ELEKTİRK
Yusuf Metin Yardımcı
Köşe Yazarı
Yusuf Metin Yardımcı
 

ARAP YÖNETİCİLERİN FİLİSTİN'E TARİHSEL İHANETİNİN KÖKLERİ (I)

ARAP HÜKÜMDARLARI İSRÂİL'İN NEDEN "DEMİR KUBBESİDİR"?    Gazze'deki savaşın ve bölgede artan çatışmaların üzerinden geçen bir yılda, Siyonist rejimin ŞOK edici SUÇ haberlerinin yanı sıra başka bazı haberleri duymak, insanda ayrı bir acı ve üzüntü bırakıyor.    İSRÂİL rejim teröristlerinin; Arap ÜLKELERİNİN ASKERÎ ÜSLERİNİ "Yakıt ikmali veya diğer teknik sorunlar için YEMEN veya IRAK'ı bombalamak amacıyla kullanması, ÜRDÜN’ün, işgal altındaki topraklara yönelik İRAN füze ve insansız hava araçlarının engellenmesinde rol oynadığını gururla duyurması, MISIR ordusunun hatırı sayılır sayıda kuvvet ve hatırı sayılır tesis ve silahlara rağmen İSRÂİL'e karşı bir adım atmaması..."    Arap ülkelerini yönetenlerde tarihi bir HASTALIĞIN, yani "İHANET" hastalığının tüm belirtileridir bunlar. Ancak derin, eski ve sürekli ihanetin köklerinin neler olduğu ve İslâm ülkelerini yönetenlerin neden İSRÂİL lehine saptırıldığı başlı başına hayâtî ve temel bir sorudur. Ve buna ulaşmak için kişinin TARİHSEL KÖKLERİ VE BAĞLANTILARI KEŞFETMESİ esastır.    Dünyayı yöneten GİZLİ SEÇKİNLER veya küresel "GİZLİ HÜKÛMETİN" işleyiş ve iletişim ağını araştırma konusunda uzmanlaşmış analitik Web Sitesi "World Crime Syndicate = Dünya Suç Karteli", geçen yıl eski, derin ve sıkı bağlantılar hakkında ayrıntılı bir makale yayınlamıştı.    "Arap ülkelerini yöneten kraliyet aileleri" ile "Siyah Aristokrasi" arasındaki eski, derin ve yakın ilişkilere dair detaylı bir YAZI idi bu.    Orta Çağ'dan günümüze kadar Batı'da asıl gücü elinde bulunduran kraliyet ailelerine ilişkin, BAŞLIKTAKİ SORUNUN CEVABINA ulaşmada çok yardımcı olan, üzerinde düşünülmesi gereken ipuçları ve gerçekler bulunan bir yayındı.    Arap kraliyet aileleri, Avrupalı ​​kraliyet aileleri ile siyah aristokrasiyle yakın işbirliği içerisinde çalışır ve Shriners, Nation of Islam ve "Five Percenters" gibi, tamamı Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gösteren Masonik örgütler olan örgütleri YÖNETİR.    Arap Emevî kraliyet ailesi (Emeviler), Moors'un (Arap, İspanyol ve Berberi Müslüman ırkları) MS 700 civarında İspanya'ya saldırması ve fetihlerinden sonra farklı kraliyet kabîleleri ve Avrupalı ​​soylularla evlendi.        Şimdi burada azıcık duralım da şu Shriners yani TAPNAKÇILAR denen TEŞKİLAT üzerinde duralım:    "Shriners International, resmen Mystic Shrine'ın Eski Arap Soyluları Düzeni (AAONMS) olarak bilinen bir Amerikan Mason topluluğudur.    1872'de New York City'de kurulan, merkezi Tampa Florida'dadır. Dokuz ülkede 200'den fazla şubesi vardır ve küresel üyeliği yaklaşık 200.000 "Shriner"dan oluşur.    Örgüt renkli TEMASI, geçit töreni ve festivallere gösterişli katılımı ve SHRİNERS CHİLDREN'ın kâr amacı gütmeyen pediatrik tıbbî tesisleri ağıyla tanınır.    