ELEKTİRK
Yusuf Metin Yardımcı
Köşe Yazarı
Yusuf Metin Yardımcı
 

İSRÂİL TERÖR DEVLETİNİN KURULUŞ SERÜVENİ -ŞEYTANLA DANS- (V)

Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, özellikle HİTLER'in iktidara gelmesiyle ALMANYA'nın her yönden refaha ulaşması, özellikle Batı dünyasında YAHUDİ ve SİYONİSTLERE yönelik nefret ve tiksinti havasının artıp yaygınlaşması, bu hain MİHRAKLARIN ateşi körüklemesine neden oldu.    Yaklaşık ALTMIŞ MİLYON İNSANIN mağdur edilip KATLEDİLDİĞİ bir SAVAŞ!    Siyonistlerin Bu Savaştan Elde Ettikleri Kazanımlardan Biri de; Yahudi/Siyonist Merkezlerin Başkan ve Liderlerinin ABARTIP Yaydığı "HOLOKOST" Hikayesi, Yani ALTI MİLYON Yahudi'nin Katledilmesi Efsanesiydi. Kaynaklara göre ÖLÜ sayısı, hiçbir zaman birbirini tutmamıştır.    Bu tespit, Holokost’un inkârı filan da değildir. Siyonist Yahudilerin nasıl abartıcı ve YALANCI birer MAHLÛK oldukları gerçeğinden hareket edersek DURUM zaten kendiliğinden anlaşılır.    Siyonistler “ALTI MİLYON Yahudi'nin Katledilmesi” öyküsünden büyük bir MAZLUMİYET MASALI oluşturdu. Faşist ve deli bir kişilik olan Hitler’in aşırılıkları, onların bu zeminde kolayca yol almalarını sağladı.    Holokost; Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Almanyası'nın azınlıklar, eşcinseller, esirler ve muhaliflere uyguladığı bir SOYKIRIMDIR. Sadece Yahudilere değil. Mesela  Rüdiger Lottmann, eşcinsellerin toplama kamplarındaki ölüm oranının muhtemelen %60 kadar yüksek olduğuna inanıyor. Her neyse…    Böylesine Bir YALANI Uydurarak Dünyadaki Birçok İnsanı Kandırıp Yahudi Halkını BASKI Altında Hissettirip, Dünya Güçlerinin Liderlerini Kendi Amaç ve İdeallerini Desteklemeye İkna Etmeyi ve Yahudileri TERÖRİZE Edip FİLİSTİN'e GÖÇ Ettirmeyi Başardılar.    Bu Askerî ve Siyâsî Propaganda, Hatta Psikolojik Komplolar Dizisi Sonunda, İkinci Dünya Savaşı'nın Bir ÜRÜNÜ Olan Birleşmiş Milletler'in, KÜRESEL SİYONİZMİN Emellerini Tanımasına Neden Oldu.    Öyle ki 29 Kasım 1947'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplandı. Yani, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden birkaç yıl sonra, Siyonist merkezler tarafından hazırlanıp derlenen FİLİSTİN topraklarının bölünmesi planına oy vererek 181 sayılı KARARI çıkardı. Böylelikle SUN’Î Bir YAPILANMA olan BM Genel Kurulu, FİLİSTİN'i ikiye böldü.    Bu Karara Göre FİLİSTİN Topraklarının Yüzde 56'sı, Dünya Yahudilerine Tahsis Ediliyordu.    BM Genel Kurulu; Filistinlilerin Hukûkî ve Meşrû Haklarına Saygı Göstermeden, Kendisinin Yaptığı Tüzüğe Bile Aykırı Davranarak Bu Zulüm ve İhaneti Gerçekleştirip Büyük Bir SUÇ İşledi.    Siyonistler İçin Bu KARAR; Filistin'in Yerleşim Yerleri, Köy ve Şehirlerine Yönelik Terör Saldırılarını, Bu Kez Resmî ve Açık Bir Şekilde Artırıp Genişletmeleri İçin Tanrıları YAHVE’den Bile Beklemedikleri Bir Bahane ve Lütuftu.    