OKUYALIM:
Hammed el-Atîk - KÂFİR YÖNETİCİYE İTÂAT ŞART
“En Büyük Grup ise; Topluluğa Karşı Sabırlıdır, Sözü Açıktan Yaymak İçin Çaba Gösterir. Dolayısıyla Onların Bir Araya Gelmeleri Hakikat Uğrunadır ve Hakikate Çağırmak İçindir. Velev ki Liderleri Onları KÜFRE Davet Etse Bile!
Bu, Onların Parçalanıp Dağılmalarından, Katliâmlardan, Kan Dökülmesinden ve Aralarında Hak Kayıplarının Yaşanmasından Daha İyidir.
Söz Böylece Devam Edip Gidiyor.. Bunlar İbn-i BÂZ’ın* Söylediği Sözlerdir.
Bunu Biz Söylesek, Bizim Hakkımızda Neler Derler, Neler!?
‘-Dalkavuklara Bakın, Sultânın Papuçlarına Bakın, Kulluk Eden Bağımlı Aşırılıkçılara Bakın, el-Câmiyye’ye** Bakın!’ derler.”
------
* Abdulazîz bin Abdullâh Âl Bâz (1912 - 1999)/عبد العزيز بن عبد الله آل باز
1993'ten 1999'daki ölümüne kadar Suûdî Arabistan'ın baş müftüsü olarak görev yaptı. Hizmetleri olmakla beraber yanlışları da vardır. ''Güneşin sabit olduğunu, yörüngesinde hareket etmediğini iddia edenlerin kâfir olacakları” fetvası gibi. “Ben sadece güneşin hareketsiz olduğunu iddia eden ve bu konuda açıklama yaptıktan sonra tövbe etmeyi reddeden kimseyi öldürmeyi HELÂL saydım” der.
Müftü olarak kariyeri boyunca, hem iktidardaki SUÛD ÂİLESİNİN yönetimini meşrulaştırmaya hem de İslâm'ın Selefî idealler doğrultusunda reform edilmesi çağrılarını desteklemeye çalıştı.
Birçok kişi, hükûmeti çok eleştirenleri susturduğu veya hapse attırdığı zaman, Suûdî hanedânını desteklediği için onu şiddetle eleştirmişti.
Selefî hareket üzerindeki etkisi büyüktü. Suûdî Arabistan'daki mevcut önde gelen yargıç ve din âlimlerinin çoğu onun eski öğrencileridir.
** el-Câmiyye/ الجامية, adını Muhammed Emân el-Câmîy'den alan, Selefî coğrafyası içinde aşırıcı bir fikrî harekettir. Onu diğer Selefi hareketlerden ayıran temel düşüncesi, siyâsî yönelime ilişkin bakış açısıdır.
İster prens ister asker olsun, YÖNETİCİYE İTÂAT ETMEYİ ZORUNLU BİR YAKLAŞIM hâline getirir.