SHRİNERS INTERNATİONAL, Orta Doğu'dan esinlenen ikonografisi, tören ve motifleriyle tanınır. SHRİNERS, resmî başlıkları olarak belirgin KIRMIZI FESLER takarken, kardeşlik kıyafetleri genellikle develer, piramitler, Sfenks ve diğer eski Mısır ve Arap sembollerini içerir. Resmi olarak Tapınak Merkezleri olarak bilinen yerel şubelerin merkezlerine bazen "Tapınaklar" hatta "CAMİLER" yerleştirilir.    Ekseriyetinin; Mısır, Sahra, Fas ve Vaha gibi isimleri vardır ve birçoğu Mağribi Uyanış tarzında inşa edilmiştir. SHRİNE'ı diğer Ritlerden ayıran bir diğer öncelikli özelliği, İslâmî bazlı olması ve Osmanlı İmparatorluğu'ndan birçok alıntılarının bulunmasıdır.    Ancak Shriners International'ın BÖLGE veya İSLÂM'la hiçbir bağlantısı yoktur. Daha önce Shriners North America olarak bilinen kardeşlik, giderek küreselleşen üyeliğinin tanınması amacıyla 2010 yılında mevcut SHRİNE adını aldı."    Artık Yeniden Asıl KONUMUZA Dönebiliriz:    Moors/Mağribîler'le akraba olan kraliyet aileleri çoğunlukla İSPANYA, PORTEKİZ ve İTALYA'ya, ayrıca daha küçük gruplar FRANSA ve ALMANYA'ya yerleşti.    Joseph Ratzinger'in (Roma Katolik Kilisesi'nin Benedict XVI adıyla eski Papası) papalık ambleminde bir Moor başı vardı. 11. yüzyıldan beri MAURE olarak da bilinen bir MOOR'un Başı, siyah bir moor’un başını tasvir eden SEMBOLDÜR.. ve ‘Moor/Mağribî’ terimi, Müslüman olan veya siyah tenli herkesi tanımlamak için kullanılmaya başlandı.    "Siyah ARİSTOKRASİ", bazı alternatif tarih araştırmacılarının, ‘KÖKLERİ MS 9. YÜZYILDAKİ VENEDİK ARİSTOKRAT SOYUNA KADAR UZANAN KRALİYET SOYUNA ATFETTİĞİ’ bir takma addır.    Daha sonra HANOVER HANEDÂNI şeklinde gücünü giderek artıran bu soy, 1714 yılında I. George'un tahta geçmesiyle İngiltere'yi yönetti.    Bu siyâhî aristokrasi çizgisi (Guelph'ler olarak da bilinir), diğer kraliyet aileleri ve etkili tüccarlar, tâcirlerle bir dizi evlilik bağı yoluyla ve 20. yüzyılda Avrupa'daki MONARŞİLERİN görünürdeki gerilemesine rağmen, Avrupa üzerindeki gücünü kurup pekiştirdi. Vatikan üzerindeki örtülü hâkimiyeti ve denizaşırı ticareti sayesinde bugüne kadar fiilen Avrupa ve Amerika'nın perde arkası SİYÂSÎ GÜCÜ haline geldi.    Daha modern araştırmalara göre bu siyâhî aristokrasinin ana güç merkezleri;    1)- Londra şehri (ticârî merkeziyetçilik),    2)- Vatikan (dînî merkeziyetçilik) ve    3)- Washington DC (Washington, District of Columbia)'dir (siyâsî-askerî merkeziyetçilik).    İngiliz monarşisi önce Darin Antlaşması (1915), sonra da tamamen Cidde Antlaşması ile Suûdî Arabistan Krallığı'nı kurdu.    Aslında İngilizlerin amacı Kuveyt, Katar ve Mütareke Devletlerinin egemenliğini garanti altına almaktı. Kral Abdülazîz Âl Suûd, İngilizlerin bu himayelerine saldırmama EMRİNİ memnuniyetle kabul etti.  - DEVAM Edecek -
Ekleme Tarihi: 25 Ekim 2024 - Cuma

