Evlilik müessesi ilgili geleneklerimiz arasında en dikkat çeken ve fazlaca tartışmaya neden olan konulardan biri, hiç kuşku yok ki takı merasimidir. Düğün törenlerinde davetlilerin gelin ve damada hediye olarak sunduğu para, altın, bilezik, kolye, küpe ve saat gibi değerli takıların mülkiyetinin kime ait olduğu uzun yıllardır hukuki ve toplumsal açıdan önemli bir tartışma konusu olmuştur. Özellikle evlilik birliği sona erdiğinde, bu takıların kime ait olacağı konusundaki anlaşmazlıklar mahkemelere taşınmakta ve yargı kararlarına konu olmaktadır. Yargıtay da bu konuda zaman içinde farklı değerlendirmelerde bulunmuş, çeşitli kararlarıyla takıların mülkiyetine ilişkin değişen içtihatlar oluşturmuştur. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin eski tarihli görüşü aşağıda verdiğimiz örnekte olduğu üzere ziynet eşyalarının kural olarak kadına ait olacağı yönündedir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2017/1769 Esas 2018/13037 Karar sayılı ve 19.11.2018 tarihli ilamında aynen aşağıdaki ifadeleri kullanmaktaydı; “Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin ispatlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur.’’ Ne var ki Yargıtay görüşlerini değiştirebilmekte, yasama faaliyetleri sonucu oluşan güncel mevzuat ve hayatın değişen koşulları uyarınca kanaatini güncelleyebilmekte ve farklı noktaları öne çıkarabilmektedir. Yargıtay, 04.04.2024 tarihinde vermiş olduğu 2023/5704 E. 2024/2402 K. sayılı güncel kararıyla ziynet eşyalarının kural olarak kadına ait olacağı yönündeki görüşünden dönmüş bulunmaktadır. Bu kararda belirli bir öncelik açıklanmakla birlikte açık bir şekilde “Erkeğe ve kadına takılan/verilen ve ekonomik değer taşıyan her şey kural olarak kendilerine aittir.” ifadeleri kullanılmıştır. Düğün merasiminde takılan takıların mülkiyeti konusunda Yargıtay içtihatları doğrultusunda oluşan kıstaslar en güncel haliyle aşağıda açıklandığı gibidir. Öncelikle, belirli bir cinsiyete özgü olan takılar, kime takıldığına bakılmaksızın ilgili eşin kişisel malı olarak kabul edilmektedir. Örneğin, bilezik, küpe, kolye ve set gibi kadınlara özgü takılar kadına ait olurken, erkek saati gibi erkeklere özgü eşyalar erkeğin mülkiyetinde sayılacaktır. Bunun dışında kalan takılar ise kural olarak hangi eşe takılmışsa ona ait kabul edilir. Öte yandan, düğün sırasında sandığa atılan ve belirli bir cinsiyete özgü olmayan takılar, eşlerin ortak malı olarak değerlendirilir ve her iki eşin mülkiyetinde sayılır. Bu çerçevede, düğün takılarının paylaşımında takıların niteliği, kime takıldığı ve muhafaza şekli belirleyici unsurlar olarak öne çıkmaktadır. Hal böyle iken Yargıtay’ın görüşünde bir değişiklik olmadığı takdirde, takıların hangi eşe takılacağı önem arz eden bir husus olarak öne çıkacaktır.
Anasayfa
Yazarlar
AV. Mikal İPEK
Yazı Detayı
Bu yazı 144 kez okundu.
Düğün Takıları Kime Aittir?
Evlilik müessesi ilgili geleneklerimiz arasında en dikkat çeken ve fazlaca tartışmaya neden olan konulardan biri, hiç kuşku yok ki takı merasimidir. Düğün törenlerinde davetlilerin gelin ve damada hediye olarak sunduğu para, altın, bilezik, kolye, küpe ve saat gibi değerli takıların mülkiyetinin kime ait olduğu uzun yıllardır hukuki ve toplumsal açıdan önemli bir tartışma konusu olmuştur. Özellikle evlilik birliği sona erdiğinde, bu takıların kime ait olacağı konusundaki anlaşmazlıklar mahkemelere taşınmakta ve yargı kararlarına konu olmaktadır. Yargıtay da bu konuda zaman içinde farklı değerlendirmelerde bulunmuş, çeşitli kararlarıyla takıların mülkiyetine ilişkin değişen içtihatlar oluşturmuştur. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin eski tarihli görüşü aşağıda verdiğimiz örnekte olduğu üzere ziynet eşyalarının kural olarak kadına ait olacağı yönündedir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2017/1769 Esas 2018/13037 Karar sayılı ve 19.11.2018 tarihli ilamında aynen aşağıdaki ifadeleri kullanmaktaydı; “Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin ispatlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur.’’ Ne var ki Yargıtay görüşlerini değiştirebilmekte, yasama faaliyetleri sonucu oluşan güncel mevzuat ve hayatın değişen koşulları uyarınca kanaatini güncelleyebilmekte ve farklı noktaları öne çıkarabilmektedir. Yargıtay, 04.04.2024 tarihinde vermiş olduğu 2023/5704 E. 2024/2402 K. sayılı güncel kararıyla ziynet eşyalarının kural olarak kadına ait olacağı yönündeki görüşünden dönmüş bulunmaktadır. Bu kararda belirli bir öncelik açıklanmakla birlikte açık bir şekilde “Erkeğe ve kadına takılan/verilen ve ekonomik değer taşıyan her şey kural olarak kendilerine aittir.” ifadeleri kullanılmıştır. Düğün merasiminde takılan takıların mülkiyeti konusunda Yargıtay içtihatları doğrultusunda oluşan kıstaslar en güncel haliyle aşağıda açıklandığı gibidir. Öncelikle, belirli bir cinsiyete özgü olan takılar, kime takıldığına bakılmaksızın ilgili eşin kişisel malı olarak kabul edilmektedir. Örneğin, bilezik, küpe, kolye ve set gibi kadınlara özgü takılar kadına ait olurken, erkek saati gibi erkeklere özgü eşyalar erkeğin mülkiyetinde sayılacaktır. Bunun dışında kalan takılar ise kural olarak hangi eşe takılmışsa ona ait kabul edilir. Öte yandan, düğün sırasında sandığa atılan ve belirli bir cinsiyete özgü olmayan takılar, eşlerin ortak malı olarak değerlendirilir ve her iki eşin mülkiyetinde sayılır. Bu çerçevede, düğün takılarının paylaşımında takıların niteliği, kime takıldığı ve muhafaza şekli belirleyici unsurlar olarak öne çıkmaktadır. Hal böyle iken Yargıtay’ın görüşünde bir değişiklik olmadığı takdirde, takıların hangi eşe takılacağı önem arz eden bir husus olarak öne çıkacaktır.
Ekleme
Tarihi: 04 Mart 2025 - Salı
Düğün Takıları Kime Aittir?
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.