Siyonist iktidarın GAZZE'ye karşı KATLİÂMI 11 ay sonra hâlâ devam ediyor. Çok sayıda kişi şehit oldu ve işgalci hükûmet son günlerde Batı Şeria'yı da hedef aldı.    Dolayısıyla Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Cenîn şehri ve ona bağlı Tulkerm Kampı'nda Filistin direnişiyle Siyonist hükûmetin terör ordusu arasındaki çatışmalar devam ediyor. Şehitler ve yüzlerce yaralı var. Bu, Siyonist rejimin Batı Şeria'daki yeni ŞİDDET dalgasının bir sonucudur.    Birkaç gün önce Filistin Sağlık Bakanlığı, Aksâ Operasyonu’nun başlamasından bu yana Batı Şeria'da 682 kişinin şehit olduğunu açıklamıştı. Ayrıca bu dönemde İsrail ordusu, Filistinlileri Batı Şeria'dan uzaklaştırmak amacıyla altyapılarını ve evlerini yıkmanın yanı sıra tutuklayıp öldürmeye de başladı.    Filistin Veri Merkezi "Maati" bu yılın ağustos ayı sonunda, 7 Ekim'den bu yana Batı Şeria ve Kudüs'te 2.777 evin yıkıldığını bildirdi.    Yakın zamanda yayınlanan bir Hamâs açıklamasında, “İşgal Hükûmetinin Artan Saldırganlığının, Batı Şeria Sakinlerini Zorla Yerinden Etmeye Yönelik Eski ve Yeni Planlarını Desteklediği” vurgulandı.    Bölgeyi işgal altındaki topraklara bağlamaya yönelik bu PLAN 1948'de geliştirildi.    Gözlemcilerin bakış açısına göre işgalci Siyonist rejimin suçları, aslında onun gizli stratejik hedeflerinden kaynaklanmaktadır. Bunlar arasında "KAVURULMUŞ TOPRAK"politikasının desteklenmesi de yer alıyor. Bazı Arap ve Arap olmayan ülkelerin yetkilileri tarafından da dile getirilen çok uğursuz bir politika.    Birkaç gün önce Mısır, Siyonistlerin bu insanlık dışı politikasına tepki gösterdi ve bu ülkenin Dışişleri Bakanlığı duyuruda bulundu.    Kahire, Filistin devletinin kuruluşunu hedef alan, "KAVURULMUŞ TOPRAK" planının tehlikeleri konusunda uyardı:    “Haziran ayının sonlarında bazı basındada yer aldığı gibi işgalci hükûmetin YERLEŞİM ALANLARINI YOK ETME POLİTİKASI izlediği, işgalci ordunun ise Evleri, Yerleşim Alanlarını ve Altyapıyı Tahrip Ettiği, şehrin doğal haliyle kalmasını istemediği” bildirildi.         "YAKILMIŞ/KAVRULMUŞ TOPRAK" PLANI NEDİR?    "YAKILMIŞ TOPRAK/Scorched Earth" terimi ilk kez 1937'de Çin ile Japonya arasındaki çatışmayı anlatan bir raporda kullanıldı.    Bu strateji, o zamandan bu yana, 1996'da 200.000'den fazla insanın ölümü ve kaybolmasıyla sona eren GUATEMALA'daki 36 yıllık iç savaş da dahil olmak üzere, dünya çapındaki bir dizi silahlı çatışmada görüldü.    Elbette Napolyon'un Rusya'ya Karşı Savaşı (1812), Amerikan İç Savaşı (1861-1865), İkinci Dünya Savaşı (1939-1945) ve Vietnam Savaşı (1955-1975) gibi bazı savaşların detayları incelenirse köklerinin oralarda olduğu tesbit edilecektir.    "YAKILMIŞ TOPRAK", savunma pozisyonundaki bir birey veya grubun, düşmanın belirli bölgesel kaynaklara ve altyapıya erişimini engellemek amacıyla doğal kaynakları yok ettiği veya ateşe verdiği askeri bir taktiktir. Bu strateji bölgedeki güçler için sorun yaratır, onları zayıflatabilir ve ilerleme yeteneklerini engelleyebilir.    KAVRULMUŞ TOPRAK STRATEJİSİNİN TEMEL AMACI, “Düşmana Ağır Kayıplar Vermek ve Onların Nüfuz ve Bölgedeki İlerleme Gücünü Sınırlamaktır.”    Bu strateji genellikle düşmanla savaşı kazanma ihtimalinin düşük olduğu, halkın veya savunma kuvvetlerinin, kaynakları düşman için kullanma imkanını sınırlamak amacıyla yok etmeye karar verdiği durumlarda uygulanır.    Proje; tarlaları, meraları, şehirleri, sanayi ve ulaşım altyapısını, petrolü, gıdayı vb. içerebilir. Bu kaynakları yok etmek, düşmanı kaynak ve ihtiyaçlarını başka alanlardan sağlamaya zorlayacak ve ilerlemesinin maliyetini ve süresini artırabilecektir.    