ELEKTİRK
Fahri Erkar
Köşe Yazarı
Fahri Erkar
 

RAMAZANDA İSLAM'I ANLAMAK VE YAŞAMAK

İslam, Ademoğlu’nu esfel-i safilinden çıkarıp a’la-yı illiyyin’e ulaştırmak, behimiyyetten kurtarıp insan-ı kamil haline getirmek için gelmiştir. İçinde her türlü maddi ve manevi, ferdi ve içtimai derde deva, her türlü ruha ve bedene hastalığa şifa vardır. Ama İslam parçalanmaz bir bütündür; bir kısmı alınıp, diğer bir kısmı konulursa müsbet sonuç alınmaz; gayri muntazam alınan ilaçların, bir uyulan bir bırakılan tedavilerin fayda vermediği, bil-akis hastalığı müzminleştirdiği, mikroba direnç ve bağışıklık sağladığı gibi..   Bugünün Müslümanları ise çoğunlukla bu gerçekten bi-haberdir: Ya inanır ama tatbik etmez, ibadete yanaşmaz; ya İslam’ın bir yönüne taassupla bağlanır, öbür yönlerini ihmal eder; ya Müslüman’ım der, ama Avrupa’nın, Rusya’nın Amerika’nın sapık veya kafir felsefelerini beğenir benimser; ya din konusundaki sathi bilgisine bakmadan, derin konulara bilmediği meselelere dalar, sapar ve saptırır; ya Allah’ın rahmetine güvenir, azabına ve gazabına aldırmaz; ya dinin şekli tarafına özenir, özünü anlamını sezmez; ya kalıbını süsler, kalbini ihmal eder.. hasılı bir yanını eksik bırakır, Şair’in dediği gibi: İslam’ın kendisinde hiçbir ayıp yoktur: Gördüğün her ayıp, bizim şahsi Müslümanlığımızdadır.   Dört yandan ma’mur bir Müslüman görme hasretinden çatlar ölürsünüz. İslam aleminin bugünkü perişanlığının ana sebebi budur; dünyada çektiklerimiz ve ahirette çekeceklerimiz bu yüzdendir. Bu Ramazan’ı sonuncu Ramazan’ınbil, ne olur bu fırsatı iyi değerlendir. Kendin ve çevren, aile efradın veya diğer yakınlarınla, İslam’ı, Kur’an’ı, Rasulullah’ı, dini  ahkamı; ön yargılardan, peşin fikir ve kanaatlerden sıyrılmış olarak, dosdoğru anlamağa çalış! Onlara başka felsefe ve ideolojilerin, hasım inanç gruplarının, misyonerlerin, papazların, münkirlerin gözlüğü ile bakma! İslam 15 asırlıktır, tarihi bir antika gibi üzerine saygıyla sevgiyle ihtimamla eğil, onun doğduğu çağa giderek, geliştiği muhitin şartlarına bakarak değerlendirmesini yap, ana kaynaklarına in, özünü iyi kavra, mesajını doğru al! Çevrede, cehalet veya menfaat, garez veya antipati saikasıyla onu sana çarpıtarak, ezerek, eğip bükerek anlatmağa çalışacak kimseler çoktur. Ama Allah’a sığın, O’ndan sana doğruyu göstermesini iste, araştır. 21. Yüzyılın mukayeseli fikir ortamı sana gerçeği bulma şartlarını çok şükür ki, sağlamıştır. Doğruyu anladıktan sonra bil ki: İslam ütopya veya faraziye, hayal veya nazariye değildir; İslam hayat nizamıdır, aklın delili, kalbin cilası ve ruhun gıdasıdır. İlminle amil ol, öğrendiğin İslam’ı yaşa, şahsi hayatındaki ikilikleri, tezatları kaldır, kendini ruhen ve bedenen, kalben ve ahlaken düzene sok! Her şeyin İslam’ca olsun:   Görünüşün, düşünüşün, davranışın, yaşayışın, tercihin, sevmen veya kızman, desteklemen veya engellemen, emrin veya nehyin, konuşman veya susman imani bir hakikate dayansın. Ulvi bir gayeye yönelik olsun. Aktif ve enerjik Müslüman ol! Yıllar, ramazanlar, tatiller, fırsatlar geçer gider de sen hala ham, hala bihaber, hala bifaide kalırsan halin nereye varacak, huzur-ı Rabbi’l izzete ne yüzle çıkacaksın?   “Ne yatarsın göçtü gitti kervan!” “Uyan ey yareli şar-i jiyan bu hab-ı gafletten.
Ekleme Tarihi: 24 Mart 2023 - Cuma

