Bu kavramları başlıkta okuyanların birbirine çok zıt kavramlar olduğunu düşünecektir. Tabiki her şey zıttı ile kaimdir. Hayata zıtlıklar kutbundan bakmak eleştirilebilir. her şeyin zıttı ile de tanımlanmasını da istemiyoruz. Fakat toplumda bazı davranış modellerinin insan yaşamı üzerindeki etkilerini belirlemek için zıtlıkları da tanımak gerekir.
Bencillik-egoizm, enaniyet olarak da tanımlandığı veya söylendiği ifade edilebilir. her insanın kendi iyiliğini gözetmesi ve kendi çıkarlarını hayata geçirmesi gerektiğini, yaşamdaki en yüksek iyinin, kişinin kendisi için mümkün tüm tatminleri (arzuları, istekleri, ihtiyaçları, hazları ve amaçları) karşılaması ya da gerçekleştirmesi olduğunu, kişinin kendi tatmin, başarı ve mutluluğunun ilk, en yüksek ve nihai değer olduğunu kabul etmesi. Tabi her insanın içinde kuşkusuz biraz egoist duygu vardır. Bu duygu ayarının iyi yapılması kişinin, karekteri ve yaşadığı çevre şartları ile de ilintilidir.
Bazen tatmine yönelik çıkarlar için, toplumun veya bir insan grubunun çıkarı, sadece bir egoist çıkar için feda edilebilmektedir.
Bu sebeple egoist duyguların insanı kuşatan bir duruma dönüşmemesi için dengeyi tutturmak gerekmektedir. Bu sebeple benciliği törpülemenin, onunla başa çıkmanın yollarından birisi de empatidir. Empati-duygudaşlık-anlayış; Bir kişinin kendisini karşısındaki kişinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısıyla bakması, o kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlaması, hissetmesi ve bu durumu ona iletmesi sürecine "empati" adı verilir.
Empati kuracak kişi, kendisini karşısındakinin yerine koymalı, olaylara onun bakış açısıyla bakmalıdır. Empati kurmuş sayılmamız için, karşımızdaki kişinin duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamamız gereklidir. empati kuran kişinin zihninde oluşan empatik anlayışın, karşıdaki kişiye iletilmesi davranışıdır. Empatik tepki vermenin başlıca iki yolu vardır. Bunlardan birincisi, yüzümüzü ya da bedenimizi kullanarak onu anladığımızı ifade etmek; diğeri ise sözlü olarak onu anladığımızı ifade etmek. Olumlu amaçlar için kullanıldığında işbirliği, üretkenlik, refah ve mutluluğu artıran yetenektir. Empati yeteneğini sonradan kazanabilmenin yolu: açık uçlu sorular sormak, yavaş hareket etmek ve yorumda bulunmak, hızlı yargılara varmaktan kaçınmak, kendi davranış ve düşüncelerimizi anlamaya çalışmak, geçmişten ders almak, olayları akışına bırakmak ve kendimiz ve karşımızdakilerin davranışları için belli sınırlar oluşturmaktır. Egoistlerin, empati kurma anlayışları zayıflamıştır. Çünkü sadece kendilerinin ve düşüncelerinin olabilecekleri bir dünya hayalleri vardır. Bu nedenle toplumdaki farklılıkları hiçbir zaman hissetmezler, görmezler. Şöyle etrafımıza baktığımız zaman egoist ve empatinin iç içe olduğunu hemen görebiliriz. Atalarımızın yaptıkları evler, hanlar, hamamlara bakacak olursak, orada başkalarının haklarına saygıyı görürsünüz.
Yapılan bütün eski yapıların tamamı, diğer yapıların önünü kapatmayacak şekilde inşa edildiklerini görürüz. Birbirine saygı, anlama çerçevesinde yapılmıştır. Empatiyi orada rahat bir şekilde görürüz. Kimse kimsenin önünü kapatmaz çünkü önünü kapatılacak yerin kendisine ait olduğuna düşünerekten hareket edilmektedir.
Fakat modern diye tabir edilen yeni yerleşim yerlerinde; kışkırtıcı ve birbirinin hukukuna riayet etmeyecek şekilde kurgulandıklarını, uzun ve yüksek binalarla insanlığa karşı meydan okunduğunu hissedersiniz. Bu sebeple bu yapılar bizi ürkütür. Egoizm ve empati ile ilgili hayatın bütün aralıklarında örneklerine rastlanabilir. İş yaşamında, politikada, eğitimde ve daha sıralanabilecek daha farklı alanlarda görülebilir.
Bu sebeple egoist dünyayla baş edebilmenin yollarından birisi de empati kurma sanatıdır.O halde, kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi, biz de başkasına yapmayalım.