Bu stratejilere genellikle YIKIM ve bölgenin çevresine zarar verilmesi eşlik etmekte olup, insanlar ve doğa üzerinde YIKICI etkiler yaratabilmektedir.        Dünya, NETANYAHU'nun geçen yılın Aralık ayında, Siyonist rejimin CÜRÜMLERİNİN başlamasından aylar sonra, GAZZE'de bu meşum stratejinin apaçık uygulandığını ŞOK edici bir şekilde itiraf etmesine tanık oldu.    Siyonist hükûmetin Sosyal Eşitlik Bakanı GİLA GAMLİEL, KNESSET'teki bir oturumda savaşın sonunda GAZZE topraklarında yaşamanın artık mümkün olmayacağını açıklamış ve bazı kişilerle yapılan gizli görüşmelerde, İSRAİL'in GAZZE topraklarında yaşamasının imkansızlığını açıklamıştı. Gazze halkının ZORUNLU GÖÇÜ için arazi sağlanmasını da istemişti.    Siyonist hükûmetin bu yetkilisi, terörist İsrâil ordusunun 'KAVURUCU TOPRAK PROJESİ' kapsamında GAZZE'deki kritik altyapıyı yok etme çabalarını kabul ederek şunları söyledi:    “- GAZZE'deki savaşın bitiminde bölge nüfusu tamamen insani yardıma muhtaç hale gelecektir. GAZZE'deki tarım arazilerinin yüzde 60'ı hükûmetin güvenlik güçlerinin kontrolünde olacağı için yardıma ya da çalışmaya yer kalmayacak.”    Bölgede savaş ve SOYKIRIMIN başlamasının üzerinden 11 ay geçti, fotoğraf ve istatistikler Siyonistlerin aynı meşum politikasının uygulandığını gösteriyor.    GAZZE Hükûmeti Medya Ofisi tarafından yakın zamanda yayınlanan bir rapora göre Siyonistler GAZZE'de 3524'ten fazla suç işlediler. Ayrıca GAZZE ŞERİDİ'ndeki sağlık ve tıbbi tesisler tamamen tahrip edilmiş durumda ve bir avuç hastane sınırlı kapasiteyle faaliyet gösteriyor.    GAZZE'deki hastanelerin neredeyse tamamı, yani 36 hastanenin 34'ü işlevsiz durumda ve kendilerini çalışır durumda tutabilen az sayıdaki hastane, yaralı ve hastalara etkili hizmet sağlayamıyor.    Siyonist rejimin saldırı ve yıkımları nedeniyle 80 tıp merkezi de kapatıldı. Ayrıca rejimin bölgedeki su altyapısına yönelik saldırıları sonucunda GAZZE'nin yüzde 60'ından fazlası sudan mahrum kalıyor. Siyonistler 700'den fazla su kuyusuna saldırıp yok etti.    GAZZE BELEDİYESİ ayrıca elektrik kesintisinin yanı sıra su altyapısı ve arıtma merkezlerinin de tahrip edilmesinin GAZZE ŞEHRİ'nin büyük bir bölümünü susuz bıraktığını duyurdu. Bu nedenle Siyonist hükûmetin GAZZE'ye yönelik saldırılarında bu bölgede 90.000 metreden fazla su borusu imha edilmiş olup, Şehrin geniş bölgesinde insanlar açlık ve susuzlukla karşı karşıya kalmaktadır.    İSRÂİL, Gazze halkının üzerine 82 bin tondan fazla patlayıcı atarak bölgeyi HARABEYE çevirdi. Mevcut bilgilere göre GAZZE'de 50 milyon tondan fazla inşaat enkazı bulunuyor ve bu, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana önemli ve benzeri görülmemiş bir ekonomik ve çevresel sorun oluşturuyor. ABD ve İngiltere'nin de Bu Büyük YIKIMDA Baş Rollerde Olduğunu Asla Unutmamalı.    Bir önceki çatışmadan kaynaklanan enkazın 2021'de 370.000 ton civarında olacağı tahmin edilirken, şu anda bu sayı 40 ila 50 milyon tonu aşıyor ve yalnızca GAZZE'de enkaz kaldırmanın maliyeti 700 milyon dolarlık bir yatırım gerektiriyor.    Hiç şüphesiz enkaz arasında çok sayıda patlamamış bomba bulunmasına rağmen yıkıntıların kaldırılmasında büyük sorun ve tehlikeler bulunmaktadır.    Siyonist rejimin alışılmadık silah kullanımından kaynaklanan, RADYOAKTİF MADDE ve KİMYASAL ZEHİRLERLE KİRLENME, enkaz kaldırılmasıyla ilgili bir başka zorluktur.    ÖZETLE, Gazze toz yığını ve KAVRULMUŞ TOPRAK Projesinin kurbanı olurken, Siyonist rejim de Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te çatışmanın kapsamını genişletme çabalarını sürdürüyor.    Aşırı askeri güç kullanımı ve cinayetler, yolların tahrip edilmesi, kentsel altyapı ve evlerin YIKIMI, Siyonistlerin bu hain stratejisi doğrultusunda analiz edilebilir.