ELEKTİRK
Mehmet Beşir Ayanoğlu
Köşe Yazarı
Mehmet Beşir Ayanoğlu
 

‘SİYAH BEYAZ KARELER' MARDİN FOTOĞRAFÇILARI.... [ I ]

Üçyoldan saraya (hükümet konağına) doğru giderken fotoğrafçı rahmetli Şeymus Çiçek Amca'nın (Beyt-il ağa) duvara astığı siyah örtü ve bu örtünün önünde oturttuğu müşterilerinin fotoğraflarını çekerken görürdük. Şeyhmus Amca şimdiki saniyelik vesika fotoğraf çekimine benzeten hemen tabedilen fakat o günün çalışma imkanlarına göre fotoğrafı suya batırır, su banyosu yaptırır bir sürü işlemden sonra fotoğrafları sahibine teslim ederdi. Şeyhmus amca, fotoğraf çekme konusunda belli ritüelleri olan bir fotoğrafçıydı. Fotoğrafını çekeceği müşterisinin kafasını on beş yirmi defa düzeltilmeye çalışırdı. -“Başını eğ, yukarı kaldır, olmadı!” gibi komutlarla fotoğrafını çekeceği şahsın kafasının tam makinayı görecek şekle göre tutturmaya çalışırdı, olmayınca da bu sefer kendisi eliyle fotoğrafını çekeceği müşterisinin kafasını düzeltirdi. Üstlelik bütün bunları hep kaldırım üzerinde yapardı. Yine eski fotoğrafçılardan Foto Nur sahibi M.Reşit Ecevit Amca, güzel resim çizme yeteneği yanında fotoğrafçılık mesleğine yaptığı katkıyla kendi alanında model olmayı başarmıştı. Reşit Ecevit Amca fotoğrafçılık mesleğini İstanbul'da öğrenir ve Mardin'de icra eder. 1950'lerde aynı anda üç farklı fotoğraf karesini bir fotoğraf karesinde birleştirmeyi başararak; fotoğrafçılık mesleğinde bir ilke imza atmıştır. Daha sonra çocukları İhsan, Cahit, Cemal , Hadi, Nihat, Engin, Adil, Aydın, Cevat Ecevit çocukları aynı dükkanda bu mesleği devam ettirirler. Mardin'de ilk renkli fotoğraf baskısını yapan rahmetli Aziz Akbaş'tır. 1979 yılında küçük küvetlerde renkli baskı ve fotoğrafları yapan Rahmetli Aziz Akbaş daha sonra büyük baskı ve banyo makinalarını alıp bunu Mardinde faaliyete soktu. Bu kapsamda diğer civar illere de renkli fotoğraf baskısını gerçekleştirdi. Mardin'de tarihi güzellikleri fotoğraf sanatıyla buluşturup düğün, nişan gibi özel fotoğraf çekimine öncülük eden ilk fotoğraf sanatçısı ve ustası Kenan Akbaş olmuştur. Çektiği Kasımiye düğün fotoğraf kareleri ile hem tarihi şehrimizin tanıtımına öncülük etmiş hem de evlenen genç çiftlerin ömür boyu saklayabilecekleri güzel bir fotoğraf karesinin ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Dış çekim dedikleri sanatsal çalışma bu şekliyle Mardin'in fotoğraf sanatıyla buluşmuş oldu. Adnan Avuka ve Mehmet Çelik abilerimiz Mardin ile ilgili çektikleri fotoğraflarla ulusal ve uluslararası fotoğraf sergisi açarak Mardin'in tanıtımında etkin rol oynadılar. Fotoğrafçılık sanatının teknolojinin en üst versiyonu ile tanışmasını sağlayan ve seri üretime geçen fotoğrafçılar Aydın Ayaz ve Mehmet Ayaz'da bu mesleğin öncü değişimine katkı sunan hemşerilerimizdir. Mardin'de son yıllarda amatör ruh ile de olsa fotoğrafçılığı sevdirmeye ve bu alanda