KARŞINIZA ÇIKAN ENKAZ  Kazanırsınız. Artık herkes sizin dostunuz. Yeni hayat yeni heyecan ve yeni dertler sizi beklemektedir.   Mazbatanızı alıp görevi devir aldığınızda yılların birikmiş sorunlarını da aldığınızı kabul etmeniz gerekir.  İşçi alacağı, tapu sorunu, yeşil alanların azlığı, alt yapı sorunları, işsizlik ve daha nice sorunların sorumlusu ve çözümleyicisi olacak olan artık sizsiniz, elinizde sihirli değnek vardır ve bunları düzletmekle yükümlüsünüz birilerine göre.   Seçilip makama gittiğiniz günün heyecanı bedeninizi ruhunuzu sarar. Fakat durum öyle değildir.  İdarede ki bir yetkili size gelir, “efendim zamanı değil ama mazot alacak paramız yok neyi tavsiye edersiniz?” diğer görevli “Efendim bu ayki maaşları ödeyecek paramız yok ne yapalım?”  Daha Bismillah demeden sizden talepler başlar. Tabi herkes sizi elinizde sihirli değnek her şeyi düzletmeye gelmiş olarak kabul eder.   Kadro kurmak için çok güvendiğiniz dava adamları sayılan şahısları davet edersiniz. “Buyurun benimle yöneticilik yapın” diye talepte bulunursunuz, size verilen cevap manidardır;  “Başımızı belaya mı sokacaksın” Ve maalesef o mangalda kül bırakmayan dava adamı insanlar sizi ve dertlerinizi kendinizle baş başa bırakırlar.  Niye herkes nimet ister de fakat kimse külfetini istemez? Bunun da irdelenmesi lazım.  Siz de ‘keramet ehli değilsiniz ki nimeti dağıtıp, külfeti saklayasanız.’    Seçim öncesi vaat ettiğiniz projelerinizi bu sefer eldeki kadro ile gerçekleştirmek için toplanırsınız/toparlanırsınız. Eldeki imkânlar ve mevcut kadro ile işe başlamak istersiniz. Fakat bir noktadan sonra yetersizliğinizi hissedersiniz.  Proje çizilecek, bunu dışarda yaptırmanız gerekiyor. Bunun içinde ihaleye çıkmanız gerekiyor, kaynak bulmanız gerekiyor.  İhaleye çıkarsınız ilgili ilgisizler ihaleye katılır. İhaleyi kazanmayanalar bu sefer sizi şikâyet eder hakkınızda soruşturma açılır. Ayrıca vatandaş nezdinde sizi itibarsızlaştırıp ihaleleri sattığınız dedikodularını yayar.  En yakınınız bu sefer sizden şüphelenmeye başlar. Muhalif partililer ihalelerden dolayı sizin hakkınızda tezviratlara başlarlar. Soruşturmalar başlar. Siz şehre bir hizmet kazandırmak isterken bu sefer zamanınızın önemli kısmı savcılıklarda, müfettişlerde ifade vererek devam eder.                  Her bir hizmet aynı zaman da ayrı bir soruşturma ve dedikodu konusu olur.                  Bir yandan hizmet etmek isterken bir yandan da bunun hesabını yargıya vermek zorunda kalırsınız. Hesap vermekten dolayı gocunmanız yok. Ama bu işin diğer boyutunun nasıl yürüdüğünü göstermek, izah etmek için bunları yazıyoruz.   Tabi günlük olarak iş için ve başka işlemler için sizi ziyaret edenlerin hadi hesabı yoktur.                 Mardin, sosyolojik olarak farklı etnisite, kültür, feodal yapısı ile tam bir kültür zenginliği ve çeşitliliği. Tabi ara da aşiretçilik ve “Polat alemdarvari” takılanlar da yok değil. Arada bir konuşmalarında “bizim kim olduğumuzu bilirsiniz” havaları.