Daha sonra Siyonist rejimin ilk başbakanı olacak olan David Ben-Gurion'un önderliği altında Filistin'deki Siyonist liderler; "D" (İbranice Dalt) başlıklı bir harita ve plan hazırlayarak, FİLİSTİN'deki tüm köy ve yerleşim yerlerinin eksiksiz bir kimlik kartını ve GRUPLAR ARASINDA NASIL İŞGAL EDİLECEĞİNİ BELİRLEDİLER.    Haganah, Irgun, Palmah gibi Yahudi TERÖR Tugay ve Örgütleri Yüzlerce Yerleşim Yerini Böldü. Köyler Yerle Bir Edildi. BİR MİLYONDAN FAZLA FİLİSTİNLİ KATLEDİLİP Ev ve Topraklarından Sürüldü.    Bu vahşi terörist saldırı sırasında, David Ben-Gurion liderliğindeki Yahudi liderlerin 14 Mayıs 1948 gecesi KURULUŞ BİLDİRİSİNİ yayınlamaları, Birleşmiş Milletler ve İngiliz işgalinin gözü önündeydi. İsrâil devleti ve GASPÇI Siyonist rejimin varlığını tüm dünyaya duyurdular.    Silahlı Yahudi işgalci ve vahşi Siyonist teröristler, İsrâil hükûmetinin kurulduğu açıklanana kadar toplam 27 bin kilometrelik Filistin topraklarının yalnızca yüzde 5'ini kontrolleri altında tutuyordu. Eldeki bu toprakların yüzde 4'ünden fazlası gerçekte BEKÇİ olan İngiliz hükûmetinin işgalindeydi.    Bu yüzde BEŞİN, BİRİ de, Yahudi liderler tarafından gizli anlaşma ya da aldatma yoluyla UHDELERİNE geçirildi. Yani Filistinlilerden Çaldıkları Toprakları, Birbirlerinden de ÇALDILAR. HIRSIZLIK ve Yolsuzluk bunların GENLERİNDE var.    Çağdaş tarihin komik pasajlarından biri, sahte İSRÂİL devletinin varlığını duyurduktan ON BİR DAKİKA sonra, Amerika Birleşik Devletleri'nin SİYONİST başkanı Harry TRUMAN'ın bunu TANIMASIDIR.    18 Mayıs 1948'de, yani yaklaşık üç gün sonra, tamamen Yahudilerin kontrolünde olan Sovyetler Birliği bu GASPÇI HÜKÛMETİ, ardından Birleşmiş Milletler, İngiltere vb. tarafından evvelkinden daha hızlı bir şekilde tanıdı.    Sorun şu ki; Birleşmiş Milletler ve adı geçen güçler, Filistin'in sınır, toprak ve coğrafyasının hangi kesiminde ne kadar ölçekte İSRÂİL Terör devletini tanıdı?    181 Sayılı BM Genel Kurul kararıyla belirlenen bölgelerdeki sahte Siyonist hükûmet egemenliğinin ne kadarını tanıdılar?    Yoksa kuruluş duyurusu sırasında Siyonistlerin işgal ettiği toprakların aynı yüzde beşinde mi?    Veya 1948'de işgal ettiği toprakların %78'ine ek olarak, sonradan yüzlerce YAHUDİ YERLEŞİMİ inşa ederek yavaş yavaş Ürdün Nehri'nin Batı Şeria'sının yaklaşık yarısını işgal eden İSRÂİL’i mi?        Bu Cevapsız Sorular, Her Şeyden Önce Küresel Tahakküm Sisteminde, Orman Kanununun Üstünlüğünü Gösteriyor.    Öyle Bir KANUN ki Bu; Planlayıcıları, Karar Vericileri, Uygulayıcıları Ormandaki Vahşi Hayvanlara Bile Benzemiyor.    - B İ T T İ -
Ekleme Tarihi: 19 Kasım 2024 - Salı

