Aidiyet meselesi çok önemlidir. Özellikle ilerleyen dönemlerde ve yaşlarda insan ben neredeyim, nereye aitim…? sorularını çözmeye çalışır….
Eylemlerimizden dolayı mensubiyeti (aidiyeti) başkası bize ifade eder. Eylemlerimiz yoksa mensubiyette belli olmaz. Mensubiyetiniz, giyim tarzınızdan, selamınızdan, konuşmanızdan, besmele çekmenizden dolayı ortaya çıkar….
Vatan, aidiyetin oluştuğu geliştiği yerdir. Bir ramazan akşamında okunan ezan sizi o toprağa bağlar ve aidiyet duygusu oluşturur… Bunu artık hiç bir yerde unutamazsınız…
Bab-ı Sur’daki Ramazan akşamından kılınan teravihi bir ömür boyu unutmazsınız ve sizi o mahalleye bağlı ve bağımlı kılar. Her gittiğiniz yerde bunu aramaya başlarsınız. Aidiyet duygusu böyle bir şey…..
Bir hayatı başarabilmek aslında başka bir hayatın daha rahat nefes aldırabilmesini sağlamaktır…..İyi insan, insanlara yararı olabilen insandır. (Hayr-el nas men yenfeall nas)
Bu dünya da çirkin de var ki farkı fark edip güzelliği fark edebilelim diye….
Bazı kimsesizler, varlıkları olmayanların akşamlar garip akşamdır bize ise romantik akşam…. Akşam olunca garipler nasıl yemek yaparım diye kara kara düşünürken, biz batan güneşe bakıp ne güzel bir manzara diye duygusallaşırız….Bizim gurbetimiz farklı bir gurbet onlarınkinin ise yokluk gurbeti. Halbuki aynı akşamı yaşıyoruz…..Bakış açısı çok önemli…..