Bayrama ulaşmak, bayramlaşmak, sevgiyle sarılmak, dualaşmak bu manevi değerleri anlamak ve yaşamak belki de anlatılması en zor kavramlardır. Bunları idrak edebilmek ve gerçek manada yaşayabilmek için şartların oluşması gerekiyor. Ve bu şartlar her müslüman için eşit olmalı.   Bir yandan bir ramazan ayını daha geride bırakmış olmanın hüznünü yaşarken diğer yandan da bayrama ulaşmanın sevincini yaşıyoruz. Ramazan ayı boyunca sahurlar yapıldı, oruçlar tutuldu, iftarlar açıldı, taravihler kılındı ve bol bol dualar edildi. Ama bir dua varki o ne dilimizden ne de gönlümüzden hiç eksik olmadı. Bu süreçte dualarımızda her daim 'GAZZE' vardı.    Bugün Gazze'de de bir bayram sabahı yaşandı. Orada sabah ezanı okundu mu bilemiyorum. Bayram namazı kılındı mı bilemiyorum. Hayatta kalan çocuklar bayrama hangi umutla uyandı bilemiyorum. Gazzeli anneler bayram yemeği yaptı mı bilemiyorum. Bildiğim tek şey var, Gazze'de katliam var, Gazze'de vahşet var, Gazze'de hüzün var, Gazze'de açlık var ve Gazze'de göz yaşı var.   Bu bayramda bizler konforlu hayata esir düşerken, çocuklarımız çok çeşitli sofralarda yemek seçimi yaparken Gazzeli çocuklara şeker yerine mermi dağıtılacak, renkli elbiseler yerine beyaz kefen giydirilecek, süslü kokular yerine barut kokusu sürülecek. Gazzeli anneler tencerelerinde et yerine ot kaynatacak. Gazzeli kardeşlerimiz top atışları yerine tonlarca ağırlıktaki bombalarların altında bayrama girecek. Gazzeli mazlumlar kabirlere gitmek için uzun yollar katetmeyecek çünkü Gazze'nin  her karışı zaten mezarlık.   Bu bayramda Gazze'de annesiz babasız kalan çocuklar kimin elini öpecek. Bayram harçlıklarını kimden alacak. Olmayan mahalle bakkallarından oyuncaklarını nasıl alacak. Şeker toplamak için hangi kapıları çalacak. Gazzeli çocuklar bugün mahalle parkları yerine enkazların arasında saklambaç oynayacak ve belki de saklandığı yerden bir daha sağ çıkamayacak.   Unutmayalım ki onlar şehadete erdiler, cennet bahçelerinde kuş olup süzüldüler. En âli makam olan efendimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v) komşu oldular. Allah'ın vadettiği cennet nimetlerine ğark oldular. Onlar ahireti Dünyaya tercih ettiler. Ya biz..?