ELEKTİRK
Yaşar Değirmenci
Köşe Yazarı
Yaşar Değirmenci
 

Zaman Yolcusuna Söylenecekler (22)

ZAMANIN DÜZENLENMESİ Fazla Uykunun Zararları Yemek, uyumak ve konuşmak birer beşeri ihtiyaçtır. Ama bunların fazlası zararlı olabilmektedir. Almanya'nın haftalık Bunte dergisinde çıkan bir haberde, aşırı uykunun da uykusuzluğun meydana getirdiği baş ağrısı, tansiyon bozukluğu, asabiyet gibi şikâyetlere sebep olabildiği yer almaktadır. Uykunun normalden fazla olmasının hiçbir faydası olma dığı gibi migren başta olmak üzere çeşitli baş ağrıları, fiziki ve zihni bozukluklara sebebiyet verdiği artık herkesçe bilinmek tedir. Bu sebeple küçük yaştan itibaren beş saatlik bir uyku ih tiyacının teşekkül etmesine çalışılmalıdır. Uyku, yorgunluğun yegâne ilacı değildir. Bilhassa sekiz saati aşan uykular insanı bezginleştirerek yorgunluk hissini ar tırmaktadır. Doktorlar, uzun uyumak yerine, gün içinde kestirmeyi tavsiye ediyorlar. Ömür bir sermayedir, her an tükenmektedir. Dünya ise ahiretin ekin tarlasıdır. İnsan bu dünyada ne ekerse ahirette onu biçecektir. Böyle bir ebedi kârzarar deveranında, insan ömrünü uykuda heba etmemelidir. Müslüman'ın günlük nizamının başta gelen prensibi akşam erken yatıp sabah erken kalkmaktır. Müslüman'ın günü, güneş üzerine doğmadan başlar. Onlar sabah güneşten önce kalkar. Peygamberimizin "Allah'ım, sabahın erken vakitlerini ümmetime bereketli kıl." duasına mazhar olurlar. Enes bin Malik Hazretlerinden rivâyet edilen bir hadis-i şerifte Peygamberimiz "Sabah namazından sonra uyumayı ådet edinen sırt ve bel ağrılarına müptela olur." buyururlar. Peygamberimiz aleyhisselam "Erken kalkmak; berekete, başarıya sebep olur." demişler, "Az uyu, az ye, az konuş; sıhhat bulursun." buyurmuşlar ve "Fazla uyuyan gözden Allah'a sığınırım" diye iltica etmişlerdir. İbni Abbas radıyallahu anh "Tembelliğin en büyük alameti sabah uykusudur, sabah uyku- su fakirlik ve ihtiyarlık sebebidir." ikazında bulunurlar. Birçok İslâm âlimi uykularının kaçmasını temin için kış günlerinde pencereden uzanarak aldıkları karı avuçları içinde sıkar ve enseleri ile gömleklerinin yakaları arasına koyarlardı. Enselerindeki kar eriyince sırtlarından aşağıya inen su ile uyanık kalmaya çalışır, okumaya devam ederlerdi.  Bütün bunlar, hedefe ulaşmanın zor olduğuna, ancak her türlü müşkilata göğüs gererek gayret göstermenin lüzumuna işaret içindir. İslâm büyükleri de "Yarabbi, az uyku ile bizi dinlendir." niyazında bulunmuş, "Cenab-ı Hak uykuyu bizden alsa da sabahlara kadar ders okusak." sözleriyle talebelerine hedef göstermiş, bizleri gayrete sevk etmişler. Geçmiş âlimlerden bazıları, gecenin geç saatlerine kadar yatmayıp sabah namazına uyanamayanlar için "Bunlar nasıl ekmek bulabiliyorlar hayret ederim." demişler. Atalarımızın "Sabahı kaybeden günü, sabahları kaybeden yılları, gençliği boşa harcayan da hayatı heder eder." uyarıları çok önemlidir. İslâm'da gün, güneşin doğmasından bir saat önce başlar. (Sabah namazı vakti) Bu sebeple güneşten önce kalkmak bir Allah emridir. Nitekim İslâm büyükleri de "Geceyi uyanık, sabahı uykuda geçiren köpeğin rızık ve nesil darlığı, vaktinde yatıp erken kalkan koyun cinsininse rızık ve nesil bolluğu içinde yaşadığını..." beyan etmişlerdir. Köylülerimizin bir güzel sözü: "Güneşi üstüne doğurma..." Hülasa "Dünya erken uyananlarındır." diyor, bu bahsi M. Akif'in dörtlüğü ile bitiriyorum. Ecdadını, zannetme asırlarca uyurdu;  Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu?  Üç kıtada, yer yer kanayan izleri şahit,  Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i mücahid.
Ekleme Tarihi: 13 Nisan 2023 - Perşembe

Zaman Yolcusuna Söylenecekler (22)

ZAMANIN DÜZENLENMESİ

Fazla Uykunun Zararları

Yemek, uyumak ve konuşmak birer beşeri ihtiyaçtır. Ama bunların fazlası zararlı olabilmektedir.

