ELEKTİRK
Mustafa İlhan
Köşe Yazarı
Mustafa İlhan
 

Doğum Sonrası Depresyon (Post Partum Depresyon)

Doğum sonrası depresyonda diğer tür depresyonlarda olan belirtilerin yanı sıra bu depresyona özgü belirtiler de görülmektedir. Depresif durum, normal sayılan bir hüzünlülük halinden, psikotik depresyona kadar giden bir gelişim gösterebilir ve belirtileri doğumu takip eden bir yıl içinde, herhangi bir zaman diliminde ortaya çıkabilir. Doğum sonrası depresif durumda görülen belirtiler, genel depresyon belirtilerinden farklı olmamakla beraber bireydeki depresif durumunun şiddetini veya varlığını tanımlayan ölçeklerle ifade edilen, alışılmadık, ancak patolojik olmayan üzüntü/keder duyguları ve depresif semptomları (ağlama, değersizlik, umutsuzluk, karamsarlık, sosyal izolasyon, cinsel istekte azalma, dikkat zayıflığı, kararsızlık, intihar düşünceleri, iştahta azalma ya da artma ve buna bağlı kilo değişiklikleri, uyku düzeninde değişiklikler gibi) içerir. Post Partum Depresyon Belirtileri Annenin ne kendisiyle ne de bebekle ilgilenemediğini düşünmesi: Bu durum yoğun suçluluk duygusu ile olabileceği gibi, suçluluk duygusu eşlik etmeden de yaşanabilir. Ayrıca bebeğe yabancılaşma söz konusu olabilir ve anne bebeğin kendisine ait olmadığı duygusunu yaşayabilir. Sabahın ilk saatlerinde enerjinin dibe vurduğunu hissetmesi: Doğum sonrası depresyon, ruhsal ve fiziksel enerji kaybına neden olarak ve bireyin aile, iş ve sosyal yaşamını olumsuz etkileyerek yaşam kalitesini düşürür. Devamlı ağlamaklı halde dolaşma: Bu dönemde kadınlarda duygulanımda dalgalanmalar ve yaşamdan zevk alamama gibi belirtiler görülebilir. Suçluluk veya yetersizlik duygusu yaşama: Suçluluk duygusu, aslında sadece kadının anneliğinden ötürü suçluluk duyması değildir. Bu duygu durumuna eşlik eden temel duygu annenin kendini yetersiz hissetmesi halidir. Kadının bir birey olarak sadece çocuğunu değil, kendisini de ihmal etmesi sözkonusudur. En ufak olayların bile kişiyi oldukça sinirlendirmesi: Her duruma ve olaya öfkelenme söz konusudur ve kişi yaşadıklarından dolayı sürekli kendi dışındaki kişileri suçlama eğilimindedir. Özellikle babanın bebekle ilgilenmemesi ve yardımcı olmaması tartışmaları başlatabilir. Bebeğe ve/veya kendine zarar vermeye yönelik düşünceler yaşama: Bebeğe ya da kendine zarar vermekle ilgili tekrarlanan düşünceleri ve korkuları vardır. Bu tekrarlanan düşüncelerden dolayı suçluluk duygusu da ortaya çıkar ve bu suçluluk duygusu zarar verme düşüncelerini ve korkularını daha da güçlendirir. Geceleri uyuyamama  veya gün boyu uyumak isteme: Postpartum dönemde uyku düzeninin bozulması, günlük planlarının değişmesi ve fiziksel görünümün bozulması gibi bu süreçte yaşanabilecek durumlar, annede ilk depresif belirtilerin ortaya çıkışını tetikleyebilir. İştahsızlık ya da aşırı miktarlarda yemek yeme: Depresyondaki kişinin yeme alışkanlıkları da değişir. Kişi ya daha fazla yemeye başlar ve kilo alımı söz konusudur ya da iştahsızlık belirginleşir ve ani kilo kayıpları görülür. Cinsel isteksizlik yaşama: Cinsel istek azalır ve orgazm olamama söz konusudur. Eşin cinsel talepleri işkence gibi gelmeye başlar. Eğer eş anlayışlı değilse, hastalık bahaneleri uydurarak eşini kendinden uzak tutmak ister. Doğum Sonrası Depresyon (Post Partum Depresyon) Nedenleri Nelerdir? Evlilik sorunları Beklenmedik yaşamsal olayları (Ölüm- ayrılık ) Planmamış gebelikler: Planlanmamış bir gebelik annenin kaygı ve korkularının artmasına neden olabilir. Daha önceki gebeliklerde depresyon geçirilmiş olması: Bu durum annenin depresyona eğilimi olduğunu gösterir ve doğum sonrasında mutlaka gözlenmesi gerektiğinin bir göstergesidir. Yüksek riskli bir gebelik yaşamış olması Kayıpla sonlanan gebelik ve doğum deneyimleri Erken anne-bebek ayrılığı: çeşitli nedenlerden dolayı annenin bebeğinden fiziksel olarak ayrı kalması durumunda postpartum depresyon kendini gösterebilir. Bebeğin bakımı ile ilgili duyulan kaygılar Sosyal desteğin yetersiz olması: Yeni doğan bebek ile anne yalnız bırakıldığında, aile ve sosyal çevre desteği sağlanmadığında, kaygılar ve korkular daha da artacak, annenin çaresizlik ve başarısızlık duyguları bu duruma eşlik edecektir. Daha önce yaşanmış olan travmalar: Annenin kendi  çocukluğunda fiziksel/duygusal/cinsel tacize-istismara maruz kalmış olması, duygusal ihmal yaşamış olması gibi.. Tedavi Kullanılan tüm ilaçlar anne sütüne geçtiği için çok mecbur kalınmadıkça emziren annelere hekimler tarafından ilaç tavsiye edilmez ve verilmez. Ancak gerekli olduğu takdirde, anne sütüne geçtiği halde bebekte ciddi yan etkilere neden olmayan bazı antidepresan ilaçlar kullanılabilmektedir. Aynı zamanda bebeği korumak adına doğum sonrası depresyonun tedavisiz bırakılması, annenin durumunu iyice kötüleştirerek bebeği de tehlikeye atacaktır. Doğum sonrası depresyon annenin bebeğe iyi bakmasına engel olur hatta anne bazen bebeğe bakamayacak duruma gelir. Tedavide öncelikle ilaçsız yöntemler tercih edilir. Psikoterapi bu sorunun üstesinden gelinmesinde çok önemli bir role sahiptir. Annenin yaşadığı depresif hal güncel veya geçmiş stres yükleri ile ilgili olduğundan bunların çözümlenmesi son derece önemlidir. Şiddetli yaşanan depresyonlarda, özellikle intihar riski söz konusu ise, anneyi hastaneye yatırmak gerekebilmektedir.  
Ekleme Tarihi: 10 Ocak 2023 - Salı