RAMAZANDA İSLAM'I ANLAMAK VE YAŞAMAK

İslam, Ademoğlu’nu esfel-i safilinden çıkarıp a’la-yı illiyyin’e ulaştırmak, behimiyyetten kurtarıp insan-ı kamil haline getirmek için gelmiştir. İçinde her türlü maddi ve manevi, ferdi ve içtimai derde deva, her türlü ruha ve bedene hastalığa şifa vardır.
Ama İslam parçalanmaz bir bütündür; bir kısmı alınıp, diğer bir kısmı konulursa müsbet sonuç alınmaz; gayri muntazam alınan ilaçların, bir uyulan bir bırakılan tedavilerin fayda vermediği, bil-akis hastalığı müzminleştirdiği, mikroba direnç ve bağışıklık sağladığı gibi..
 
Bugünün Müslümanları ise çoğunlukla bu gerçekten bi-haberdir: Ya inanır ama tatbik etmez, ibadete yanaşmaz; ya İslam’ın bir yönüne taassupla bağlanır, öbür yönlerini ihmal eder; ya Müslüman’ım der, ama Avrupa’nın, Rusya’nın Amerika’nın sapık veya kafir felsefelerini beğenir benimser; ya din konusundaki sathi bilgisine bakmadan, derin konulara bilmediği meselelere dalar, sapar ve saptırır; ya Allah’ın rahmetine güvenir, azabına ve gazabına aldırmaz; ya dinin şekli tarafına özenir, özünü anlamını sezmez; ya kalıbını süsler, kalbini ihmal eder.. hasılı bir yanını eksik bırakır, Şair’in dediği gibi: İslam’ın kendisinde hiçbir ayıp yoktur: Gördüğün her ayıp, bizim şahsi Müslümanlığımızdadır.
 
Dört yandan ma’mur bir Müslüman görme hasretinden çatlar ölürsünüz. İslam aleminin bugünkü perişanlığının ana sebebi budur; dünyada çektiklerimiz ve ahirette çekeceklerimiz bu yüzdendir. Bu Ramazan’ı sonuncu Ramazan’ınbil, ne olur bu fırsatı iyi değerlendir. Kendin ve çevren, aile efradın veya diğer yakınlarınla, İslam’ı, Kur’an’ı, Rasulullah’ı, dini  ahkamı; ön yargılardan, peşin fikir ve kanaatlerden sıyrılmış olarak, dosdoğru anlamağa çalış! Onlara başka felsefe ve ideolojilerin, hasım inanç gruplarının, misyonerlerin, papazların, münkirlerin gözlüğü ile bakma!
İslam 15 asırlıktır, tarihi bir antika gibi üzerine saygıyla sevgiyle ihtimamla eğil, onun doğduğu çağa giderek, geliştiği muhitin şartlarına bakarak
değerlendirmesini yap, ana kaynaklarına in, özünü iyi kavra, mesajını doğru al! Çevrede, cehalet veya menfaat, garez veya antipati saikasıyla onu sana çarpıtarak, ezerek, eğip bükerek anlatmağa çalışacak kimseler çoktur. Ama Allah’a sığın, O’ndan sana doğruyu göstermesini iste, araştır. 21. Yüzyılın mukayeseli fikir ortamı sana gerçeği bulma şartlarını çok şükür ki, sağlamıştır. Doğruyu anladıktan sonra bil ki: İslam ütopya veya faraziye, hayal veya nazariye değildir; İslam hayat nizamıdır, aklın delili, kalbin cilası ve ruhun gıdasıdır. İlminle amil ol, öğrendiğin İslam’ı yaşa, şahsi hayatındaki ikilikleri, tezatları kaldır, kendini ruhen ve bedenen,
kalben ve ahlaken düzene sok! Her şeyin İslam’ca olsun:
 
Görünüşün, düşünüşün, davranışın, yaşayışın, tercihin, sevmen veya kızman, desteklemen veya engellemen, emrin veya nehyin, konuşman veya susman imani bir hakikate dayansın. Ulvi bir gayeye yönelik olsun. Aktif ve enerjik Müslüman ol! Yıllar, ramazanlar, tatiller, fırsatlar geçer gider de sen hala ham, hala bihaber, hala bifaide kalırsan halin nereye varacak, huzur-ı Rabbi’l izzete ne yüzle çıkacaksın?
 
“Ne yatarsın göçtü gitti kervan!” “Uyan ey yareli şar-i jiyan bu hab-ı gafletten.
Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.