hemşerilerimizi bilinçlendirmeye çalışan Latif Sakız (Mardin Fotoğraf ve Sanat Derneği Başkanı) kardeşimizin katkılarını da zikretmek gerekir. Gönüllülük esasıyla gençlerin daha iyi fotoğraf çekme ve bunu sanata dönüştürme çabaları vardır. Tabi daha önceleri fotoğrafların eski film şeritleri vardı ve fotoğrafçılar bunları saklarlardı. Dijital ortamın olmadığı dönemde bu film şeritlerinden tekrar fotoğraf tabedilirdi. Teknolojinin yaygın olmadığı dönem de çekilen fotoğraflar karanlık bir odada çalışılır, gerekli düzletme ve rötuşlar burada yapılırdı. Renkli fotoğraf mevzusu insan hayatına girince makine değişimi oldu, renkli fotoğraf ve seri baskı dönemi başladı. Fotoğraflar, anı kaydedip hatıraları canlı tutmaya ve geleceğe taşıyan ve daha önemlisi de tarihe bir kanıt sunumdur. Fotoğraf, ana tanıklık edip o anı ileriki tarihe aktarma sanatıdır aynı zamanda. Dünya teknolojik olarak büyük ilerleme kaydetti ve çok yüksek kaliteli dijital makineler üretildi. Ancak eski zamanlardaki o siyah beyaz fotoğrafların yerini alması yine de mümkün olmadı. Eskiden çekilen siyah beyaz fotoğrafın kalite ve rötuşuna göre işin erbabı fotoğrafçı, fotoğrafa baktığında o fotoğrafın kimin tarafından çekildiğini anlardı. Şimdiki gibi cep telefonunun kamerası yanında taşınıp ve her görülen kare çekilmezdi. Fotoğrafçılık, işlevsel uygulamaları nedeniyle bir zanaat olduğu gibi, estetik yönüyle bir sanat olarak kabul edilir. Günümüz dünyasında dış çekim daha çok ön plana çıktı. Teknoloji gelişmesi ile fotoğraf herkesin elinin altında, cep telefonu ile her an her yerde fotoğraf çekilebiliyor. Bu sebeple dış çekim ön plana çıktı. Ayrıca “Reklam fotoğrafçılığı” çıktı bu da ayrı bir sektör durumuna geldi. Vesikalık fotoğraf artık çok az çekiliyor. Fotoğrafçılık hiç bir zaman ölmez, teknolojiye göre değişikliğe uğrar. Fotoğraf ışıktır, pozisyondur, o kareyi yakalamaktır. Fotoğrafta bir anlatım vardır. Aslında fotoğrafçılık geçmişte yaşanan bir hayat kesitinin fotoğraf karesine dökülmesi, geçmişi günümüze taşıyan bir tasvir sanatıdır. Fotoğrafçılık gelişi güzel bir biçimde her gördüğünü kayıt altına almak değildir. Bir konunun, bir olayın veya bir anın en etkili şekilde yansıtılabilmesini amaçlar. Bunun yapılabilmesi için de önemli olan fotoğraf makinesinin kalitesi değil, fotoğrafı çeken kişinin bilgi ve yorumudur. Bu sebeple Mardin'li fotoğraf ustaları geçmişte çektikleri fotoğraf kareleri ile bizi 60/70 yıl gerilere götürebilmektedir. Mardin'in geçmişteki yaşamını, kültürünü, olaylarını bu kareler sayesinde görmekteyiz. O dönem de deklanşöre basan ellere hayran olmamak mümkün değildir. Ya bu fotoğraf ustaları olmasaydı Mardin'in geçmişteki yaşanmışlıklarını nasıl keşfedebilecektik? Mardin'de fotoğrafçılık sanatını icra edenleri hayırla yad ediyoruz. Hepsinde bu mesleğin duayenleriydi.
Ekleme Tarihi: 23 Haziran 2022 - Perşembe