Doğum Sonrası Depresyon (Post Partum Depresyon)

Doğum sonrası depresyonda diğer tür depresyonlarda olan belirtilerin yanı sıra bu depresyona özgü belirtiler de görülmektedir. Depresif durum, normal sayılan bir hüzünlülük halinden, psikotik depresyona kadar giden bir gelişim gösterebilir ve belirtileri doğumu takip eden bir yıl içinde, herhangi bir zaman diliminde ortaya çıkabilir. Doğum sonrası depresif durumda görülen belirtiler, genel depresyon belirtilerinden farklı olmamakla beraber bireydeki depresif durumunun şiddetini veya varlığını tanımlayan ölçeklerle ifade edilen, alışılmadık, ancak patolojik olmayan üzüntü/keder duyguları ve depresif semptomları (ağlama, değersizlik, umutsuzluk, karamsarlık, sosyal izolasyon, cinsel istekte azalma, dikkat zayıflığı, kararsızlık, intihar düşünceleri, iştahta azalma ya da artma ve buna bağlı kilo değişiklikleri, uyku düzeninde değişiklikler gibi) içerir.

Post Partum Depresyon Belirtileri

  • Annenin ne kendisiyle ne de bebekle ilgilenemediğini düşünmesi:

Bu durum yoğun suçluluk duygusu ile olabileceği gibi, suçluluk duygusu eşlik etmeden de yaşanabilir. Ayrıca bebeğe yabancılaşma söz konusu olabilir ve anne bebeğin kendisine ait olmadığı duygusunu yaşayabilir.

  • Sabahın ilk saatlerinde enerjinin dibe vurduğunu hissetmesi: Doğum sonrası depresyon, ruhsal ve fiziksel enerji kaybına neden olarak ve bireyin aile, iş ve sosyal yaşamını olumsuz etkileyerek yaşam kalitesini düşürür.
  • Devamlı ağlamaklı halde dolaşma:

Bu dönemde kadınlarda duygulanımda dalgalanmalar ve yaşamdan zevk alamama gibi belirtiler görülebilir.

Suçluluk veya yetersizlik duygusu yaşama:

Suçluluk duygusu, aslında sadece kadının anneliğinden ötürü suçluluk duyması değildir. Bu duygu durumuna eşlik eden temel duygu annenin kendini yetersiz hissetmesi halidir. Kadının bir birey olarak sadece çocuğunu değil, kendisini de ihmal etmesi sözkonusudur.

