Ne yapmalı sorusuna;
Makul ve makbul siyasi anlayışla Mardin’in kalkınması için;
-Tehdit ve ihkakı hakkı(hakkın kendiliğinden alınmasını); ortadan kaldırılması gerekir,
-Toplumdaki uyuşmazlıklar ve anlaşmazlıkları kol gücüne dayanan kaba güç ile değil, hukuk yoluyla çözümlenmesinin sağlanması,
-“Beyin gücünün” güçlendirilip “beyin göçünün” engellenmesi,
-Şehrin sürdürülebilir kalkınması için 5, 10, 20 yıllık kalkınma planlarının yapılması ve uygulanması,
-Daha önce yapılanların üstüne ciddi sayılabilecek daha farklı projeler ortaya konulması,
-Yeni yetişen neslin; inovasyon, metaverse (matevörs), sosyal medya, dünyayla ilgili yaklaşımları yerelleştirilip bunun kalkınma sürecine entegre edilmesi,
-20 yıllık süreçte devam eden STK, toplum lideri, kanaat önderi, akil insan anlayışı ve geleneğinin günümüz dünyası anlayışına uygun dönüşümünün ve tanımlamasının yapılması,
-Siyaset kurumunda görev yapan siyasetçiler makul ve makbul çerçevede proje üretip şehrin kalkınmasına katkıda bulunmak üzere ilgili kurumlarla iş birliğine gitmeleri; kısa dar paslaşma siyasetten vazgeçmeleri ve günü birlik politikalardan uzak durmaları, bunun yanında uygulanabilirliği olan politikalar üretmeleri ve bu minvalde siyaset yapmaları,
-Şehrin önemli kurumlarında bulunan yöneticilerin revizyon ve rotasyondan geçirilmeleri makul ve makbul siyasetin gereğidir. “Metal yorgunluğu” ve “lokal körleşmeyi” aşmanın yegane yolu da budur.
-Özgür düşünce, tarafsız ve bağımsız “basın” toplumun beklentileri çerçevesinde makul ve makbul şartlarda görevlerini yapmaları,
-Hukuk dışı yapılların, hukuk çerçevesinde gereğinin yapılması,
-Farklı düşünceler, farklı yaşam model ve tarzların barış içersinde kendini güvende hissetmelerinin sağlanması,
-Teşebbüs ruhu ve zihniyetinin aktifleştirilip etkinleştirilmesi, devletten geçinme ve kısa yoldan köşe dönmecilik yollarının tamamen kapatılması.
-Yaşayan beyinler, farklı düşünenler, düşünce üretenlere ehemmiyet gösterilmesi ve desteklenmesi,
-“Siyaseti, ancak parası olanlar yapar” anlayışı yerine “toplumda karşılığı olan makul ve makbul siyasetçiler siyaset yapar” anlayışının topluma yerleştirilmesi,
-Şehrin hafızası olan şahsiyetlerden daha çok istifade edilmesi,
-Şehrin; sosyal, kültürel zenginliği (farklı dil,din,etnisite) üzerinden dünyaya barış mesajının verilebilmesi ve bu kardeşlik ikliminin Mardin’e has olduğunun anlatılması,
-Gençlere güvenip onlara yol açılması,
-Makul ve makbul siyasi anlayışın en güzel söylemi ve anlayışı olan; “Kimsesizlerin kimsesiyiz…!” düşüncesini gündemimize alıp bu çerçevede yeniden siyaset yapmamız gerekiyor.
Ne yapmalı?
(Devamı var….)