KEŞMİR SAVAŞIN EŞİĞİNDE
KIR'ATIM GÜNCEL HABERLER
(KIRATIM HABER) - KIR'ATIM GAZETESİ |
26.04.2025 - 13:27, Güncelleme:
26.04.2025 - 13:27
KEŞMİR SAVAŞIN EŞİĞİNDE
DÜNYA HİNDİSTAN İLE PAKİSTAN ARASINDA BİR NÜKLEER ÇATIŞMAYA MI TANIK OLACAK?
KEŞMİR'in PAHALGAM bölgesinde turistlere yönelik kanlı saldırı, HİNDİSTAN ile PAKİSTAN arasında uzun süredir devam eden gerginliği bir kez daha zirveye taşıdı. Bu olay sadece bir insanlık trajedisi değil, aynı zamanda GÜNEY ASYA'daki iki nükleer güç arasında tırmanan askerî çatışmaların da kıvılcımı olabilir. İki ülke arasındaki ilişkiler her zaman kırılgan olmuştur ve KEŞMİR'de yaşanacak herhangi bir olay kısa sürede tam teşekküllü bir krize dönüşebilir.
Çok sayıda savaşın yaşandığı, derin sınır ve ideolojik farklılıkların yaşandığı bir tarih göz önüne alındığında şu soru akla geliyor:
“Dünya Bir Kez Daha Hindistan ve Pakistan Arasında Kanlı Bir Savaşa mı Tanıklık Edecek?”
Gerilimin Tarihi Kökenleri; Bağımsızlıktan Bugüne
HİNDİSTAN ile PAKİSTAN arasındaki gerginliğin kökeni 1947'ye ve Hint alt kıtasının bölünmesine dayanıyor. MÜSLÜMAN çoğunluğa sahip ancak HİNDÛ hükûmetinin yönetimi altındaki KEŞMİR, çatışmaların merkezi haline geldi. O tarihten bu yana iki ülke üç tam ölçekli savaş (1947, 1965, 1971) ve iki sınırlı çatışma (1999'da KARGİL'de ve 2021'de 2021'de) yaşadı. Ayrıca HİNDİSTAN'ın KEŞMİR bölgesinde yaşanan iç karışıklıklar ve her iki ülkenin ayrılıkçı grupları desteklediği yönündeki suçlamalar, ilişkileri sürekli gergin tutuyor.
HİNDİSTAN, PAKİSTAN'ı KEŞMİR'de LEŞKER-İ TAYYİBEve CEYŞ-İ MUHAMMED gibi silahlı mücahit grupları kullanmakla suçluyor. PAKİSTAN ise HİNDİSTAN'ı BELUCİSTAN'daki ayrılıkçı hareketleri desteklemek ve topraklarında tahribat yaratmakla suçluyor. Karşılıklı müdahalelerin bu kısır döngüsü, barışçıl diyaloğu imkânsız hale getirmiştir.
Küllerin Altındaki Ateş; Son KEŞMİR Krizi ve Artan Gerginlik
PAHALGAM'da turistlere yönelik saldırı, KEŞMİR'i savaş alanına çeviren şiddet zincirinin son halkası oldu. HİNDİSTAN derhal PAKİSTAN'ı suçladı ve askerî cevap tehdidinde bulundu. Öte yandan İslamabad ise suçlamaları reddederek HİNDİSTAN'ın herhangi bir eyleminin sert bir cevapla karşılanacağı uyarısında bulundu.
Endişe verici olan, PAKİSTAN'ın ŞİMLA ve TAŞKENT anlaşmalarını askıya alma ihtimalidir. Bu anlaşmalar uzun yıllardır iki ülke arasındaki ilişkilerin düzenleyicisi olarak hizmet veriyor. Pakistan'ın bu anlaşmalardan tek taraflı olarak çekilmesi halinde Keşmir'deki Kontrol Hattı artık resmi olmayacak ve bu durum doğrudan askerî çatışmaya yol açabilir.
İki Ülkenin Askerî Gücü; Nükleer Savaş Tehdidi
HİNDİSTAN ve PAKİSTAN bölgenin büyük askerî güçleri olmakla kalmıyor, her ikisinin de nükleer silahları var.
Raporlara göre:
HİNDİSTAN'ın elinde 150-160 adet nükleer başlık ve menzili 5 bin 500 kilometre olan füzeler (Agni-5 gibi) bulunuyor.
PAKİSTAN'ın elinde 160-170 civarında nükleer başlık bulunuyor ve füzeleri (Ghori-3 gibi) 2 bin 500 kilometreye kadar menzile sahip hedeflere ulaşabiliyor.
Muhârebe durumunda, küçük bir yanlış hesaplama (örneğin hudut muhafızlarının kazara ateş açması) bile NÜKLEER ÇATIŞMAYA yol açabilir. Uzmanlar, “GÜNEY ASYA'da Çıkacak Bir Nükleer Savaşın Milyonlarca İnsanın Ölümüne Yol Açmakla Kalmayacağı, Aynı Zamanda Küresel İklimi de Etkileyeceği” konusunda uyarıyor.
