ELEKTİRK
Yaşar Değirmenci
Köşe Yazarı
Yaşar Değirmenci
 

Zaman Yolcusuna Söylenecekler (16)

  İslâm Büyüklerine Göre Zaman İmam-ı Azam Hazretleri ise "Felaketlerin en büyüğü vakti boşa geçirmektir." buyuruyorlar. İmam-ı Şafii (rahmetullahi aleyh) de, vakit tanziminin ehemmiyetinden söz ederken mutasavvıfların bu husustaki titizliklerinden bahisle şöyle der: "Sufilerle arkadaşlık ettim ve onlardan, 'Vakit kılıçtır; sen onu kesmezsen o seni keser' düsturu ile 'Nefsini Hakk'a yöneltirsen ne ala; yoksa o seni batila yöneltir' düsturu olmak üzere, iki önemli prensip edindim." Yine "Biz zamanı ayıplarız. Halbuki ayıp bizdedir. Eğer zaman konuşacak olsa (mahcubiyetimizden) kaçacak, gizlenecek yer ararız." sözleri zamanı ayıplamama hususunda bizlere birer ikazdır. Ebu'l-Vefa Ali b. Akil şöyle der: "Yemek yediğim vakti kısaltmak için, elimden geleni yapıyorum. Ekmeği çiğneyerek vakit kaybetmemek için, onu yemeğin içine ufalayıp yemeği tercih edi- yorum. Zira ikisi arasında, çiğnemede kaybedilecek zaman farkı vardır. Böylece, kitap mütalaasına ve yazmaya daha fazla vakit ayırıyorum." Davud et-Tai, ekmeği bölerek yemekle, ufalayıp tirit yaparak yemek arasında 50 âyet okuyacak kadar vakit olduğunu hesap etmiştir. İmam Malik'in ise, mecburi hacet için geçireceği vakti azaltmak maksadıyla, her üç günde bir defa tuvalete gidecek şekilde yemeği azalttığı nakledilir. Selef-i salihin ve âlimlerin her konuda olduğu gibi ömürlerinin son demlerine dek vakitlerini hayırlı işlerle değerlendirme konusunda da, sahip oldukları inceliğin ifadesidir. Ömrünü ilme adamanın ya da başka bir hayırlı işe vakfetmenin, kendileri için "ahirete", müminler içinse "geleceğe açılan parlak bir kapı olduğuna inanan örnek bir nesil ... Şayet saat "tik tak" çalarken bir şeyler söylüyor olsaydı acaba bize ne söylerdi? Bize ne tembih ederdi. Dinle diyanetle alakası olmayanlar bir melodiye, şarkıya benzetebilirler. Saatin sesinin ne manaya geldiğini âlimlerimizden Mu- hammed Zekeriya Kandehlevî "Fazail-i Sadakat" adlı eserinde saatin sesini neye benzetiyor: Ey Gafil! Çalar saat sana şöyle nida eyledi: Boş işler ömründen bir saat daha heba eyledi! Eğer saatin sesi dikkatlice dinlenirse gerçekten "(boş işler ömrü) eksiltti, eksiltti, eksiltti" diye bir ses meydana gelir. Celaleddin-i Rumi ise, “Ey doğru yoldan sapmış olan kullar! Doğru yoldan çok uzak düştünüz ve israflarda bulundunuz! Dostum, israfi, birkaç kuruşun harcanmasından yahut birkaç merkep yükü buğdayın hesapsız sarf edilmesinden veya miras mallarının harama feda edilmesinden ibaret sanma! Asıl büyük israf ömür cevherinin boş yere sarf edilmesidir. Zira bir saatlik ömür, dünyanın bütün hazineleriyle iade olunamaz. Yakut, vakitle satın alınır ama vakit yakutla elde edilemez." der. İmam-ı Gazali Hazretleri "Geçmiş zaman elden çıkmıştır, gelecek ise henüz gayptadır. Öyle ise senin için mevcut olan içinde bulunduğun şu andır." diyor. Fudayl bin İyad Hazretleri'ni ziyarete gidenler "Yoksa seni meşgul mü ettik?" dediler. O da çekinmeden şu cevabı verdi. "Doğru söylediniz. Kitap okuyordum. Sizin sebebinizle okumayı bırakmak zorunda kaldım."
Ekleme Tarihi: 30 Mart 2023 - Perşembe

Zaman Yolcusuna Söylenecekler (16)

 

İslâm Büyüklerine Göre Zaman

İmam-ı Azam Hazretleri ise "Felaketlerin en büyüğü vakti boşa geçirmektir." buyuruyorlar.

