Teknoloji ve özellikle sosyal medyanın hayatımıza getirdikleri kadar götürdükleri de var. Hatta belki götürdükleri getirdiklerinden çok daha fazla.
Günümüz insanı, yaşadığımız çağın gereği olarak, her şeyi bilmek, duymak, okumak, izlemek zorundadır. Tüm bunları da başkalarıyla iletişim kurmadan tek başına yapmak olgusuyla karşı karşıyadır. Teknoloji, günlük yaşamı özellikle cep telefonu ve internet kullanımı ile doğrudan etkiliyor.
Olumlu yönünden baktığımızda tabi ki internet ve cep telefonu gibi günlük yaşamımızın ayrılmaz parçası haline gelen bu yenilikleri suçlayamayız. Ancak bunları sosyal birliktelikten, insanlardan kopmadan kullanabilmeyi öğrenmeliyiz.Bu çağın modern dünyanın sorunu olarak kabul edersek, bundan uzak kalmanın pek de öyle kolay olmadığını görürüz.
Sorunlar yaşadığımız çağa göre değişiyor. Yeni çağlar yeni sorunları da beraberinde getiriyor. Örneğin, ülkemizde işsizlik, ekonomik sıkıntı, trafik, stres, depresyon, insanın insana güvenmemesi ne kadar müzmin sorunumuz ise de yeni çağın bize getirdiği yepyeni sorunlarla da baş etmek zorundayız.
Teknolojik gelişmelerin yaşamımızı daha mutlu bir düzeye çıkaracağını umuyorduk, oysa bize “Bireysel Yalnızlık” sundu. Yalnızlıktan da öte, birbirimizden kaçar olduk. Hatta bir selamı bile esirgiyoruz. Toplumdaki mutsuz insan sayısı arttı. Giderek hızlanan şehir hayatı, zorlaşan yaşama koşulları, insanı sürekli yoran günlük sorunlar, ödenmesi gereken ve günü gününü tutmayan faturalar, hava kirliliği ya da kısa zamanda çok iş bitirme telaşı...
Şehirleşmenin bir diğer negatif etkisi de, birey için zamanın hızlı akışıdır. Hayat pahalıdır ve küçük yerleşim birimlerine kıyasla daha yorucudur. Sosyalleşme büyük şehirlerde çok zordur ve insan otomatikman yalnızlığa itilmektedir.
Pek akla gelmez ama yalnızlık zamana uyum sağlamış ve kendini modernleştirmiştir. İnsanlar bunu normal ve en iyi yaşam tarzı olarak düşünmeye başlamışlardır. Oysa yalnızlık bir çok ruhsal ve bedensel rahatsızlığın nedeni ve başlangıcıdır.
Herkesin yüzü asık ve mutsuz. Gülümsemeyi bile unuttuk. İnsanlar kendilerini yalnız hissediyorlar. Yalnızların sayısı hızla artıyor. Öte yandan acı bir gerçek ki, insan insandan kaçıyor.
Konuşacak, dertleşecek, yaşamı paylaşacak kimseyi bulamamaktadır. Günler boyunca, haftalarca hiç kimse ile karşılıklı sohbet ortamını paylaşamadan yaşamak insan ruhunu hasta eder. Bu gidişle gelecekte bu günleri arar hale gelebiliriz.