ARAP YÖNETİCİLERİN FİLİSTİN'E TARİHSEL İHANETİNİN KÖKLERİ (I)

ARAP HÜKÜMDARLARI İSRÂİL'İN NEDEN "DEMİR KUBBESİDİR"?
   Gazze'deki savaşın ve bölgede artan çatışmaların üzerinden geçen bir yılda, Siyonist rejimin ŞOK edici SUÇ haberlerinin yanı sıra başka bazı haberleri duymak, insanda ayrı bir acı ve üzüntü bırakıyor.
   İSRÂİL rejim teröristlerinin; Arap ÜLKELERİNİN ASKERÎ ÜSLERİNİ "Yakıt ikmali veya diğer teknik sorunlar için YEMEN veya IRAK'ı bombalamak amacıyla kullanması, ÜRDÜN’ün, işgal altındaki topraklara yönelik İRAN füze ve insansız hava araçlarının engellenmesinde rol oynadığını gururla duyurması, MISIR ordusunun hatırı sayılır sayıda kuvvet ve hatırı sayılır tesis ve silahlara rağmen İSRÂİL'e karşı bir adım atmaması..."

   Arap ülkelerini yönetenlerde tarihi bir HASTALIĞIN, yani "İHANET" hastalığının tüm belirtileridir bunlar. Ancak derin, eski ve sürekli ihanetin köklerinin neler olduğu ve İslâm ülkelerini yönetenlerin neden İSRÂİL lehine saptırıldığı başlı başına hayâtî ve temel bir sorudur. Ve buna ulaşmak için kişinin TARİHSEL KÖKLERİ VE BAĞLANTILARI KEŞFETMESİ esastır.

 

 Dünyayı yöneten GİZLİ SEÇKİNLER veya küresel "GİZLİ HÜKÛMETİN" işleyiş ve iletişim ağını araştırma konusunda uzmanlaşmış analitik Web Sitesi "World Crime Syndicate = Dünya Suç Karteli", geçen yıl eski, derin ve sıkı bağlantılar hakkında ayrıntılı bir makale yayınlamıştı.
   "Arap ülkelerini yöneten kraliyet aileleri" ile "Siyah Aristokrasi" arasındaki eski, derin ve yakın ilişkilere dair detaylı bir YAZI idi bu.
   Orta Çağ'dan günümüze kadar Batı'da asıl gücü elinde bulunduran kraliyet ailelerine ilişkin, BAŞLIKTAKİ SORUNUN CEVABINA ulaşmada çok yardımcı olan, üzerinde düşünülmesi gereken ipuçları ve gerçekler bulunan bir yayındı.

   Arap kraliyet aileleri, Avrupalı ​​kraliyet aileleri ile siyah aristokrasiyle yakın işbirliği içerisinde çalışır ve Shriners, Nation of Islam ve "Five Percenters" gibi, tamamı Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gösteren Masonik örgütler olan örgütleri YÖNETİR.

   Arap Emevî kraliyet ailesi (Emeviler), Moors'un (Arap, İspanyol ve Berberi Müslüman ırkları) MS 700 civarında İspanya'ya saldırması ve fetihlerinden sonra farklı kraliyet kabîleleri ve Avrupalı ​​soylularla evlendi.
   