Bölgesel ve Uluslararası Etkiler; GÜNEY ASYA'da İstikrarsızlık Dalgası
HİNDİSTAN ile PAKİSTAN arasındaki gerginlik sadece bu iki ülkenin sınırlarıyla mahdut kalmayacak. Bu savaştan iki ülkenin komşuları, bölge ve dünya etkilenecek, ancak en büyük etkiyi aşağıdaki ülkeler görecektir:
1. AFGANİSTAN; Taliban'ın PAKİSTAN'la ilişkileri son aylarda gerginleşiyor ve bir çatışma yaşanırsa ve TTP'nin saldırılarını yoğunlaştırması konusu gündeme gelirse, Taliban da bu konunun içine çekilebilir.
2. BANGLADEŞ; PAKİSTAN ile kanlı bir geçmişi olan ülkenin, son dönemde ŞEYHA HASÎNE VÂCİD'in kaçışından sonra HİNDİSTAN ile ilişkileri de dengesiz bir seyir izliyor.
3. NEPAL ve SRİ LANKA; HİNDİSTAN'ın ekonomik etkisi altında olan ve en fazla etkilenecek olanlar.
Ancak bölgedeki tüm ülkeler bu krizden etkilenecek. Ayrıca, PAKİSTAN'ın müttefiki olan ÇİN ile HİNDİSTAN'ın stratejik ortakları olan ABD ve RUSYA'nın da bu anlaşmazlığa dâhil olması durumunda, küresel bir krizin fitilini ateşleyebilecek bir durum ortaya çıkabilir.
Savaş Kesin midir?
Uluslararası diplomasi savaşı hâlâ önleyebiliyor. Ancak uluslararası toplumun sessizliği endişe verici. Birleşmiş Milletler gibi örgütlerin ve ABD, ÇİN, RUSYA gibi etkili ülkelerin gerginliği azaltmak için harekete geçmesi gerekiyor.
KEŞMİR'in Geleceği ve GÜNEY ASYA'da Barış, HİNDİSTAN ve PAKİSTAN liderlerinin kararlarına bağlı. Şiddet devam ederse dünya, tarihin en yıkıcı savaşlarından birine tanıklık edebilir.
Felaketi önlemenin tek yolu müzakerelere geri dönmek ve provokatif eylemlerden kaçınmaktır. Aksi takdirde KEŞMİR sadece ateş hattı değil, aynı zamanda küresel bir felaketin de cephe hattı olacaktır.
DÜNYA HİNDİSTAN İLE PAKİSTAN ARASINDA BİR NÜKLEER ÇATIŞMAYA MI TANIK OLACAK?
KEŞMİR'in PAHALGAM bölgesinde turistlere yönelik kanlı saldırı, HİNDİSTAN ile PAKİSTAN arasında uzun süredir devam eden gerginliği bir kez daha zirveye taşıdı. Bu olay sadece bir insanlık trajedisi değil, aynı zamanda GÜNEY ASYA'daki iki nükleer güç arasında tırmanan askerî çatışmaların da kıvılcımı olabilir. İki ülke arasındaki ilişkiler her zaman kırılgan olmuştur ve KEŞMİR'de yaşanacak herhangi bir olay kısa sürede tam teşekküllü bir krize dönüşebilir.
Çok sayıda savaşın yaşandığı, derin sınır ve ideolojik farklılıkların yaşandığı bir tarih göz önüne alındığında şu soru akla geliyor:
“Dünya Bir Kez Daha Hindistan ve Pakistan Arasında Kanlı Bir Savaşa mı Tanıklık Edecek?”
Gerilimin Tarihi Kökenleri; Bağımsızlıktan Bugüne
HİNDİSTAN ile PAKİSTAN arasındaki gerginliğin kökeni 1947'ye ve Hint alt kıtasının bölünmesine dayanıyor. MÜSLÜMAN çoğunluğa sahip ancak HİNDÛ hükûmetinin yönetimi altındaki KEŞMİR, çatışmaların merkezi haline geldi. O tarihten bu yana iki ülke üç tam ölçekli savaş (1947, 1965, 1971) ve iki sınırlı çatışma (1999'da KARGİL'de ve 2021'de 2021'de) yaşadı. Ayrıca HİNDİSTAN'ın KEŞMİR bölgesinde yaşanan iç karışıklıklar ve her iki ülkenin ayrılıkçı grupları desteklediği yönündeki suçlamalar, ilişkileri sürekli gergin tutuyor.
HİNDİSTAN, PAKİSTAN'ı KEŞMİR'de LEŞKER-İ TAYYİBEve CEYŞ-İ MUHAMMED gibi silahlı mücahit grupları kullanmakla suçluyor. PAKİSTAN ise HİNDİSTAN'ı BELUCİSTAN'daki ayrılıkçı hareketleri desteklemek ve topraklarında tahribat yaratmakla suçluyor. Karşılıklı müdahalelerin bu kısır döngüsü, barışçıl diyaloğu imkânsız hale getirmiştir.
