İCRA TAKİBİNE İTİRAZ

İcra takibi, alacaklının borçludan alacağını tahsil etmek için icra dairesine başvurarak başlattığı hukuki bir süreçtir.

 Bu süreçte, borçluya bir ödeme emri tebliğ edilir ve borcunu belirli bir süre içinde ödemesi veya itiraz etmesi istenir. Borçlu, borcun varlığına, miktarına veya icra takibinin usulüne ilişkin itirazlarını belirli süreler içinde yapmalıdır. İcra Takibine İtiraz Süresi Borçlu, kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı, tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz etme hakkına sahiptir. Bu süre içinde yapılmayan itirazlar, borcun kabul edildiği anlamına gelir ve icra takibi kesinleşir. İtirazın Şekli ve İçeriği İtiraz, icra dairesine yazılı bir dilekçe ile yapılabileceği gibi, sözlü olarak da yapılabilir. Sözlü itirazlar, icra dairesi tarafından tutanağa geçirilir. İtiraz dilekçesinde, borcun neden reddedildiği açıkça belirtilmelidir. Örneğin, borcun hiç var olmadığı, kısmen ödendiği, zamanaşımına uğradığı veya icra dairesinin yetkisiz olduğu gibi hususlar itiraz gerekçesi olarak sunulabilir. İtirazın Sonuçları Süresi içinde yapılan itiraz, icra takibini kendiliğinden durdurur. Bu durumda, alacaklının itirazın kaldırılması veya iptali için yasal yollara başvurması gerekir. Eğer borçlu, borcun sadece bir kısmına itiraz ederse, itiraz edilmeyen kısım için icra takibi devam eder. Yetkiye İtiraz Borçlu, icra takibinin yetkisiz bir icra dairesinde başlatıldığını düşünüyorsa, yetkiye itiraz edebilir. Yetkiye itiraz da ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde ve yetkili icra dairesi belirtilerek yapılmalıdır. Yetkiye itiraz edilmezse, icra dairesinin yetkisi kabul edilmiş sayılır. Sonuç İcra takibine itiraz, borçlunun haklarını koruması açısından önemli bir mekanizmadır. Belirtilen süreler içinde ve usulüne uygun olarak yapılan itirazlar, borçlunun haksız icra işlemlerine karşı korunmasını sağlar. Bu nedenle, ödeme emri tebliğ edildiğinde, borçlunun derhal hukuki durumunu değerlendirmesi ve gerekirse bir avukata danışması önerilir.