Hatırlanacağı üzere Nisan - 2019 tarihinde aşırı yağışlar sonucunda Merkez Artuklu ilçesine bağlı Medrese Mahallesi’nde bir duvarın çökmesi sonucu duvarın ardından 14. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Hüsamiye Medresesine ait kalıntılar gün yüzüne çıkmış ve bizleri de adeta heyecanlandırmıştı.
Bir duvarın yıkılmasıyla birlikte ortaya çıkan Hüsamiye Medresesi yaklaşık 5 yıldır kendi kaderine terk edilmiş, yıkılan duvarın kalıntıları adeta mezbele haline gelmiş durumda. 1071 yılında Hüsamettin Timurtaş tarafından yapılan Hüsamiye Medresesinin kalıntıları Sabancı Müzesini ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin de dikkatini çekiyor. Gerçek manada gün yüzüne çıkarılıp restora edilmesi halinde inanç turizmi açısından Mardin'e büyük değer katacağına inanıyorum. Mardin’de bu ve buna benzer 16 medrese bulunduğunu göz önünde bulundurursak, Mardin'in bir kültür ve inanç turizmi açısından ne kadar önemli bir şehir olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ne yazık ki o gün bu gündür heyecanımız kursağımızda kaldı. Yaklaşık beş yıldır enkaz halinde olan medrese için hiç bir girişimde bulunulmamış ve hatta bu güne kadar hiç bir çalışma başlatılmamıştır. Büyük bir kamuoyu oluşturulmasına rağmen ve her platformda dile getirilmesine rağmen bu çağrılar dikkate alınmıyor, atıl durumda olan medrese viranelikten kurtarılmıyor. Kültür ve inanç şehri olan Mardin'e bu gibi değerlerin kazandırılmaması kafalarda soru işaretleri bırakıyor. Medreseler şehri olan Mardin'de her ne kadar Kasimiye medresesi Mardin Artuklu Üniversitesi tarafından himaye ediliyor olsada Zinciriye medresesi için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Medresede gelin damat çekimleri almış başını gidiyor. Her gün onlarca çekimin yapıldığı medresede malesef manevi değeri yüksek olan bu makanın kutsiyetini olumsuz yönde etkiliyor. Medresede güvenliğin olmaması ise ayrı bir sorun teşkil ediyor.
Her biri kadim bir tarihe sahip olan medreselerimiz gün yüzüne çıkarılıp, neden kültür ve inanç turizmine kazandırılmıyor.
Mardin'de yıkılan her duvarın, kazılan her toprağın altından tarih çıkıyor. Ama ne hazindir ki bu alanda kendilerine büyük görevler düşen Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Kültür Varlıkları Koruma Kurulu, etkili ve yetkili kurumlar bu konuda sessiz kalıyor. Medreselerimiz şehrimizin aynasıdır, geçmişin günümüze yansımasıdır.
Özellikle Osmanlı'da medreselerde verilen eğitimler sayesinde Osmanlı belkide bu yüzden Dünya'ya 6 yüz yıl hükmetmiştir. Günümüzde ise bu tarihi mekanlar amaçları dışında kullanılıyor. Manevi yönden saygı duyulması gerekirken maalesef vahşice kullanılıyor. Ecdadımızın bize bırakmış olduğu maneviyat yüklü bu emanetlere yeterince sahip çıkılmıyor. Gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen medreseler yıllarca atıl durumda bırakılıyor.
Hasılı kelam; Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Kültür Varlıkları Koruma Kurulu, Mardin Müzesi, etkili ve yetkili şahsiyetleri göreve davet ediyorum. Gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen medreselerimiz için ivedilikle bir çalışma başlatılması gerektiğine inanıyorum.