2010 yılına kadar Mardin Artuklu 1. Caddeyi uçtan uca gezecek olsaydınız şarap satan bir dükkân bulamazdınız. Ne olduysa, nasıl olduysa ardı ardına 1. Caddede boydan boya ve hatta ara sokaklarda ve üstelik ilgili kanun ve mevzuatlara muhalif bir şekilde ve de okul ve mabet hassasiyeti göstermeksizin şarap satan dükkanlar türemeye başladı2010 yılından sonra. Bu yıldan önce alkol satan birkaç büfe vardı sadece. Onlar da gizli saklı satardı... Öyle ayan beyan tabelasına “şarap” yazan yoktu. Vitrininde teşhir eden de yoktu… Rızık endişesi ile bu şarabı satan mümin kardeşlerime buradan şunu söylemek isterim ki: dükkanlarınızda şarap satarak İslam düşmanlarının yapmak istediklerine vesile olmayın. Rızık Allah’ın taahhüdü altındadır. Rızık Allah’tandır. Size zaten gelecek olan rızkınızı şarap satmak suretiyle haram bir hale getirmeyiniz.Haram yoldan elde edilen parada hayır da yoktur, bereket de yoktur. Haram yolla kazanılmış bir para ile hayır dahi yapılamaz. “Biz sadece satıyoruz, içmiyoruz ki.” Diyorsanız bununla ilgili birçok hadis var. Birkaç tanesini aktarayım: "Allah içkiye, onu dağıtana, içene, üzümünü sıkana, kendisi için sıktırana, taşıyana, kendisi için taşınana, satana, satın alana ve parasını yiyene lanet etsin." Dikkat ederseniz silsile yoluyla tam on defa alkol vesilesiyle Allah lanet ediyor. Geçen haftaki yazımda da dediğim gibi tekraren derim ki: “bir topluluğu yozlaştırmanın en kolay bir yolu da o topluluğu içkiye alıştırmaktan geçiyor.” Buhususta Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammedaleyhisselatüvesselamın bir hadis-i şeriflerini direk aktarmak istiyorum: "Sizden önce yaşamış bir adam, insanlardan uzaklaşıp bir yerde uzlete çekilerek Allah’a ibadet etmekteydi. Fakat, fahişe bir kadın ona âşık oldu.  Bu fahişe kadın, cariyesini ona göndererek bir meselede şahitlik yapması için evine çağırttı." "Adam, kadının çağrısına icabet ederek cariye ile birlikte çağrıldığı eve gitti. Adam eve girince geçtiği her kapı, cariye tarafından arkadan kapatılıyordu. Nihayet güzel bir kadının yanına vardı. Kadının yanında bir çocuk ve bir içki şişesi bulunmaktaydı. Kadın, adama şöyle dedi:" 'Vallahi! Ben seni, şahitlik yapman için çağırmadım. Ben senden; benimle cima yapmanı veya bu çocuğu öldürmeni ya da şu içkiyi içmeni istiyorum. Zira sen, bunlardan birini yapmak mecburiyetindesin.' Bu durum üzerine adam içki içmeyi seçti ve sarhoş oluncaya kadar içti. Sarhoş olunca kadınla zina yaptı ve yaptığı bu çirkin amelleri kimseye söylemesin diye çocuğu da öldürdü." Bu hadis-i şeriften de anlaşılacağı üzere, içki ile daha önce girmediğiniz ve normal şartlarda girmeyeceğiniz birçok günaha kapı açılıyor. Toplum günah bataklığına çekiliyor.Böylece değerlerinden ve maneviyatlarından uzaklaşarak yozlaşıyor ve bozuluyor. Allah muhafaza, ölümün ansızın geleceği bu hayatta bu şekilde hayatına devam eden biri ahiretini heba etme tehlikesi altındadır… Yüce İslam dininin bahtiyar mensubu aziz ve mümin kardeşlerim, kıymetli hemşerilerim; rızkınızı Allah rızası için helal bir yoldan arayınız. Helal 3 lira haram 5 liradan daha değerlidir. Daha bereketlidir. Haram 5 lira harcanıp gider. Nasıl harcandığını anlayamazsınız bile. Ama helal 3 lira öyle mi? Değil. Helal 3 lirada bereket var. Huzur var elhamdülillah. Selam, dua, sevgi ve hürmetlerimle.