İmam-ı Şafii (rahmetullahi aleyh) de, vakit tanziminin ehemmiyetinden söz ederken mutasavvıfların bu husustaki titizliklerinden bahisle şöyle der:
"Sufilerle arkadaşlık ettim ve onlardan, 'Vakit kılıçtır; sen onu kesmezsen o seni keser' düsturu ile 'Nefsini Hakk'a yöneltirsen ne ala; yoksa o seni batila yöneltir' düsturu olmak üzere, iki önemli prensip edindim." Yine "Biz zamanı ayıplarız. Halbuki ayıp bizdedir. Eğer zaman konuşacak olsa (mahcubiyetimizden) kaçacak, gizlenecek yer ararız." sözleri zamanı ayıplamama hususunda bizlere birer ikazdır.

Ebu'l-Vefa Ali b. Akil şöyle der:
"Yemek yediğim vakti kısaltmak için, elimden geleni yapıyorum. Ekmeği çiğneyerek vakit kaybetmemek için, onu yemeğin içine ufalayıp yemeği tercih edi- yorum. Zira ikisi arasında, çiğnemede kaybedilecek zaman farkı vardır. Böylece, kitap mütalaasına ve yazmaya daha fazla vakit ayırıyorum."

Davud et-Tai, ekmeği bölerek yemekle, ufalayıp tirit yaparak yemek arasında 50 âyet okuyacak kadar vakit olduğunu hesap etmiştir.

İmam Malik'in ise, mecburi hacet için geçireceği vakti azaltmak maksadıyla, her üç günde bir defa tuvalete gidecek şekilde yemeği azalttığı nakledilir.

Selef-i salihin ve âlimlerin her konuda olduğu gibi ömürlerinin son demlerine dek vakitlerini hayırlı işlerle değerlendirme konusunda da, sahip oldukları inceliğin ifadesidir.

Ömrünü ilme adamanın ya da başka bir hayırlı işe vakfetmenin, kendileri için "ahirete", müminler içinse "geleceğe açılan parlak bir kapı olduğuna inanan örnek bir nesil ...

Şayet saat "tik tak" çalarken bir şeyler söylüyor olsaydı acaba bize ne söylerdi? Bize ne tembih ederdi. Dinle diyanetle alakası olmayanlar bir melodiye, şarkıya benzetebilirler.

Saatin sesinin ne manaya geldiğini âlimlerimizden Mu- hammed Zekeriya Kandehlevî "Fazail-i Sadakat" adlı eserinde saatin sesini neye benzetiyor:

Ey Gafil! Çalar saat sana şöyle nida eyledi:

Boş işler ömründen bir saat daha heba eyledi!

Eğer saatin sesi dikkatlice dinlenirse gerçekten "(boş işler ömrü) eksiltti, eksiltti, eksiltti" diye bir ses meydana gelir.

Celaleddin-i Rumi ise, “Ey doğru yoldan sapmış olan kullar! Doğru yoldan çok uzak düştünüz ve israflarda bulundunuz! Dostum, israfi, birkaç kuruşun harcanmasından yahut birkaç merkep yükü buğdayın hesapsız sarf edilmesinden veya miras mallarının harama feda edilmesinden ibaret sanma! Asıl büyük israf ömür cevherinin boş yere sarf edilmesidir. Zira bir saatlik ömür, dünyanın bütün hazineleriyle iade olunamaz. Yakut, vakitle satın alınır ama vakit yakutla elde edilemez." der.

İmam-ı Gazali Hazretleri "Geçmiş zaman elden çıkmıştır, gelecek ise henüz gayptadır. Öyle ise senin için mevcut olan içinde bulunduğun şu andır." diyor.

Fudayl bin İyad Hazretleri'ni ziyarete gidenler "Yoksa seni meşgul mü ettik?" dediler. O da çekinmeden şu cevabı verdi. "Doğru söylediniz. Kitap okuyordum. Sizin sebebinizle okumayı bırakmak zorunda kaldım."

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.