İSRÂİL TERÖR DEVLETİNİN KURULUŞ SERÜVENİ -ŞEYTANLA DANS- (V)

Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra, özellikle HİTLER'in iktidara gelmesiyle ALMANYA'nın her yönden refaha ulaşması, özellikle Batı dünyasında YAHUDİ ve SİYONİSTLERE yönelik nefret ve tiksinti havasının artıp yaygınlaşması, bu hain MİHRAKLARIN ateşi körüklemesine neden oldu.
   Yaklaşık ALTMIŞ MİLYON İNSANIN mağdur edilip KATLEDİLDİĞİ bir SAVAŞ!
   Siyonistlerin Bu Savaştan Elde Ettikleri Kazanımlardan Biri de; Yahudi/Siyonist Merkezlerin Başkan ve Liderlerinin ABARTIP Yaydığı "HOLOKOST" Hikayesi, Yani ALTI MİLYON Yahudi'nin Katledilmesi Efsanesiydi. Kaynaklara göre ÖLÜ sayısı, hiçbir zaman birbirini tutmamıştır.
   Bu tespit, Holokost’un inkârı filan da değildir. Siyonist Yahudilerin nasıl abartıcı ve YALANCI birer MAHLÛK oldukları gerçeğinden hareket edersek DURUM zaten kendiliğinden anlaşılır.
   Siyonistler “ALTI MİLYON Yahudi'nin Katledilmesi” öyküsünden büyük bir MAZLUMİYET MASALI oluşturdu. Faşist ve deli bir kişilik olan Hitler’in aşırılıkları, onların bu zeminde kolayca yol almalarını sağladı.
   Holokost; Adolf Hitler liderliğindeki Nazi Almanyası'nın azınlıklar, eşcinseller, esirler ve muhaliflere uyguladığı bir SOYKIRIMDIR. Sadece Yahudilere değil. Mesela  Rüdiger Lottmann, eşcinsellerin toplama kamplarındaki ölüm oranının muhtemelen %60 kadar yüksek olduğuna inanıyor. Her neyse…
   Böylesine Bir YALANI Uydurarak Dünyadaki Birçok İnsanı Kandırıp Yahudi Halkını BASKI Altında Hissettirip, Dünya Güçlerinin Liderlerini Kendi Amaç ve İdeallerini Desteklemeye İkna Etmeyi ve Yahudileri TERÖRİZE Edip FİLİSTİN'e GÖÇ Ettirmeyi Başardılar.

