Bu konuyu seçmemin sebeplerden bir tanesi de son zamanlarda dereasizasyonla ilgili çok soru gelmesi ve bunun için kliniğimize başvuruların artmasıdır.
Derealizasyon, bireylerin çevrelerinden olan olaylardan veya insanlardan kopuk hissettiği zihinsel bir durum olarak ifade edilebilir. Duyarsızlaşma olarak da tanımlanan bu rahatsızlık, çevrenizde bulunan insan ve nesnelerin gerçek dışı görünmesini sağlar. Etrafınızda olan olaylardan kopuk, uzak ve bulanık hissetmeniz demektir. Gerçeklik duygusunun kaybı ya da algının bozulması demek olan bu psikolojik rahatsızlık, kişinin kendi bedenine ve zihinsel süreçlerine yabancılaşmasıdır.
Derealizasyon Nedenleri Nelerdir?
Derealizasyon, genellikle şiddetli stres veya travma gibi birbirinden farklı psikolojik koşullara bağlı olarak meydana gelebilir. Genetik olabileceği gibi çocukluk deneyimleri, anksiyete bozuklukları, ilaç ve madde kullanımı gibi durumlar da bu hastalığı yaratabilir. Sıklıkla genç yaşta görülebilen bu hastalık, günlük yaşamın yoğun stresinden dolayı ortaya çıkabilir. Kişinin kendini gerçek dışı hissetmesine neden olur.
Derealizasyon bozukluğunun sebepleri arasında;
Fiziksel ya da cinsel istismar,
Beyindeki serotonin dengesizliği,
Aile içi şiddet,
Akıl hastalığı olan ebeveynler ya da aile üyeleri,
Travma sonrası stres bozukluğu
Sevilen birinin ani kaybı,
Uyuşturucu maddeler ya da ilaç kullanımı olabilir.
Derealizasyon Belirtileri Nelerdir?
Derealizasyon belirtileri, kişinin durumuna ve hastalığın şiddetine göre farklılık gösterebilir. Kendine yabancılaşma hissi, gerçeklik duygusunun bozulması, zamanın durması, hızlanması ve yavaşlaması sorunları, vücutta karıncalanma ve duyusal kesinlikte azalma gibi durumlar derealizasyon belirtileridir.
Genellikle strese bağlı ortaya çıkan derealizasyon, yoğun stres dönemlerinde ve yaşanan herhangi bir travma sonrasında kısa ya da uzun vadeli ataklar şeklinde görülebilir. Aynı zamanda derealizasyon depresyon ,panik atak veya kaygı bozukluğu gibi farklı psikolojik sorunları da beraberinde getiren bir hastalıktır.
Zaman algısında sorunlar yaşamak
Kendi bedeninden kopuş hissi
Kendine ve çevresine zarar verme düşüncesi
İnsanlar ile çevre ve dünya arasında duvar olduğu hissi
Çevresindeki insan ve nesneleri puslu, bulanık, karikatürize ve yapay gibi görmek ya da deneyimlemek
Sesleri bozuk yumuşak ya da aşırı yüksek duymak
Bireylerin kontrolünü kaybetme hissi
Duygusal olarak uyuşukluk
Üzgün ve endişeli ruh hali vb.
Derealizasyonun tedavi sürecinde psikoterapi en çok kullanılan yöntemdir. Psikoterapide bilişsel, davranışsal yaklaşımlar veya EMDR gibi tekniklerden yararlanılmaktadır. Derealizasyonun eşlik eden tanıların hafifletilmesi amacıyla farmakolojik yöntemlerden de faydalanılsa da derealizasyon tedavisi için belirli bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır.
Psikoterapi seansları sayesinde bireylerin derealizasyon yaşamasına sebep olan durumların tespit edilmesi, bireylerin duygularının ve beden duyumlarının fark edilmesi hedeflenmektedir. Terapi seansları ile, bireylerin derealizasyon belirtilerini yaşamasına sebebiyet veren olumsuz düşünce ve negatif inançlarının yerini olumlu düşünce ve inançlarla yer değiştirmesi ile ilgili çeşitli çalışmalar yapılmakta, bireylere olumsuz durumlarla başa çıkma yöntemleri öğretilmektedir. Psikoterapi ile kişilerin derealizasyon yaşama sıklıklarının azaltılması ve günlük hayatlarının işlevsel hale gelmesi amaçlanmaktadır.