Almanya'nın haftalık Bunte dergisinde çıkan bir haberde, aşırı uykunun da uykusuzluğun meydana getirdiği baş ağrısı, tansiyon bozukluğu, asabiyet gibi şikâyetlere sebep olabildiği yer almaktadır.

Uykunun normalden fazla olmasının hiçbir faydası olma dığı gibi migren başta olmak üzere çeşitli baş ağrıları, fiziki ve zihni bozukluklara sebebiyet verdiği artık herkesçe bilinmek tedir. Bu sebeple küçük yaştan itibaren beş saatlik bir uyku ih tiyacının teşekkül etmesine çalışılmalıdır.

Uyku, yorgunluğun yegâne ilacı değildir. Bilhassa sekiz saati aşan uykular insanı bezginleştirerek yorgunluk hissini ar tırmaktadır. Doktorlar, uzun uyumak yerine, gün içinde kestirmeyi tavsiye ediyorlar.

Ömür bir sermayedir, her an tükenmektedir. Dünya ise ahiretin ekin tarlasıdır. İnsan bu dünyada ne ekerse ahirette onu biçecektir. Böyle bir ebedi kârzarar deveranında, insan ömrünü uykuda heba etmemelidir.

Müslüman'ın günlük nizamının başta gelen prensibi akşam erken yatıp sabah erken kalkmaktır. Müslüman'ın günü, güneş üzerine doğmadan başlar. Onlar sabah güneşten önce kalkar. Peygamberimizin "Allah'ım, sabahın erken vakitlerini ümmetime bereketli kıl." duasına mazhar olurlar.

Enes bin Malik Hazretlerinden rivâyet edilen bir hadis-i şerifte Peygamberimiz "Sabah namazından sonra uyumayı ådet edinen sırt ve bel ağrılarına müptela olur." buyururlar.

Peygamberimiz aleyhisselam "Erken kalkmak; berekete, başarıya sebep olur." demişler, "Az uyu, az ye, az konuş; sıhhat bulursun." buyurmuşlar ve "Fazla uyuyan gözden Allah'a sığınırım" diye iltica etmişlerdir. İbni Abbas radıyallahu anh "Tembelliğin en büyük alameti sabah uykusudur, sabah uyku- su fakirlik ve ihtiyarlık sebebidir." ikazında bulunurlar.

Birçok İslâm âlimi uykularının kaçmasını temin için kış günlerinde pencereden uzanarak aldıkları karı avuçları içinde sıkar ve enseleri ile gömleklerinin yakaları arasına koyarlardı. Enselerindeki kar eriyince sırtlarından aşağıya inen su ile uyanık kalmaya çalışır, okumaya devam ederlerdi. 

Bütün bunlar, hedefe ulaşmanın zor olduğuna, ancak her türlü müşkilata göğüs gererek gayret göstermenin lüzumuna işaret içindir.

İslâm büyükleri de "Yarabbi, az uyku ile bizi dinlendir." niyazında bulunmuş, "Cenab-ı Hak uykuyu bizden alsa da sabahlara kadar ders okusak." sözleriyle talebelerine hedef göstermiş, bizleri gayrete sevk etmişler.

Geçmiş âlimlerden bazıları, gecenin geç saatlerine kadar yatmayıp sabah namazına uyanamayanlar için "Bunlar nasıl ekmek bulabiliyorlar hayret ederim." demişler. Atalarımızın "Sabahı kaybeden günü, sabahları kaybeden yılları, gençliği boşa harcayan da hayatı heder eder." uyarıları çok önemlidir.

İslâm'da gün, güneşin doğmasından bir saat önce başlar. (Sabah namazı vakti) Bu sebeple güneşten önce kalkmak bir Allah emridir. Nitekim İslâm büyükleri de "Geceyi uyanık, sabahı uykuda geçiren köpeğin rızık ve nesil darlığı, vaktinde yatıp erken kalkan koyun cinsininse rızık ve nesil bolluğu içinde yaşadığını..." beyan etmişlerdir. Köylülerimizin bir güzel sözü: "Güneşi üstüne doğurma..." Hülasa "Dünya erken uyananlarındır." diyor, bu bahsi M. Akif'in dörtlüğü ile bitiriyorum.

Ecdadını, zannetme asırlarca uyurdu; 
Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu? 
Üç kıtada, yer yer kanayan izleri şahit, 
Dinlenmedi bir gün o büyük nesl-i mücahid.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.