kazanacak.
Daha temiz enerji bulmamız gerekir.
John Gordan IBM Müdürü:
2030 yılında kentleri nasıl yöneteceğiz sorusunu konuşmamız gerekir. Gereksiz yönetimler var; su ile ilgili enerji, eğitim ile ilgili gibi. Bunların daha iyi yönetmemiz gerekir.
Deneyim ve bilgi önem kazanacak. Kaynakların etkin kullanımı önem kazanacak. Farklı yöntemler bulmamız gerekir.
Farklılıklarda büyük bir artış olacak, gelir dağılımı eşitsiz olacak. Kriz çıkaranlar yoluna devam ediyor. Çatışma ortamı olacak. Farklı bir diyalog olması gerek.
Çatışmalar; devlet, yerel yönetimler, STÖ’ler, hükümet ve devletler nezdinde olacak.
Bütün dünya ülkeleri ve şehirleri; aynı şekilde tüketirse hayat yok olacak. Bu nedenle sokaktaki adamları bile şehir ve yönetim ile ilgili konularda tartışmaya dâhil etmek gerekir.
Halifa Sal Senegal/Dakar Bld Bşk:
Kentlerin belli bir perspektifleri var.
Globalleşme Pazar olarak görülüyor. 2030 da Afrika şu anki Çin gibi olacak.
Dakar’ın 220 yıllık bir geçmişi var ve sömürgeciliğin derdini yaşadı.
Şu anda göç derdini yaşıyor. Geçiş noktasıdır. Dakar’da bu sebeple bu hususları araştıran sosyal bir çalışma yapacağız. Sahil bölgesinde olmasına rağmen 20 yıllık kıtlık çekiyoruz.
İnsanları konuta yerleştirme sorunu/sıkıntısını yaşıyoruz.
Irk/etnisite ile ilgili sorunumuz var.
İklim değişikliği ile ilgili sorunumuz var.
Sömürgecilik ile ilgili sorunumuz var.
Şehirde bulunan sanayi kuruluşları, şehri kirletiyor. Sanayi bölgesini boşaltmak gerekir. Hava kirliliği ile ilgili sorunumuz var.
Dakar, 2030’da hizmet şehri olmalı. Altı yapısı yok. Yolları yok.
Yerel yönetişim olmalı, hesap verilebilirlik, saydamlık, katılım olmalı.
Halkın önünü açmak gerekir. Halk yönetime katılmalı.
Yolsuzluk problemi var.
Dakar sahil kenti olduğundan deniz sahili basıyor. Sürdürülebilirliği nasıl sağlayabiliriz?
Margareta Wahiström Bil. Masası Özel Temsilcisi:
20 yıl kısa bir süre. Güvenlik ile ilgili sıkıntıları konuşmamız gerek çünkü bu konuda çok ciddi problemler yaşayacağız.
İyi eğitilmiş, bilgilendirilmiş, nüfus üretmeliyiz ki, dış şoklara karşı koruyabilelim. Teknolojiyi sorunların üstünden gelmek için kullanmalıyız. Kapasite kullanımı artırmalıyız. Kırsal alanlar nasıl daha iyi yaşanılabilir hale getirebiliriz ona bakmak gerek.
İngrid Srinath Genel Sekreter CEO:
Şehirlerin adaptasyon problemleri var ve bunu pozitif olarak kullanmalıdırlar. Ama bu günümüzde soruna dönüştürülmüştür.
Çözümleri sadece yerel yönetimler yapmaz. Yapısal değişiklikler gerekir. Sorunlarla yüzleşmemiz gerek.
Şehirler, fırsatların yaratıldığı yerlerdir. Şehirlerin ekonomide yerlerini bulmaları kaçınılmazdır.
Barselona şehrinden geliyorum. Bu şehirde aidiyet duygusunu oluşturmak gerek.
Şehirler değişim ve geleneklerin yeridir. Şehirlere yenilikler, teknolojik olarak gelir ve şehirde aynı şekilde bunlar gerçekleştirilir. Bu sebeple geleneklerden ayrılmıştır yenilikler.
Gelenek ile değişim arasında bir ayırım yapmak gerek. Bu sürdürülebilir değişim konusunda bir yol olacaktır. Vatandaşlığı sosyal eşitlik çerçevesinde yerleştirilmesi gerek.
Bld Bşk kültürü önemli bir konu olarak ortaya koymalıdır.
2030 da önemli değişikliklere gebeyiz. Şehirler kültürel çekişmelerin yaşandığı yerlerdir. Şu andaki krizin nedeni de budur. Demokratik eksikleri kapatmazsak bu böyle devam eder.
STÖ’ler, yerel yönetimler aracılığı ile yönetimi etkileyebilme kapasiteleri var. Global forumlarda sesimizi yükseltmeliyiz. (Devamı var….)