   Şimdi burada azıcık duralım da şu Shriners yani TAPNAKÇILAR denen TEŞKİLAT üzerinde duralım:
   "Shriners International, resmen Mystic Shrine'ın Eski Arap Soyluları Düzeni (AAONMS) olarak bilinen bir Amerikan Mason topluluğudur.
   1872'de New York City'de kurulan, merkezi Tampa Florida'dadır. Dokuz ülkede 200'den fazla şubesi vardır ve küresel üyeliği yaklaşık 200.000 "Shriner"dan oluşur.
   Örgüt renkli TEMASI, geçit töreni ve festivallere gösterişli katılımı ve SHRİNERS CHİLDREN'ın kâr amacı gütmeyen pediatrik tıbbî tesisleri ağıyla tanınır.
   SHRİNERS INTERNATİONAL, Orta Doğu'dan esinlenen ikonografisi, tören ve motifleriyle tanınır. SHRİNERS, resmî başlıkları olarak belirgin KIRMIZI FESLER takarken, kardeşlik kıyafetleri genellikle develer, piramitler, Sfenks ve diğer eski Mısır ve Arap sembollerini içerir. Resmi olarak Tapınak Merkezleri olarak bilinen yerel şubelerin merkezlerine bazen "Tapınaklar" hatta "CAMİLER" yerleştirilir.
   Ekseriyetinin; Mısır, Sahra, Fas ve Vaha gibi isimleri vardır ve birçoğu Mağribi Uyanış tarzında inşa edilmiştir. SHRİNE'ı diğer Ritlerden ayıran bir diğer öncelikli özelliği, İslâmî bazlı olması ve Osmanlı İmparatorluğu'ndan birçok alıntılarının bulunmasıdır.
   Ancak Shriners International'ın BÖLGE veya İSLÂM'la hiçbir bağlantısı yoktur. Daha önce Shriners North America olarak bilinen kardeşlik, giderek küreselleşen üyeliğinin tanınması amacıyla 2010 yılında mevcut SHRİNE adını aldı."

 

 Artık Yeniden Asıl KONUMUZA Dönebiliriz:
   Moors/Mağribîler'le akraba olan kraliyet aileleri çoğunlukla İSPANYA, PORTEKİZ ve İTALYA'ya, ayrıca daha küçük gruplar FRANSA ve ALMANYA'ya yerleşti.
   Joseph Ratzinger'in (Roma Katolik Kilisesi'nin Benedict XVI adıyla eski Papası) papalık ambleminde bir Moor başı vardı. 11. yüzyıldan beri MAURE olarak da bilinen bir MOOR'un Başı, siyah bir moor’un başını tasvir eden SEMBOLDÜR.. ve ‘Moor/Mağribî’ terimi, Müslüman olan veya siyah tenli herkesi tanımlamak için kullanılmaya başlandı.
   "Siyah ARİSTOKRASİ", bazı alternatif tarih araştırmacılarının, ‘KÖKLERİ MS 9. YÜZYILDAKİ VENEDİK ARİSTOKRAT SOYUNA KADAR UZANAN KRALİYET SOYUNA ATFETTİĞİ’ bir takma addır.
   Daha sonra HANOVER HANEDÂNI şeklinde gücünü giderek artıran bu soy, 1714 yılında I. George'un tahta geçmesiyle İngiltere'yi yönetti.
   Bu siyâhî aristokrasi çizgisi (Guelph'ler olarak da bilinir), diğer kraliyet aileleri ve etkili tüccarlar, tâcirlerle bir dizi evlilik bağı yoluyla ve 20. yüzyılda Avrupa'daki MONARŞİLERİN görünürdeki gerilemesine rağmen, Avrupa üzerindeki gücünü kurup pekiştirdi. Vatikan üzerindeki örtülü hâkimiyeti ve denizaşırı ticareti sayesinde bugüne kadar fiilen Avrupa ve Amerika'nın perde arkası SİYÂSÎ GÜCÜ haline geldi.
   Daha modern araştırmalara göre bu siyâhî aristokrasinin ana güç merkezleri;
   1)- Londra şehri (ticârî merkeziyetçilik),
   2)- Vatikan (dînî merkeziyetçilik) ve
   3)- Washington DC (Washington, District of Columbia)'dir (siyâsî-askerî merkeziyetçilik).

   İngiliz monarşisi önce Darin Antlaşması (1915), sonra da tamamen Cidde Antlaşması ile Suûdî Arabistan Krallığı'nı kurdu.
   Aslında İngilizlerin amacı Kuveyt, Katar ve Mütareke Devletlerinin egemenliğini garanti altına almaktı. Kral Abdülazîz Âl Suûd, İngilizlerin bu himayelerine saldırmama EMRİNİ memnuniyetle kabul etti.

 - DEVAM Edecek -

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.