   Bu Askerî ve Siyâsî Propaganda, Hatta Psikolojik Komplolar Dizisi Sonunda, İkinci Dünya Savaşı'nın Bir ÜRÜNÜ Olan Birleşmiş Milletler'in, KÜRESEL SİYONİZMİN Emellerini Tanımasına Neden Oldu.
   Öyle ki 29 Kasım 1947'de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplandı. Yani, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden birkaç yıl sonra, Siyonist merkezler tarafından hazırlanıp derlenen FİLİSTİN topraklarının bölünmesi planına oy vererek 181 sayılı KARARI çıkardı. Böylelikle SUN’Î Bir YAPILANMA olan BM Genel Kurulu, FİLİSTİN'i ikiye böldü.
   Bu Karara Göre FİLİSTİN Topraklarının Yüzde 56'sı, Dünya Yahudilerine Tahsis Ediliyordu.
   BM Genel Kurulu; Filistinlilerin Hukûkî ve Meşrû Haklarına Saygı Göstermeden, Kendisinin Yaptığı Tüzüğe Bile Aykırı Davranarak Bu Zulüm ve İhaneti Gerçekleştirip Büyük Bir SUÇ İşledi.
   Siyonistler İçin Bu KARAR; Filistin'in Yerleşim Yerleri, Köy ve Şehirlerine Yönelik Terör Saldırılarını, Bu Kez Resmî ve Açık Bir Şekilde Artırıp Genişletmeleri İçin Tanrıları YAHVE’den Bile Beklemedikleri Bir Bahane ve Lütuftu.
   Daha sonra Siyonist rejimin ilk başbakanı olacak olan David Ben-Gurion'un önderliği altında Filistin'deki Siyonist liderler; "D" (İbranice Dalt) başlıklı bir harita ve plan hazırlayarak, FİLİSTİN'deki tüm köy ve yerleşim yerlerinin eksiksiz bir kimlik kartını ve GRUPLAR ARASINDA NASIL İŞGAL EDİLECEĞİNİ BELİRLEDİLER.
   Haganah, Irgun, Palmah gibi Yahudi TERÖR Tugay ve Örgütleri Yüzlerce Yerleşim Yerini Böldü. Köyler Yerle Bir Edildi. BİR MİLYONDAN FAZLA FİLİSTİNLİ KATLEDİLİP Ev ve Topraklarından Sürüldü.
   Bu vahşi terörist saldırı sırasında, David Ben-Gurion liderliğindeki Yahudi liderlerin 14 Mayıs 1948 gecesi KURULUŞ BİLDİRİSİNİ yayınlamaları, Birleşmiş Milletler ve İngiliz işgalinin gözü önündeydi. İsrâil devleti ve GASPÇI Siyonist rejimin varlığını tüm dünyaya duyurdular.
   Silahlı Yahudi işgalci ve vahşi Siyonist teröristler, İsrâil hükûmetinin kurulduğu açıklanana kadar toplam 27 bin kilometrelik Filistin topraklarının yalnızca yüzde 5'ini kontrolleri altında tutuyordu. Eldeki bu toprakların yüzde 4'ünden fazlası gerçekte BEKÇİ olan İngiliz hükûmetinin işgalindeydi.
   Bu yüzde BEŞİN, BİRİ de, Yahudi liderler tarafından gizli anlaşma ya da aldatma yoluyla UHDELERİNE geçirildi. Yani Filistinlilerden Çaldıkları Toprakları, Birbirlerinden de ÇALDILAR. HIRSIZLIK ve Yolsuzluk bunların GENLERİNDE var.

   Çağdaş tarihin komik pasajlarından biri, sahte İSRÂİL devletinin varlığını duyurduktan ON BİR DAKİKA sonra, Amerika Birleşik Devletleri'nin SİYONİST başkanı Harry TRUMAN'ın bunu TANIMASIDIR.
   18 Mayıs 1948'de, yani yaklaşık üç gün sonra, tamamen Yahudilerin kontrolünde olan Sovyetler Birliği bu GASPÇI HÜKÛMETİ, ardından Birleşmiş Milletler, İngiltere vb. tarafından evvelkinden daha hızlı bir şekilde tanıdı.

   Sorun şu ki; Birleşmiş Milletler ve adı geçen güçler, Filistin'in sınır, toprak ve coğrafyasının hangi kesiminde ne kadar ölçekte İSRÂİL Terör devletini tanıdı?
   181 Sayılı BM Genel Kurul kararıyla belirlenen bölgelerdeki sahte Siyonist hükûmet egemenliğinin ne kadarını tanıdılar?
   Yoksa kuruluş duyurusu sırasında Siyonistlerin işgal ettiği toprakların aynı yüzde beşinde mi?
   Veya 1948'de işgal ettiği toprakların %78'ine ek olarak, sonradan yüzlerce YAHUDİ YERLEŞİMİ inşa ederek yavaş yavaş Ürdün Nehri'nin Batı Şeria'sının yaklaşık yarısını işgal eden İSRÂİL’i mi?
   
   Bu Cevapsız Sorular, Her Şeyden Önce Küresel Tahakküm Sisteminde, Orman Kanununun Üstünlüğünü Gösteriyor.
   Öyle Bir KANUN ki Bu; Planlayıcıları, Karar Vericileri, Uygulayıcıları Ormandaki Vahşi Hayvanlara Bile Benzemiyor.
   - B İ T T İ -

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.