‘SİYAH BEYAZ KARELER' MARDİN FOTOĞRAFÇILARI.... [ I ]

Üçyoldan saraya (hükümet konağına) doğru giderken fotoğrafçı rahmetli Şeymus Çiçek Amca'nın (Beyt-il ağa) duvara astığı siyah örtü ve bu örtünün önünde oturttuğu müşterilerinin fotoğraflarını çekerken görürdük. Şeyhmus Amca şimdiki saniyelik vesika fotoğraf çekimine benzeten hemen tabedilen fakat o günün çalışma imkanlarına göre fotoğrafı suya batırır, su banyosu yaptırır bir sürü işlemden sonra fotoğrafları sahibine teslim ederdi.

Şeyhmus amca, fotoğraf çekme konusunda belli ritüelleri olan bir fotoğrafçıydı.

Fotoğrafını çekeceği müşterisinin kafasını on beş yirmi defa düzeltilmeye çalışırdı.

-“Başını eğ, yukarı kaldır, olmadı!” gibi komutlarla fotoğrafını çekeceği şahsın kafasının tam makinayı görecek şekle göre tutturmaya çalışırdı, olmayınca da bu sefer kendisi eliyle fotoğrafını çekeceği müşterisinin kafasını düzeltirdi.

Üstlelik bütün bunları hep kaldırım üzerinde yapardı.

Yine eski fotoğrafçılardan Foto Nur sahibi M.Reşit Ecevit Amca, güzel resim çizme yeteneği yanında fotoğrafçılık mesleğine yaptığı katkıyla kendi alanında model olmayı başarmıştı. Reşit Ecevit Amca fotoğrafçılık mesleğini İstanbul'da öğrenir ve Mardin'de icra eder. 1950'lerde aynı anda üç farklı fotoğraf karesini bir fotoğraf karesinde birleştirmeyi başararak; fotoğrafçılık mesleğinde bir ilke imza atmıştır. Daha sonra çocukları İhsan, Cahit, Cemal , Hadi, Nihat, Engin, Adil, Aydın, Cevat Ecevit çocukları aynı dükkanda bu mesleği devam ettirirler.

Mardin'de ilk renkli fotoğraf baskısını yapan rahmetli Aziz Akbaş'tır. 1979 yılında küçük küvetlerde renkli baskı ve fotoğrafları yapan Rahmetli Aziz Akbaş daha sonra büyük baskı ve banyo makinalarını alıp bunu Mardinde faaliyete soktu. Bu kapsamda diğer civar illere de renkli fotoğraf baskısını gerçekleştirdi.

Mardin'de tarihi güzellikleri fotoğraf sanatıyla buluşturup düğün, nişan gibi özel fotoğraf çekimine öncülük eden ilk fotoğraf sanatçısı ve ustası Kenan Akbaş olmuştur. Çektiği Kasımiye düğün fotoğraf kareleri ile hem tarihi şehrimizin tanıtımına öncülük etmiş hem de evlenen genç çiftlerin ömür boyu saklayabilecekleri güzel bir fotoğraf karesinin ortaya çıkmasına vesile olmuştur. Dış çekim dedikleri sanatsal çalışma bu şekliyle Mardin'in fotoğraf sanatıyla buluşmuş oldu.

Adnan Avuka ve Mehmet Çelik abilerimiz Mardin ile ilgili çektikleri fotoğraflarla ulusal ve uluslararası fotoğraf sergisi açarak Mardin'in tanıtımında etkin rol oynadılar. Fotoğrafçılık sanatının teknolojinin en üst versiyonu ile tanışmasını sağlayan ve seri üretime geçen fotoğrafçılar Aydın Ayaz ve Mehmet Ayaz'da bu mesleğin öncü değişimine katkı sunan hemşerilerimizdir.