Küllerin Altındaki Ateş; Son KEŞMİR Krizi ve Artan Gerginlik
PAHALGAM'da turistlere yönelik saldırı, KEŞMİR'i savaş alanına çeviren şiddet zincirinin son halkası oldu. HİNDİSTAN derhal PAKİSTAN'ı suçladı ve askerî cevap tehdidinde bulundu. Öte yandan İslamabad ise suçlamaları reddederek HİNDİSTAN'ın herhangi bir eyleminin sert bir cevapla karşılanacağı uyarısında bulundu.
Endişe verici olan, PAKİSTAN'ın ŞİMLA ve TAŞKENT anlaşmalarını askıya alma ihtimalidir. Bu anlaşmalar uzun yıllardır iki ülke arasındaki ilişkilerin düzenleyicisi olarak hizmet veriyor. Pakistan'ın bu anlaşmalardan tek taraflı olarak çekilmesi halinde Keşmir'deki Kontrol Hattı artık resmi olmayacak ve bu durum doğrudan askerî çatışmaya yol açabilir.
İki Ülkenin Askerî Gücü; Nükleer Savaş Tehdidi
HİNDİSTAN ve PAKİSTAN bölgenin büyük askerî güçleri olmakla kalmıyor, her ikisinin de nükleer silahları var.
Raporlara göre:
HİNDİSTAN'ın elinde 150-160 adet nükleer başlık ve menzili 5 bin 500 kilometre olan füzeler (Agni-5 gibi) bulunuyor.
PAKİSTAN'ın elinde 160-170 civarında nükleer başlık bulunuyor ve füzeleri (Ghori-3 gibi) 2 bin 500 kilometreye kadar menzile sahip hedeflere ulaşabiliyor.
Muhârebe durumunda, küçük bir yanlış hesaplama (örneğin hudut muhafızlarının kazara ateş açması) bile NÜKLEER ÇATIŞMAYA yol açabilir. Uzmanlar, “GÜNEY ASYA'da Çıkacak Bir Nükleer Savaşın Milyonlarca İnsanın Ölümüne Yol Açmakla Kalmayacağı, Aynı Zamanda Küresel İklimi de Etkileyeceği” konusunda uyarıyor.
Bölgesel ve Uluslararası Etkiler; GÜNEY ASYA'da İstikrarsızlık Dalgası
HİNDİSTAN ile PAKİSTAN arasındaki gerginlik sadece bu iki ülkenin sınırlarıyla mahdut kalmayacak. Bu savaştan iki ülkenin komşuları, bölge ve dünya etkilenecek, ancak en büyük etkiyi aşağıdaki ülkeler görecektir:
1. AFGANİSTAN; Taliban'ın PAKİSTAN'la ilişkileri son aylarda gerginleşiyor ve bir çatışma yaşanırsa ve TTP'nin saldırılarını yoğunlaştırması konusu gündeme gelirse, Taliban da bu konunun içine çekilebilir.
2. BANGLADEŞ; PAKİSTAN ile kanlı bir geçmişi olan ülkenin, son dönemde ŞEYHA HASÎNE VÂCİD'in kaçışından sonra HİNDİSTAN ile ilişkileri de dengesiz bir seyir izliyor.
3. NEPAL ve SRİ LANKA; HİNDİSTAN'ın ekonomik etkisi altında olan ve en fazla etkilenecek olanlar.
Ancak bölgedeki tüm ülkeler bu krizden etkilenecek. Ayrıca, PAKİSTAN'ın müttefiki olan ÇİN ile HİNDİSTAN'ın stratejik ortakları olan ABD ve RUSYA'nın da bu anlaşmazlığa dâhil olması durumunda, küresel bir krizin fitilini ateşleyebilecek bir durum ortaya çıkabilir.
Savaş Kesin midir?
Uluslararası diplomasi savaşı hâlâ önleyebiliyor. Ancak uluslararası toplumun sessizliği endişe verici. Birleşmiş Milletler gibi örgütlerin ve ABD, ÇİN, RUSYA gibi etkili ülkelerin gerginliği azaltmak için harekete geçmesi gerekiyor.
KEŞMİR'in Geleceği ve GÜNEY ASYA'da Barış, HİNDİSTAN ve PAKİSTAN liderlerinin kararlarına bağlı. Şiddet devam ederse dünya, tarihin en yıkıcı savaşlarından birine tanıklık edebilir.
Felaketi önlemenin tek yolu müzakerelere geri dönmek ve provokatif eylemlerden kaçınmaktır. Aksi takdirde KEŞMİR sadece ateş hattı değil, aynı zamanda küresel bir felaketin de cephe hattı olacaktır.
KIR'ATIM GAZETESİ
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.