  • En ufak olayların bile kişiyi oldukça sinirlendirmesi:

Her duruma ve olaya öfkelenme söz konusudur ve kişi yaşadıklarından dolayı sürekli kendi dışındaki kişileri suçlama eğilimindedir. Özellikle babanın bebekle ilgilenmemesi ve yardımcı olmaması tartışmaları başlatabilir.

  • Bebeğe ve/veya kendine zarar vermeye yönelik düşünceler yaşama:

Bebeğe ya da kendine zarar vermekle ilgili tekrarlanan düşünceleri ve korkuları vardır. Bu tekrarlanan düşüncelerden dolayı suçluluk duygusu da ortaya çıkar ve bu suçluluk duygusu zarar verme düşüncelerini ve korkularını daha da güçlendirir.

  • Geceleri uyuyamama  veya gün boyu uyumak isteme:
  • Postpartum dönemde uyku düzeninin bozulması, günlük planlarının değişmesi ve fiziksel görünümün bozulması gibi bu süreçte yaşanabilecek durumlar, annede ilk depresif belirtilerin ortaya çıkışını tetikleyebilir.
  • İştahsızlık ya da aşırı miktarlarda yemek yeme:

Depresyondaki kişinin yeme alışkanlıkları da değişir. Kişi ya daha fazla yemeye başlar ve kilo alımı söz konusudur ya da iştahsızlık belirginleşir ve ani kilo kayıpları görülür.

  • Cinsel isteksizlik yaşama:

Cinsel istek azalır ve orgazm olamama söz konusudur. Eşin cinsel talepleri işkence gibi gelmeye başlar. Eğer eş anlayışlı değilse, hastalık bahaneleri uydurarak eşini kendinden uzak tutmak ister.

Doğum Sonrası Depresyon (Post Partum Depresyon) Nedenleri Nelerdir?

  • Evlilik sorunları
  • Beklenmedik yaşamsal olayları (Ölüm- ayrılık )
  • Planmamış gebelikler: Planlanmamış bir gebelik annenin kaygı ve korkularının artmasına neden olabilir.
  • Daha önceki gebeliklerde depresyon geçirilmiş olması: Bu durum annenin depresyona eğilimi olduğunu gösterir ve doğum sonrasında mutlaka gözlenmesi gerektiğinin bir göstergesidir.
  • Yüksek riskli bir gebelik yaşamış olması
  • Kayıpla sonlanan gebelik ve doğum deneyimleri
  • Erken anne-bebek ayrılığı: çeşitli nedenlerden dolayı annenin bebeğinden fiziksel olarak ayrı kalması durumunda postpartum depresyon kendini gösterebilir.
  • Bebeğin bakımı ile ilgili duyulan kaygılar
  • Sosyal desteğin yetersiz olması: Yeni doğan bebek ile anne yalnız bırakıldığında, aile ve sosyal çevre desteği sağlanmadığında, kaygılar ve korkular daha da artacak, annenin çaresizlik ve başarısızlık duyguları bu duruma eşlik edecektir.
  • Daha önce yaşanmış olan travmalar: Annenin kendi  çocukluğunda fiziksel/duygusal/cinsel tacize-istismara maruz kalmış olması, duygusal ihmal yaşamış olması gibi..

Tedavi

  • Kullanılan tüm ilaçlar anne sütüne geçtiği için çok mecbur kalınmadıkça emziren annelere hekimler tarafından ilaç tavsiye edilmez ve verilmez. Ancak gerekli olduğu takdirde, anne sütüne geçtiği halde bebekte ciddi yan etkilere neden olmayan bazı antidepresan ilaçlar kullanılabilmektedir. Aynı zamanda bebeği korumak adına doğum sonrası depresyonun tedavisiz bırakılması, annenin durumunu iyice kötüleştirerek bebeği de tehlikeye atacaktır. Doğum sonrası depresyon annenin bebeğe iyi bakmasına engel olur hatta anne bazen bebeğe bakamayacak duruma gelir.
  • Tedavide öncelikle ilaçsız yöntemler tercih edilir. Psikoterapi bu sorunun üstesinden gelinmesinde çok önemli bir role sahiptir. Annenin yaşadığı depresif hal güncel veya geçmiş stres yükleri ile ilgili olduğundan bunların çözümlenmesi son derece önemlidir.
  • Şiddetli yaşanan depresyonlarda, özellikle intihar riski söz konusu ise, anneyi hastaneye yatırmak gerekebilmektedir.

 

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.