Bu bir tahmin veya varsayım değil. Allah'ın vaadi, hatta taahhüdü.                             İşte İbrahim suresi 7. ayet: Eğer şükrederseniz, ben de sizin için mutlaka artıracağım Henüz vakit varken ve bağışlanıp cennete girmenin bir yolu olan tövbe ile açıkken fırsatı değerlendirip kervana yetişmek lazım. Yoksa şükreden olmak yerine 'nankörlük damgası ile damgalanmak da var..   İnanan kullarıma söyle: Namazı kılsınlar, kendilerine verdiğimiz rızklardan, hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun olmadığı o gün gelmeden önce, gizli ve açık infak etsinler.'(İbrahim, 31)   Şükür, hiç şüphesiz hemen herkesin istediği ve yaptığı bir şeydir. Nankörlüğün, kadirbilmezliğin karşıtıdır. Özellikle mal-mülk sahiplerini ve herkesi ilgilendiren bu konu Kuranı Kerim'de hem şükredenler hem de nankörler için ele alınmış ve sert uyarılarla anlatılmıştır.   ŞÜKÜR ARTIRIR   Her nimet kendi cinsinden bir şükür ister. Mal ve paraya zekat ve sadaka; sağlığa iman ve ibadetle, hayır yollarına koşmakla şükretmek gibi.   Şükredilen nimetin artırılacağı Allah tarafından yani nimetleri yaratıp veren tarafından garanti ediliyor:   Rabbinizin şunu duyurduğunu da hatırda tutun: Eğer şükrederseniz, ben de sizin için mutlaka artıracağım. Ve eğer nankörlük ederseniz hiç kuşkusuz benim azabım çok çok şiddetlidir.' (İbrahim S. 7)   NANKÖRLÜK BATIRIR   Her şeyin ortaya çıkacağı ve bütün sırların döküleceği gün için hazırlık yapma zamanıdır şimdi. Verilen her nimetin Şükrünü eda etme zamanı. Çünkü nankörlüğün cezası telafisiz:   'Eğer nankörlüğe saparsanız şu bir gerçek ki, Allah size muhtaç olmayacak bir Gani'dir. O, kulları için inkar ve nankörlüğe razı olmaz. Eğer şükrederseniz bunu sizin için rızasına uygun bulur. Hiçbir günahkar bir başkasının günahını yüklenmez. Sonunda dönüşünüz ancak rabbinizedir. O size, işlemiş olduklarınızı haber verecektir. O, göğüslerin saklamakta olduklarını çok iyi bilir.'(Zümer, 7)   Şükredenlere ise azap değil, Allah'tan bir teşekkür ve bir de mükafat var:   'İnanır şükrederseniz, Allah size azabı ne yapacak? Allah da teşekkür eder, O her şeyi gereğince bilir.'(Nisa, 147)