Mardin'de son yıllarda amatör ruh ile de olsa fotoğrafçılığı sevdirmeye ve bu alanda hemşerilerimizi bilinçlendirmeye çalışan Latif Sakız (Mardin Fotoğraf ve Sanat Derneği Başkanı) kardeşimizin katkılarını da zikretmek gerekir.

Gönüllülük esasıyla gençlerin daha iyi fotoğraf çekme ve bunu sanata dönüştürme çabaları vardır. Tabi daha önceleri fotoğrafların eski film şeritleri vardı ve fotoğrafçılar bunları saklarlardı. Dijital ortamın olmadığı dönemde bu film şeritlerinden tekrar fotoğraf tabedilirdi. Teknolojinin yaygın olmadığı dönem de çekilen fotoğraflar karanlık bir odada çalışılır, gerekli düzletme ve rötuşlar burada yapılırdı. Renkli fotoğraf mevzusu insan hayatına girince makine değişimi oldu, renkli fotoğraf ve seri baskı dönemi başladı.

Fotoğraflar, anı kaydedip hatıraları canlı tutmaya ve geleceğe taşıyan ve daha önemlisi de tarihe bir kanıt sunumdur.

Fotoğraf, ana tanıklık edip o anı ileriki tarihe aktarma sanatıdır aynı zamanda.

Dünya teknolojik olarak büyük ilerleme kaydetti ve çok yüksek kaliteli dijital makineler üretildi. Ancak eski zamanlardaki o siyah beyaz fotoğrafların yerini alması yine de mümkün olmadı. Eskiden çekilen siyah beyaz fotoğrafın kalite ve rötuşuna göre işin erbabı fotoğrafçı, fotoğrafa baktığında o fotoğrafın kimin tarafından çekildiğini anlardı.

Şimdiki gibi cep telefonunun kamerası yanında taşınıp ve her görülen kare çekilmezdi.

Fotoğrafçılık, işlevsel uygulamaları nedeniyle bir zanaat olduğu gibi, estetik yönüyle bir sanat olarak kabul edilir.

Günümüz dünyasında dış çekim daha çok ön plana çıktı.

Teknoloji gelişmesi ile fotoğraf herkesin elinin altında, cep telefonu ile her an her yerde fotoğraf çekilebiliyor. Bu sebeple dış çekim ön plana çıktı. Ayrıca “Reklam fotoğrafçılığı” çıktı bu da ayrı bir sektör durumuna geldi.

Vesikalık fotoğraf artık çok az çekiliyor.

Fotoğrafçılık hiç bir zaman ölmez, teknolojiye göre değişikliğe uğrar.

Fotoğraf ışıktır, pozisyondur, o kareyi yakalamaktır. Fotoğrafta bir anlatım vardır. Aslında fotoğrafçılık geçmişte yaşanan bir hayat kesitinin fotoğraf karesine dökülmesi, geçmişi günümüze taşıyan bir tasvir

sanatıdır. Fotoğrafçılık gelişi güzel bir biçimde her gördüğünü kayıt altına almak değildir.

Bir konunun, bir olayın veya bir anın en etkili şekilde yansıtılabilmesini amaçlar.

Bunun yapılabilmesi için de önemli olan fotoğraf makinesinin kalitesi değil, fotoğrafı çeken kişinin bilgi ve yorumudur.

Bu sebeple Mardin'li fotoğraf ustaları geçmişte çektikleri fotoğraf kareleri ile bizi 60/70 yıl gerilere götürebilmektedir.

Mardin'in geçmişteki yaşamını, kültürünü, olaylarını bu kareler sayesinde görmekteyiz. O dönem de deklanşöre basan ellere hayran olmamak mümkün değildir. Ya bu fotoğraf ustaları olmasaydı Mardin'in geçmişteki yaşanmışlıklarını nasıl keşfedebilecektik?

Mardin'de fotoğrafçılık sanatını icra edenleri hayırla yad ediyoruz.

Hepsinde bu mesleğin duayenleriydi.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.