ÇÖP İSTASYONU İÇİN DÖRT KOLDAN SAVAŞ                 Bütün bunları yaparken bir gün Kültür Bakanımız dara harabelerine gitme yolunda cezaevi altında ki vahşi depolamayı görüyor. Bununla ilgili çalışma yapmamızı talep ediyor. Seçim öncesi de vaadimiz olduğundan, bu sefer daha önce çizilip arşive saklanan çöp istasyonu projelerini arıyoruz. Meğer bir personel emekli olurken parasını alamadığı için bu projeleri hatıra olarak saklamak için beraberinde götürmüş. Ne kadar duyarlı bir davranış hatıra saklamak için çöp istasyonu projeleri eve götürülüyor. Bu duyarlı davranıştan dolayı gözlerimiz yaşarıyor! Neyse projeleri getirtiyoruz ama ihale için para lazım fakat paramız yok.               Bir duyum alıyoruz Çevre Bakanlığı ihale için teminat mektubu verdiğine dair bir haber. Yine Ankara yollarına düşüyoruz ve Çevre Bakanlığına kamp kuruyoruz. Zar zor mektubu alıp geliyoruz ihaleye çıkmak için. Bu sefer bakanlığın başka şartı var diğer sizin gibi olan belediyeleri de ortak edin birlik kurun diyor. Daha önce kurulu bulunan birliği toplantıya çağırıyoruz. Partinizden olmayan başkanlar posta koyuyor toplantıya katılmıyor. Katılmayınca da ihale gecikiyor, karar alamıyoruz. Tekrar toplantıya çağırıyoruz bu sefer gelenler ellerinde makaleler ile sizin bu hizmetten dolayı diğer belediyelerin parasını “gasp ettiğinizi” ifade ederek sizi suçluyor. Kavga ediyoruz. Birbirimize giriyoruz. Nafile! Olmayan parayı siz meğer onlardan gasp etmişsiniz. Derdinizi aklı başında üyelere anlatıncaya kadar aradan bir yıl geçiyor. En son ihaleye çıkmayı başarıyorsunuz, ihaleye başka belediyelerden katılan üyeler ihaleyi yapıyor ama uzun bir süre sonuçlanmıyor. Rica minnet bu işi de bitirip yer teslimi yapıyorsunuz. Bu istasyonun yapılacağı alan İle ilgili durum için yine hazineye ve yine Ankaralara gidiyorsunuz bu iş için yine bakanlıktan aynı muamele ve 2 yıllık tahsis. Ama Mardin’in 2040 yılına kadar bir çöp depolama istasyonu için 650 dönümlük araziyi de almayı başarıyorsunuz.  Bunlar Mardin’e hep kalıcı olan hizmetler olarak kayıtlara geçiyor.              İhale sonrası yer teslimi yapıp müteahhidin çalışması başlayınca bu sefer bu alana yakın oturan köylüler şantiyeyi basıyor, çalışmalarınızı engelliyor. Bunun içinde tekrar jandarmaya, valiliğe derdiniz için koşturuyorsunuz. Köylüleri ikna edip çalışmaya başlıyorsunuz size bakanlığın verdiği teminat mektubu miktarı para harcanıyor geriye ödeme yapacak paranız kalmıyor. Müteahhit işi bırakıyor. Aval aval bakınıyorsunuz. Şimdi ne yapacağız diye. Yine bakanlığa koşuyorsunuz derdinizi anlatıyorsunuz ve bu sefer aldığınız cevap “Mardin bu işi başardığı için ödemenin diğer yarısını da biz yaparız” bayram ede ede dönüyorsunuz ve çalışmalar kaldığı yerden devam ediyor. Yine para bitiyor yine gidiyorsunuz. Bu sefer kalkınma bakanlığı müsteşarı size “ işi bitirin gelin ödeme yapalım” oluyor. İşi bitirip gittiğimizde Adıyaman ile sorguya alınıyoruz. Meğer biz Adıyaman’dan sonra başlamamıza rağmen daha erken bitirip daha ucuza mal etmişiz. Bununla ilgili bize teşekkür, Adıyaman’a ihtar geliyor. Çöp istasyonu bitiyor bitmesine de TEDAŞ oraya elektrik vermek için sizden direk talep ediyor. Direkleri alıp veriyorsunuz ve bu sefer TEDAŞ’a takılıyorsunuz. Derken elektriğiniz bağlanıyor. Tesiste su yok. Su için artezyen kuyu gerekiyor. Özel idareye valiliğe rica ediyorsunuz, gelen artezyen aracı 200 metre derine inemediği için çalışmaya ara veriyorsunuz. Bu sefer DSİ Bölge Müdürlüğünden daha derin araç buluyorsunuz o da yapamıyor. İmdadınıza yine Mardin Özel idaresi koşuyor. 30 gün gece gündüz çalışarak suyu yer üstüne çıkarıyorsunuz. Dalgıç pompayı kurup tesise suyu kazandırıyorsunuz. Ama bir eksik daha çıkıyor. Çöp istasyonun ana yoldan yaklaşık 3 km yol topraktır. Oraya giden araçları berbat ediyor kırıyor. Sağa gidiyorsunuz, sola dönüyorsunuz en son özel idareden bu yolun sıcak asfalt yapılmasını sağlıyorsunuz. Bu sorunu da bitirdikten sonra 40 yıllık bir tesisi Mardin’e kazandırmanın mutluluğunu yaşıyorsunuz. Ve çöp istasyonu bittikten sonra bir çevre gününde hizmete açıyoruz. Bu ara diğer muhalif birlik üyeleri de çöplerini gelip oralara döküyor. Paralarının gasp edildiğini iddia eden başkanlar da oraya çöp dökmeye başlıyor. Demek ki para gasp edilmemiş ya mesele ne hizmet yaptırmamak. (Devamı Var….)