Siyonist rejimin Başbakanı BİNYAMİN NETANYAHU, bir yıl süren savaşın ardından DONALD TRUMP’ın ABD başkanlık seçimlerini kazanmasıyla dünyanın kendisine destek vereceğini düşünüyordu. Amma fazlasıyla kötü bir duruma düştü.
Yalnızca TRUMP'ın seçimdeki zaferi değil, oy verme döneminin bitimine yaklaşan hafta ve günlerde bunun gerçekleşme ihtimali bile işgal altındaki bölgeleri yeni bir ateş dalgasına sürükledi.
NETANYAHU bir yandan TRUMP'ın zaferini istismar etmeye hazırlanırken, muhalifleri de âsi başbakanlarını devirmeye ya da en azından dizginlemeye dayalı bu yeni döneme hazırlanmaya çalışıyordu.
Başbakanlık üyelerini, Amerikan seçimlerinin oylama sürecinin bitimine bir hafta kala bilgi sızdırmakla suçladılar. Bu da ateşkes müzakerelerine darbe vurdu.
Kurumlar arasında, savaş ve ateşkes müzakerelerinde rol oynayan iki askerî ve güvenlik kolu olan Ordu Müşterek Kurmay Başkanlığı ve Şin Bet olarak bilinen İç Güvenlik ve İstihbarat Teşkilatı da yer alıyordu ve Başbakan ile ciddi görüş ayrılıkları vardı.
Bu suçlamanın gündeme gelmesinin ardından Binyamin Netanyahu'nun kıdemli yardımcısı ELİEZER FELDSTEİN ve diğer üç şüpheli daha ileri soruşturma için gözaltına alındı.
Ancak NETANYAHU, bir süre baskılara katlandıktan sonra, TRUMP'ın zaferini açıklamasından saatler önce bu baskılara, muhalefet ekibinde yer alan Savaş Bakanı YOAV GALLANT'ı görevden alarak karşılık verdi. SAVUNMA KİLİTLENMESİNDEN çıkıp agresif bir yaklaşım benimseyerek son günlerde içteki rakiplerine iki darbe daha vurdu.
Şimdilerde ateşkes müzakere heyeti üyeleri arasında toplantıların içeriğini sızdıran casusların bulunduğu iddia edilen bir Başbakan oldu. Müzakere ekibinin bir kısmı ordu karargâhına bağlı askerler ve Şin Bet güçlerinden oluşuyor.
Halka bedava dağıtılan Israel Hayom gazetesi, NETANYAHU'nun ofisine atıfta bulunarak, HAMÂS ve LÜBNÂN direnişinin Siyonist rejimin müzakere ekibinin hassas toplantılarının son metinlerini elde ettiğini, bu alanda herhangi bir soruşturmanın da başlatılmadığını bildirdi.
Başbakanlık, bu olgunun NETANYAHU'nun ve rejimin liderlerini hedef alan yaygın ve organize saldırıların hedefi olduğunu gösterdiğini iddia etti. Ayrıca Shin Bet (Şin Bet), Başbakanının oğlu YAİR Netanyahu'yu babasını devirmek için komplo kurmakla suçladı.
Savaş başladığında Florida eyaletinin Miami şehrine kaçan YAİR ise, sosyal medya ağındaki kullanıcı hesabında babasının devrilmeye çalışıldığını söyleyerek şunları yazdı:
"Bunu diyen, saçma sapan nedenlerle İsrâilli subayları tutuklayıp işkence eden Şin Bet, birkaç ay önce hapishanelerde yer olmadığı bahanesiyle Gazze Şifa Hastanesi müdürüyle birlikte düzinelerce kişiyi serbest bırakan aynı Şin Bet mi?"
Bazı çevrelerde TRUMP’ın seçilmesinin, Siyonist rejim ve NETANYAHU'nun cürümlerini daha hızlı ve daha yoğun bir şekilde takip edilmesi için bir başarı olacağı addediliyordu. Ancak TRUMP’ın başkan seçilmesi daha şimdiden Siyonistler arasındaki GÖRÜŞ AYRILIKLARININ yoğunluğunu artırdı.
Ganimetlerin paylaşıldığı geceden bu yana FİLİSTİN’i çalan SİYONİST HIRSIZLAR yok oldu.
Savaş Bakanı YOAV GALLANT, İşgal Altındaki Bölgeleri Yöneten Suç Çetesinden, Bu Çatışmanın Kurbanı Olan İlk HIRSIZDI.
İşgal Altındaki Topraklarda Yaşanan Güncel Gelişmelere İlişkin Olarak Aşağıda Serdedeceğimiz Bazı Noktalar Var:
1. NETANYAHU, 2009'dan bu yana birkaç aylık ara dışında hep başbakandı. Fakat 2022'nin son günlerinde yeni hükûmetinin kurulmasıyla daha radikal bir kabine kurdu.
Aşırı sağdan etkilenen bu katı hükûmet, rejimin profesyonel, sol kalıntılar veya derin sol devlet olarak bilinen ana kurumlarıyla yoğun bir şekilde ilgileniyor. Bu çatışma onu yargı, ordu ve istihbarat sistemleriyle ciddi anlaşmazlıklara sürükledi.
Yargı reformu yasa tasarısını sunduktan hemen sonra bu kurumu hedef aldı.
Bu hükûmette, ITAMAR Ben-Gvir'in İç Güvenlik Bakanlığı'na, Maliye Bakanı Bazalel SMOTRİCH'in ise Savaş Bakanlığı'nın ikinci kişisi olarak görevlendirilmesiyle ordu ve istihbarat sistemine de kılıç çekildi. BEN GVİR polisi etkileyerek Şin Bet'e karşı üstünlük sağlamaya çalıştı.
Daha sonra Ulusal Muhafızları kurarak aşırı sağın keyfiliğine karşı ordudan bağımsız bir paramiliter yapı oluşturmaya çalıştı.
SMOTRİCH aynı zamanda Maliye Bakanı olarak da büyük görev üstlendi ve Savaş Bakanlığı'nda ikinci olarak görev alarak ordunun Batı Şeria'daki faaliyetlerinin sorumluluğunu üstlendi.
Şin Bet ve ordu, bu iki kişinin bakanlıktan polisi ve yeni kurulan Ulusal Muhafız gücünü kendilerine karşı kullandıklarına dair mesajları almış olup, bu eylemlerin amacının kendilerinin köklerine darbe vurmak olduğunu elbette biliyorlar.
Ancak NETANYAHU ve hükûmetinin aşırı sağcıları, Ordu ve Şin Bet'i hemen devirebilecek kadar ketum değiller.
Yani bazı analizlere göre bu İKİ Kurumun NETANYAHU'nun baskılarına direnmesi, onların gücünün bir göstergesidir.
Ayrıca dış güçler tarafından güçlü bir şekilde desteklendiğini, bu nedenle de NETANYAHU tarafından tamamen ele geçirilemediğini unutmamak gerekir.
2. ABD doğumlu radikal yerleşimci YECHİEL LEİTER'in rejimin WASHİNGTON'daki yeni büyükelçisi olarak atanması, savunma bakanının görevden alınmasıyla neredeyse eş zamanlı gerçekleşti.
Bu durum NETANYAHU'nun, TRUMP'ın zaferi doğrultusunda yaptığı iki önemli hamlesinden biri olarak değerlendiriliyor.
- DEVAM EDECEK -